Birikim

Birikim dergisi -zorunlu politik kesintiler dışında- yirmi yılı aşkın bir süredir yayın yaşamını sürdürüyor. Bu, Türkiye koşullarında kuşkusuz önemli bir başarıdır. Birinci sayıdan bugüne derginin biçiminde önemli bir değişiklik olmadı. Daha önemlisi, Birikim’in tarzında ve üslûbunda da önemli bir değişiklik olmadı.

Birikim ilk sayısından itibaren bilimsel merak, kuşku ve araştırmayı, düzeyli tartışmayı ön planda tuttu, propaganda ve ajitasyona prim vermedi. Mekanik modellerin ve şemaların “bilimsel” sıfatıyla anılmasının mekaniklik ve şematikliği aşmaya yetmediğini unutmadı. Derginin sürekli yazarlarında da, zaman zaman katkı yapan kişilerde de anlama ve aydınlatma amacı egemendi. Bu yaklaşım nedeniyledir ki, derginin sayfaları daima belirli bir yelpazenin çeşitliliğini yansıttı.

Yukarıdaki ifadeler 1997 Türkiye’sinde fazla önemli gözükmeyebilir, ancak özellikle 1970’lerin ikinci yarısında gerek dünyada, gerek Türkiye’de sol adına birçok kişi ve grubun olaylara at gözlüğü ile baktığı, SSCB’yi, Çin’i, hattâ Kuzey Kore’yi demokrasi ve/veya sosyalizm örneği olarak savunduğu bir dönemde Birikim’in eleştirel, sorgulayıcı, araştırıcı yaklaşımı büyük değer taşıyordu.

Birikim’in önemli özelliklerinden biri, toplum analizinde ve siyaset anlayışında etik yaklaşımın önemli bir yer tutmasıdır. Sanırım, bu etik yaklaşımın güçlü oluşu nedeniyledir ki, derginin ana doğrultusunda yıllar içinde önemli bir zikzak ya da sapma olmamıştır. Somut politikalara ilişkin görüşler ekonomik ve bilimsel gelişmelerin ışığında değiştirilebilir, ancak bu, temel etik yaklaşımlardan ve bunlarla bütünleşik özgürlük, eşitlik, dayanışma ütopyasından uzaklaşma anlamına gelmez.

Bu nedenle, Birikim ütopyasını yıllar boyunca korumuş, ancak gelişen-değişen dünya karşısında bağnazlığa düşmemeyi de başarmıştır.

Nihayet, Birikim’deki yazıların çoğunda ince bir espri anlayışının bazen açık, bazen dolaylı biçimde yer alışı da, sanırım, okuyucuların çoğunun dergiden aldığı hazzı artırmıştır.

Yıllar boyu keyifle ve yararlanarak izlediğim Birikim’e uzun bir ömür diliyorum.