Ankara Büyükşehir Belediyesi mehter takımının yöneticisi, 2007’de şöyle demiş: “Mehter takımına girmek isteyen, önce Osmanlı ruhu taşımalı, Göktürkler’den bugüne Türk tarihini bilmelidir”… Başvurularda belirli bir heybet de arıyorlar. Belediyeci “Bıyığı kifayet etmeyen arkadaşlar için” takma bıyık temin ettiklerini belirtmiş.
Sayısız mehter takımının internet sitesi var, hepsi aynı makamdan çalıyor. Mehterin ta 2500 yıl öncesine dayandığını, Türklerin “tarihin karanlık noktalarında” dahi askerî musikinin önemini keşfettiklerini anlatıyorlar… “Türk tarihinin en eski yazılı kaynağı olan Orhun kitabelerinde de” mehtere rastlandığını aktarıyorlar[1] ... Hunlardan Osmanlı’ya zıplıyorlar… Osmanlı’nın “Türk topraklarını genişletirken” bunu mehter eşliğinde yaptığını söylüyor, “Türk milletinin kıt’alara yayılmış sesidir” diyorlar mehter için.
Ocak sonundan bir haber: “Çoğunluğunu emekli askerlerin oluşturduğu tecrübeli bir kadro,” İzmir Yıldırımlar mehter ve bando takımını kurmuş. “Misyonumuz,” diyorlar, “askerî mehteri örnek alarak tarihimizi en iyi canlandırmak ve mehtere olan saygınlığın devamını en üst seviyelerde tutmaktır.” Halkımızın özel günlerinde, “düğün, nişan, sünnet, kına geceleri, asker uğurlaması, doğum günleri, festivaller, kurtuluş günleri, otellerde animasyon” işlerinde hizmet verdiklerini, “düğün ve diğer işlere” İzmir dışına da gittiklerini duyuruyorlar.
Bu, özel teşebbüs. Fakat Türkiye’nin hemen her yerinde mehter hizmetini ağırlıkla belediyeler veriyor. Memleketin çoğu il belediyesinin, yüzlerce ilçe belediyesinin bile mehter takımı var.[2] Büyük bir kısmı, son beş altı yılda kuruldu. Kastamonu, Niğde belediyeleri geçen sene kurdular mesela. Kocaeli Büyükşehir’inki 2013’te kuruldu. Bilecik’inki 2012’de, Çankırı’nınki 2011’de. Koca Antep’inki 2009’da. Bu, yeni bir çığır.
Belediyeler, mehter takımlarıyla çok övünüyorlar. Kırıkkale belediye mehter takımı için “Türkiye’de üçüncü sırada yer alıyor” deniyor mesela (neye göre üçüncü, acaba?)
Vergilerinin çevgen, zilzen, zurnazen kadrolarına tahsis edilmesine bozuk atanlar az da olsa çıkıyordur tabii. Ama “Türk’ün yüce tarihinin” gümbürdemesinin maliyetine bakılır mı? Ayrıca belediyeler, bu mübarek işten gelir elde ettiklerini de söyleyebilirler. Artık düğün, nişan, sözlenme de mehter eşliğinde yapılabiliyor zira. Çankırı Belediyesi mehteranının mesela, sahur hizmeti de verdiğini biliyoruz.
Ya da mesela geçen Mart ayında Bolu belediyesi, yeni aldığı iş makinelerini daire şeklinde nevbet nizamı almış mehter heyeti eşliğinde teşhir etti. Onların mehter takımı yok, üniversitenin mehter takımı kös dövüp tuğ çıngırdatmış. Tokat’ta da mesela belediye muayyen günlerde İmam Hatip Lisesi’nin Mehteran Takımı’ndan destek alıyor.
Bazı yerel yönetimler, “sıradan” mehter tanzimiyle yetinmiyor, yetinemiyorlar. Geçen sene Edirne valisi, önce Romanlardan mehter takımı kurdurarak, dünyanın en şen şatır müziğinin zanaatkârlarını askerî bando nizamına soktu. Ardından memurlardan bir mehter takımı düzdü. Memur mehteranının amirliğine atanan Emniyet Müdürü, ilk provayı üniformasıyla yönetmiş.
Aydın Belediyesi (CHP’lidir) 2014’te kadınlardan oluşan mehter takımı kurdu. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, kendilerinin daha 2009’da ilk “bayan” mehter takımını kurmuş olmaklığıyla övündü bu vesileyle. 2014’te Antalya-Gazipaşa Belediyesi, ilk karma mehter takımını kurmakla müftehirdi.
Düzce Belediyesi 2011’de çocuk mehter takımı kurdu (Bunların büyükler mehter takımı, geçen yaz Kosova’da, oranın “tek Türk belediyesi” denen Mamuşa’da kaba zurna inildetmiş, bu göğüs kabartan hadisenin “Osmanlı’nın Balkanlar’a girişinden 625 yıl sonra,” vuku bulduğu hususen belirtilmişti).
2010’da ilk kez Bursa’da İş-Kur desteğiyle engelliler mehter takımı kuruldu. 2012’de Giresun’da. 2014’te Konya Büyükşehir, bu yıl başında Antalya-Kepez belediyeleri de engelli mehterleri tertip ettiler.
2013 Akdeniz Oyunları açılışında mehter takımı gösterisi vardı. Geçen Kasım’da Katar-Türkiye özel futbol maçından önce Doha’da Türkiye’den giden mehter takımı stadyum çevresinde gösteri yaptı. Yaklaşık iki senedir Osmanlıspor adlı takımın iç saha maçlarında tribünlerde mehteran bölüğünün kös tokurdatıp boru cayırdattığı malûmunuzdur.
***
Geçtiğimiz Temmuz’dan, şöyle bir haber de var: 2013 turist dolu kruvaziyer yolcu gemisi Queen Victoria, Marmaris’e yanaştığında limanda mehter takımıyla karşılanmış.
2013 Nisan’ında Kocaeli Belediyesi Mehter Takımı, Recep Tayyip Erdoğan’a ithafen “Dik dur eğilme” diye bir marş bestelemişti. Şu sözler eşliğinde zurna üflüyorlardı:
“Dünyada Müslümanlar elem keder içinde,/Rahatı hoş olanlar inmiş gözüne perde./ Tüm kâfirler birleşmiş yıkıyorlar her yanı,/ Karşısına dikilmiş bir Osmanlı evladı./ Dik dur eğilme inananlar seninle,/ Allah'ın emrettiği yolundan geri dönme.”
Erdoğan, geçtiğimiz Nisan’da da Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin açılış töreninde, Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı’nın çaldığı “Yeni Türkiye” marşıyla karşılanmıştı. Merkez’in Başkanı Hasan Celal Güzel’in beste ve güftesini yazdığı marşın sözlerinden bir demet aktarayım: “2071; bin yaşındayız/ Süper güç olmanın uğraşındayız/ Yurtta sulh cihanda sulhu sağlarız/ Kızıl elmamızdır Yeni Türkiye (…) Bu yüzyıl Türklerin asrı olacak/ Allah’ın adını biz yayacağız”.
O ay senarist Fehmi Demirbağ da “Ben bu oyunu bozarım” adıyla Erdoğan’a yazdığı ‘şiiri’ mehter marşı eşliğinde ‘paylaşmıştı’.
***
Geçtiğimiz 10 Kasım günü, Akit TV’nin yayınında Mustafa Kemal’e saygısızlık yapıldığını düşünen bir grup, medya kuruluşunun binasına protestoya gitti. Akit Medya Grubu, kendi haberinin diliyle: “çapulcudan farkı olmayan bu grubu Mehter Marşı’yla karşıladı.”
***
Geçtiğimiz Aralık ayında, standart medya haberleri, Silopi’ye “operasyona giden güvenlik güçlerinin çaldığı Mehter Marşı’nın ilçeyi inlettiğini” söylüyordu. Bu haber Yeni Akit’te şöyle yer aldı: “Şırnak’ın Silopi ilçesinde sokaktan geçen zırhlı araçlardan çalınan mehter marşı, Müslüman Kürtleri gururlandırırken kanlı terör örgütü PKK yandaşlarını kudurttu.”
12 Ocak’ta, Şırnak Özel Harekât polisinin bölgede bir okula mehter marşı ve tekbirler eşliğinde büyük bir Türk bayrağını astığını öğrendik. 19 Ocak’ta Cizre’de ilçesinde jandarma ve polis özel harekâtının ortak operasyonlarındaki “başarılarını”, mehter marşı eşliğinde büyük bir Türk bayrağı açarak kutladıklarını öğrendik.
Geçen hafta, Diyarbakır-Sur’da “operasyonun” sonuna gelindiği duyuruldu. Arkasında sayısı belirlenemeyen, kimliği teşhis edilemeyen cansız bedenler ve bir enkaz yığını bırakarak biten operasyonun başarısı yine mehter marşıyla kutlanmıştı. Bu haber, Yeni Şafak, Ülke-TV, Sabah, Akşam’da tıpatıp aynı başlıkla yer aldı: “Sur mehter marşıyla inledi”. (Türkiye, farklı bir habercilik yaparak “İlçede mehter marşı yankılanıyor,” demişti.)
Mehterin fütuhatı nasıl insancıllaştırdığına dair şu izaha, yerel Millî Eğitim siteleri dâhil, birçok yerde rastlanıyor:
“Türk savaş tekniğinin vazgeçilmez unsuru olan askeri müziğin amacı, çok uzaklardan duyulan ve gitgide yaklaşan gök gürültüsüne benzer yabancı bir müzmin sesiyle düşmanın moralini bozup savaşacak güç bırakmamak, düşmanı teslim almak suretiyle harbi en kısa zamanda bitirmek ve böylece bir bakıma insan kıyımını önlemektir.”
Osmanlı hamasetinin mehter kadar ‘kolay’ bir yordamı var mı? Nikâhını, nişanını, doğum gününü, ekskavatör-forklift alımını kös ve nakkare vurarak bir şecaat velvelesiyle ‘kutlamak’, Osmanlı heyheylenmesiyle beraber, galiba idraki sağır etmeye de yarıyor. “Operasyonlardaki” kullanımınınsa, -hele şu “insan kıyımını önleme” sinizmini de düşünürsek-, vicdanı sağır ettiği kesin. O mehter, Silopi’yi, Sur’u değil, insanlığın vicdanını inletiyor.
[1] Tarih kadar eski olduğu söylenen Türklüğün ilk yazılı kaynağının, yazının keşfinden takriben 4 bin yıl sonrasında zuhur etmesine kimse takılmıyor.
[2] Ağrı Belediyesi'nin mehter takımı yok mesela. Hakkari’nin yok. Siirt’in, Şırnak’ın, Batman’ın yok. Diyarbakır’ın yok. Mesela Nusaybin, Silopi, Cizre, Sur belediyelerinin de mehter takımı yok.