Türkiye'deki rejim, bir dizi kavramla tanımlanmaya çalışılıyor: popülizm, otoriterizm, rekabetçi otoriterlik, faşizm (post-faşizm, neo-faşizm), siyasal İslâm, despotizm, yeni patrimoniyalizm, yeni İttihatçılık, illiberal demokrasi, post-demokrasi... Aslında, Türkiye'ye özgü olmayan, global bir "rejim" sorunundan söz ediyoruz. Buna paralel, yine küresel bir eğilim olarak bir “demokratik gerileme” ve “demokrasi krizi” tespit ediliyor. Demokrasinin ve demokratik toplumların norm olmaktan çıkması, demokratik paradigmanın belirleyici bir kriter olmaması gibi köklü ve ciddi bir soru(n) da gündemleşiyor.

Bütün bu kavramların ve tartışmaların Türkiye'de ve dünyada inşa edilen rejimlerin bir yanını açıklama kabiliyeti yok değil; bütün kavramları çöpe atmamız gerekmiyor, fakat sınırlarını çizmek, ayrımlar yapmak, belki de kavramları "yeniden icat etmek/düşünmek” gerekiyor. Türkiye’de ve dünyada rejim tartışmalarının bu sorularla sıkı bağları olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede 3000 ila 5000 kelimelik yazılarınızı 1 Aralık 2025’e kadar [email protected] adresine bekliyoruz.