12 Temmuz 2025 Cumartesi
Herkesin kendi bacağından asıldığı bir devirde -her devirde- ne büyük cesaret, ne büyük boş vermişlik, kendi bakımını kolektif ele bırakmak! Ne büyük cesaret bu boş vermişlik! Boş vermişlik mi? Belki de mutlak beyhûdeliğin eksiksiz idraki. Melankolinin vücut bulmuş hâli. Gerçi, merkeze yakın halkalardan dostumuz Can Gündüz ilk Ulus Baker Buluşması’nda bu kaba hatlı eskize mugayyir, ince bir açı yakalamıştı; dikkat kesilmeli buna, tutunmalı: “Ulus bir Beckett karakteri gibi bu lafı [“yapacak bir şey yok”] her tekrar ettiğinde, söz konusu olan aynıyı yeniden üreten bir atâlet hâli değil, yeninin imkânlarını araştıran bir süredurum hâlidir. Diğer bir deyişle, ‘yeni’yi üretmek adına yapmak zorunda olduğumuzu yapmaktan başka yapacak bir şey yoktur. Atıl binalar, kentler, toplumlar imhalarını beklerler, yapacak bir şeyi olmayanlar ise boş durmaz, bir takım tuhaf kazılar yaparlar. Bu kazılar halka açıktır, dileyen katılır.”