Birikim, 1975’te, Türkiye’de solun, sosyalizmin en canlı ve iyimser döneminde çıkmaya başladı. Amacı, o heyecan içinde, uzun erimli, geniş perspektifli, serinkanlı ve özeleştirel bir bakışın eksik kalmamasına katkıda bulunmaktı. Gramsci’nin ünlü “iradenin iyimserliği - aklın kötümserliği” düsturunun hakkını vermekti… Güncelliğin hararetine kapılıp kalmamak, olup bitene insanlık tarihinin uzun ve karmaşık devranı içinde bakmak, Birikim’in meşrebidir ve herhalde bunca zaman yaşamasını sağlayan temel bir vasfı da budur.
12 Eylül askerî darbesiyle vermek zorunda kaldığı aradan sonra 1989’da dergi, bu kez solun ağır bir karamsarlık döneminde yeniden yayımlanmaya başladı. Dönem, “sosyalist” rejimlerin çöktüğü 1989-1991 dönemiydi. Birikim, 1970’lerde “reel sosyalizm” olarak tanımlamış ve büyük bir eleştirel mesafe koymuş olduğu bu rejimlerin tarihe karışmasını, zaten üzerinde durduğu sosyalizmi yeniden tanımlama ihtiyacının acilleşmesi olarak ele aldı. Bu, derginin temel şiârı sayılabilecek olan çağrısıdır. Sosyalizmi, solu bir “öğreti” zevahirine indirgememek, onu sonsuz ve ucu açık bir özgürlük arayışı olarak görmek…
Derginin adının altındaki “sosyalist kültür dergisi” sıfatı, Birikim’in ilgi alanının –hem dar politika hem “büyük politika” anlamında– politikadan ibaret olmadığının alâmetidir. Kültür, yine hem dar anlamıyla sanat-edebiyat-resim-sinema dünyasıyla, hem de geniş anlamıyla, “insana dair her şey” menzilinde, Birikim’in ilgi alanındadır.
Düşünceyi “lüzuma” göre eğilip bükülecek bir alet değil özerk bir değer olarak, bizzat bir güç, bir emek olarak önemsemek de Birikim’in varlık sebebinin bir gereği. Burası, aynı zamanda ve mutlaka bir düşünce platformudur. Kendisi bir şey söylemek kadar, düşünsel alışverişin, bilginin, yorumun, tartışmanın kendisini önemser. Kırk yıldır çok farklı çizgilerden yazarları ve çok farklı konularda tartışmaları “ağırlamış” olması, bunu gösteriyor. Bir doğruyu bulmak, göstermek, söylemek kadar, –en az onun kadar–, doğruyu-yanlışı didik didik etmek ve derinliğine inmek önemli Birikim için. Ve kesinlikle sadece sonucu değil, gidiş yolunu, usulü önemseyerek…
Türkiye’ye teorik ve politik ezberlerle bakmamak, yerli dinamiklere, tarihsel özgüllüklere olan merakı canlı tutmak, Birikim’in karakterinin bir parçasıdır. Türkiye’nin birçok “özel” meselesinin, olgusunun, “sırrının” enine boyuna ele alınmasında hatta bazen fark edilmesinde Birikim’in katkısı olduğunu söyleyebiliriz.
Birikim, 2005'ten beri internet üzerinden de yayın yapıyor. Basılı dergi sevdasını sürdürmekle beraber, dünyanın ve zamanın aktığı bu mecraya kayıtsız kalmak düşünülemezdi. Giderek daha fazla katkı ve ilgiyle canlanan internet yayınında da, kuşkusuz bu mecranın özelliklerini gözeterek, Birikim’in karakterinin kendini göstermesini istiyoruz. Sözgelimi, internetin tabiatına uygun, görece kısa, daha “rahat okunur” yazıların paylaşılmasını sağlamalıdır Birikim-Güncel; fakat sosyal medya acullüğüne ve “şiddet ve celâline” kapılmayacaktır. Adı üstünde, Güncel’dir, fakat haber sitesi değildir; Birikim’in birikimini taşıyarak, “heyecanı” güncelliğin cezbesinde değil derinleşmede, eleştirel ve analitik bakışta arar…
Birikim, bir nefes alma imkânıdır.