Haftalık
Tanıl Bora
31 Mayıs 2023 Çarşamba
1990’lardan beri siyasi aktüaliteyle ilgilenen birisi, otuz yılda acaba kaç defa “Milliyetçilik yükseliyor” haber-yorumlarına maruz kalmıştır? Bu ünlemli “konu,” Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bir defa daha yine “yükseldi:” Milliyetçilik yükseliyor… Önce bu “haberin” soy kütüğünü inceleseler, belki cevaba daha yaklaşmış olurlar. Eski ve mütemadi “yükselişlerinin” unutulu unutuluvermesi, milliyetçiliğin yükselişinin en bariz âmili olabilir.
Erdoğan Özmen
24 Mayıs 2023 Çarşamba
Ama yine de biz, olan biten onca ümit ve heves kırıcı şeyden sonra bile, insanın büyük serüvenine, büyük insanlık hikayesine bakmaya devam etmeliyiz. Kendi edilgen, tabi varoluşuyla yüzleşmek ve onu aşmak, bıkıp usanmadan öteye geçmek isteyen insanın benzersiz mücadelesine. Hayatın başlangıcındaki bağımlı ve muhtaç konumunu ve koşullarını durmaksızın aşarak kendini etkin bir fail, bir özne katına yükseltmenin, kendi kaderine hükmetmenin imkanlarını ısrarla merak eden ve arayan büyük insanlığın çabasına.
Ahmet İnsel
23 Mayıs 2023 Salı
Tayyip Erdoğan yönetiminin Türkiye toplumunu bugün içine soktuğu durum ve iktidarda kalırsa götüreceği istikameti dikkate alarak, bu farklı tasarı ve özlemlerimizi öne sürmeden önce, bu gidişe amasız fakatsız dur dememiz gerekiyor. Bu gidişe şimdi ve burada dur demenin önemi ve bunun mümkün olan en yüksek oranda ifade edilmesinin sorumluluğunun bilincinde olarak 28 Mayıs’ta “yeter artık, dur!” çığlığının duyulması ve üstün gelmesi için sandık başına gideceğiz.
Murat Belge
22 Mayıs 2023 Pazartesi
Bu gelişmelerin muhalefet cephesinin dilini milliyetçiliğe daha fazla yaklaştırdığını da söylüyorlar ki bu yorum bana da doğru geliyor. Pek mutlu olduğumu söyleyemem böyle olmasından. Çünkü zaten epey savrulmuşlardı oraya doğru. Belki “savrulma” fiili yanlış; yani zaten oradaydılar. Daha önce de yazmış, söylemiştim: Türkiye’nin “ideolojiler sofrası”nda, milliyetçilik ana yemektir, onun dışında kalan bütün ideolojiler ise “garnitür”.
Cuma Çiçek
20 Mayıs 2023 Cumartesi
MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve Büyük Birlik Partisi toplamda %23’ü buldu. 15 Temmuz sonrası hem AK Parti ve ortağı MHP hem de CHP dahil muhalefetin milliyetçiliğe yaptığı yatırım Türkiye siyasetini milliyetçi partilere mahkûm etmiş durumda. Bu partiler ister dağınık olarak kalsın ister Tuğrul Türkeş’in önerdiği şekilde bir “milliyetçi lig” altında bir araya gelsin, seçim sonrası Türkiye siyasetini etkileyecek en önemli gelişmelerden biri yükselen Türk milliyetçiliği olacak.
Işıl Kurnaz
19 Mayıs 2023 Cuma
Siyasete soluk aldırmak demek, kadınlara da soluk aldırmak demek olacak. Ya da tam tersi… HÜDA PAR’ın parlamentoda olduğu bir tabloda, kadınların sözünün meclisten içeri girmesi çok önemli. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olabileceği bir sistemde belki bu daha görünür olacak, Cumhurbaşkanı kararnameleriyle sisteme, sivil siyasete, hak savunucularına soluk aldırmak daha mümkün olabilecek ama unutmayalım Cumhurbaşkanı kararnameleri ile aynı konuda parlamentodan yasa çıktığında uygulanacak olan şey yasalar.
Barış Özkul
18 Mayıs 2023 Perşembe
Ortaya çıkan tabloya bakarak, Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu değil Mansur Yavaş olmalıydı diye homurdanan ve kendilerince “parlak bir eleştiri” yapanlar aslında “Alevi-Kürt Kemal”e kıyasla “Sünni-Türk Mansur”un milliyetçiliğinin geniş kitleler nezdinde daha çok karşılık bulacağını, daha inandırıcı olacağını anlatmak istiyorlar. Devletin tüm imkânlarıyla, medyayla, kendine bağlı sermaye ve bürokrasiyle topluma milliyetçilik pompalayan AKP-MHP ile milliyetçilik yarışına girmenin isabetli bir strateji olup olmadığı ise pek sorulmuyor.
Ömer Laçiner
9 Mayıs 2023 Salı
Eğer muhalefetin kazanacağına dair emareler fazlalaşırsa veya seçim sonucu muhalefet lehine az farkla olursa AKP-MHP taraftar kitlesinin –en ılımlı deyişle– “galeyana gelmesi”ne hazırlıklı olunmalıdır. Yani, AKP-MHP sultasına karşı yıllardır biriken tepki potansiyeli üzerinden yükselen muhalefetin; bu tepki bir zafer sevincine dönüşürken itidalini koruması, yenilgisini bir hınç patlamasıyla güya telafi etmeye zaten teşne o kesimi yapabileceği şirretliklerle baş başa bırakacak bir olgunlukla davranması son derece önemli ve gerekli olacaktır.
Aybars Yanık
1 Mayıs 2023 Pazartesi
Bu fotoğrafın mizahıyla değil izahıyla iştigal etmek, epey berrak bir politik manzarayı, 14 Mayıs’taki seçimin üzerinde yükseldiği siyasal alanın nasıl şekillendiğini gösteriyor: “biz” ve “onlar”. “Biz” ve “onlar” ayrımına dayanan siyaset mantığı, her ne kadar son yıllarda ağırlıklı olarak faşizmin/otoriterliğin/totaliterliğin bir varyantı olarak koyultulup öne sürülse de aynı zamanda politikanın (popülizmin değil) ontolojik temelidir.
Derviş Aydın Akkoç
23 Nisan 2023 Pazar
Sorunların çözümü için “kadın aklı” bilimsel ve felsefi bir temelde yürürlüğe sokulmalıdır, her tekil bireyin kendi yaşamı hakkında söz ve eylem kararı almasının önündeki engeller kaldırılmalı; yukarıyı değil, aşağıyı, makro düzlemi değil, yereli eksen alan bir siyaset tarzı hayata geçirilmelidir. Eşitsizlikleri ve hiyerarşileri oluşturan iktidar yapılanmaları çözülmeli; siyaseti sadece ve sadece Meclis kapsamında düşünen ve icra eden anlayışlar eleştirel kıstaslar uyarınca -mahkûm edilmese bile- ifşa edilmelidir.
Orhan Koçak
22 Nisan 2023 Cumartesi
Sol etnografiyi bir yana bırakır ve midedeki bulanmayı da bastırırsak, şunu görme imkânımız oluyor: kendisine zaten hiç yakışmamış bu “insaniyetçi” çıkıştan az sonra, Gündüz Aktan da saflara dönmüştü. Kritik tarih, Kıbrıs Rumlarının referandumda Annan Planı’nı reddetmesidir (ama zaten bizim bütün genelkurmay, hariciye ve içişleri de nefeslerini tutmuş bu reddi bekliyorlardı). Adam sonra titreyip kendine geldi, bir barut fıçısına dönüştü, başta Kürtler, liberaller ve solcular olmak üzere herkese beddua etmeye başladı.
Güncel
Göçmenlerin Gıyabında: Seçim Biter, Söylem Kalır
31 Mayıs 2023 Çarşamba
“Zorla göndermek” söylemi kime vaat, kime tehdittir? Seçim biter söylem kalır. Dolayısıyla (seçmenin oy davranışını belirlemesi beklentisini parantez içine alarak) sormak istiyorum: Bu söylemin toplumda nasıl bir sonuç üretmesi bekleniyor? Özellikle de şunu düşünmekten kendimi alamıyorum: Göçmenler bu haberleri hangi duygu ve düşüncelerle izliyorlar acaba? Muhtemelen evlerinden çıkmaya korktukları günler yaşıyorlar. Göçmenlerin ne yaşadığı bizi o kadar mı ilgilendirmiyor?
Tanpınar, Ne Zaman “Gelecek”?
28 Mayıs 2023 Pazar
Aslında Tanpınar oldukça tutarlı bir yazar, ona başka kıyafetler giydiren ve ceket boyu tutmadığında kızan, evet onu yadırgayan (yargılayan?) biziz. O, zamanı yekpâre bir ânın parçalanmaz akışında seyretmiş, maziyi, hali ve istikbali bütün olarak görmüş, “Ne içindeyim zamanın/Ne de büsbütün dışında…” dizeleri, Aşiyan’daki kabrinde, mezartaşına kazınmış bir sanatçı. Başlığa uzanırsak; Tanpınar ne zaman gelecek? Cevap: Onu salt eski zaman ülkesinin masallarını anlatan bir geçmişsever olmadığını anladığımızda.
Fransa Nereye Gidiyor?
27 Mayıs 2023 Cumartesi
Emmanuel Macron paralel bir gerçekliğe gömülerek, siyasi söylemini radikalleştiriyor. Boyun Eğmeyen Fransa partisi de dahil olmak üzere, solun oyları sayesinde zar zor yeniden seçilen Macron, solu, sınırlarını kendisinin çizme tekeline sahip olduğunu iddia ettiği "cumhuriyetçi yay"ın dışına yerleştiriyor. Reformuna karşı yapılan protestolarda "aşırı solun" parmağını görüyor. Polis şiddetini, bazı göstericilere karşı mücadele etme ihtiyacı ile gerekçelendiriyor.
Inferno’nun Kayyımları
26 Mayıs 2023 Cuma
2015’ten itibaren rejimin kurumsal yapısının içindeki aktörlerin ucubeye dönüşmesinin sebebi, HDP’nin 2015 Haziran’ında aldığı %13’lük oyun müesses nizamı kökünden sarsması ve bu nizamın asıl sahibi olduğunu iddia eden bu aktörlerin HDP ile girişmiş oldukları yıpratıcı sinir harbi. HDP bir miktar gerilemiş olmasına rağmen, kurumsal siyasetin en büyük muhalefeti, üstelik bu muhalefet yaklaşık 1 milyon oy almış TİP ile de tahkim edilmiş durumda.
Seçim Kampanyaları ve Dezenformasyon: “Ama montaj, ama şu, ama bu...”
25 Mayıs 2023 Perşembe
Doğruluk kontrolü platformları, sosyal medyada yayılan yanlış bilgileri inceleyip bulgularını paylaşsalar da etkilerinin sınırlı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Çünkü yanlış bilgi, doğru bilgiye göre çok daha hızlı bir şekilde yayılıyor ve çok daha fazla kişiye ulaşıyor. Ayrıca, doğruluk kontrolü platformları haberin doğrulamasını yaparken yanlış haberi de paylaştıkları için yanlış haber akılda kalabiliyor.
İttifak Siyaseti 2023
23 Mayıs 2023 Salı
TİP Ankara’da toplam 45 bin oy aldı; bu oyların çok küçük bir kısmının (sadece %2) 2018 HDP oylarından gelmesi oldukça anlamlı. Ankara’da TİP’e en büyük destek yeni seçmenlerden geldi. Tahmin sonuçlarına göre 2018’de AKP’ye oy veren 14 bin kişi 2023’te TİP’e oy vermiş görülüyor. Bu sonucun da ayrıca incelenmesi gerekli.
“İşçi Sınıfının Siyasette Söz Söyleyebilmesinin ve İlk Etapta Burjuva Demokrasisinin Yeniden Tesisinin Ön Koşulu Faburjuvaziye Dönük Bir Siyasi Hücumun Gelişmesidir”
21 Mayıs 2023 Pazar
Küçük burjuvaziye göre kendi sorunu ülkenin sorunudur. Küçük burjuvazinin sorunu yoksa ülkenin de sorunu yoktur. Bu körlük nedeniyle küçük burjuvazi kendi ürettiği içeriksiz ve tepedenci yoksulluk söylemlerine inanmaya başladı ve bu söylemlerin işçi sınıfını muhalif partileri desteklemeye teşvik edeceği hülyasına kapıldı. İşçi sınıfına bir sınıf olarak seslenmedi, işçi sınıfını siyaseten mobilize edilmesi gereken bir “kitle” olarak gördü.
İkinci Tur: Yine, Yeniden Atiba Gibi
19 Mayıs 2023 Cuma
Çankaya gibi bölgelerde muhalefete destek veren gönüllülerin ne kadar bolken Çubuk’ta ne kadar yalnız ve ne yazık ki çaresiz kaldıklarını anlatıyorlar. Oysa biliyoruz ki seçim ne sadece Çankaya’da ne de sadece Çubuk’ta kazanılıyor. Muhalefetin en güçlü olduğu yerler de, neredeyse var olmadığı yerler de son derece önemli. Kaybedilecek bir oya bile tahammülümüz yok!
Umudu Tazelemek… Bu Bahar ve Her Bahar
17 Mayıs 2023 Çarşamba
Seçim öncesi süreçten ve seçim sonuçlarından çıkarılacak öncelikli sonuç şu: Tek adam karşıtı blok ve tek adam rejiminin vizyonundaki ülke tahayyülünden rahatsız olan insanlar bu ülkede var! Eskiden bu gruptaki insanlar için "hiç de az değil" denirdi ama artık "bir hayli çok" diyecek noktadayız. Yaşayarak, sosyalleşerek, üreterek, konuşarak, birleşerek, tartışarak var olmaya, büyümeye, dönüştürmeye devam etmek…
Hukuk Devleti ya da Diktatörlük?
12 Mayıs 2023 Cuma
Kurum, kurul ve kurallarıyla anayasal bir yönetim, uğruna sürekli mücadele edilen bir idealdir. 2017 yılında geçilen Türk tipi başkanlık sistemi işte bu idealden kopuşu simgeler. Parlamentonun yanı sıra her aşamada kurul şeklinde karar verme usulünün değersizleştiği, kurumların etkisizleştiği, kuralların öngörülebilirliğini yitirdiği, kısacası cumhurbaşkanının şahsında temerküz eden bir siyasi düzensizlik hali içinde yaşıyoruz artık. 14 Mayıs seçimleri bu açıdan kritik bir dönemeç olacak.