04.07.2024 | O zamana kadar sendikacılar ve çevreciler için ücretsiz çalışan, ilerici bir avukat olarak tanınmıştı. Ancak 1999'da, Belfast'ta Katolik bir genci vurarak öldüren bir İngiliz askeri savunmayı kabul ederek birçok meslektaşını şaşırttı. Dört yıl sonra, Kuzey İrlanda Polis Kurulu'na insan hakları danışmanı olarak işe alındı ve bu rolünde polis memurlarının silah, tazyikli su ve plastik mermi kullanımını haklı çıkarmalarına yardımcı olduğu bildirildi. |
22.11.2023 | Milei'nin zaferi ülkede kendi ultra-kapitalist ideolojisi doğrultusunda kültürel bir değişim yaratacak mı? Bu seçmen desteğini etkin bir kurumsal güce dönüştürebilecek mi? Liberteryenler ve Macricilerin birleşiminin ürünü olan bu yeni sağ, "normal" bir şekilde yönetebilecek mi? Milei, Değişim için Birlik’i yendi ama şimdi ikinci turda aldığı oy desteğinin devamı Macri ve Bullrich'e bağlı olacak. |
21.04.2023 | Yarattığı mağduriyet algısı, “Ben” Hikâyesi’nin ana teması haline gelmiştir. Açıklamaları 2018 yılında kendisine umutla bağlanmış, seçim gecesinde terk edilmiş hissine kapılmış ve sabahlara kadar sandık başından ayrılmamış gençler tarafından, sorumluluk almadığı için karşılık bulamamış olsa da, ilk defa oy verecek gençler tarafından anlayışla kabul görmüştür. AKP hükümeti dışında hiçbir hükümet görmemiş, hayal bile kurmaya çekinen bu gençliğin kini hükümete değil, ona karşı muhalefet yapamadığına inandıkları ana muhalefet partisine yöneltilmiştir ve İnce onlar için bir alternatif olmuştur. |
08.04.2023 | Erdoğan’ın Emine Hanım’a cevabını da ihmal etmek olmaz. Emine Hanım “Araba benim,” derken, Erdoğan “Arabanın kimin olduğu önemli değil, direksiyonda kim var o önemli,” diyor. Bize de yirmi bir yılın özetini bu cümleyle hatırlatmış olsa gerek. Demokrasisi oturmamış, hukuk sistemi siyasallaşmaya müsait, sınıfsal eşitsizliğin giderek derinleştiği bir ülkede, bütün bunlar yeniden tutarlı, herkese eşit olarak uygulanan bir norm haline gelene kadar, yani bugün geldiğimiz noktada direksiyonda kimin olduğu önemliymiş meğer. |
07.04.2023 | Özellikle yeni tasarımı sayesinde Cumhur İttifakı’na %42 ile %45 arası bir oy aldığında çoğunluğu sağlama imkânı tanıyan seçim yasası nedeniyle, bu kayıpların kritik eşiğin geçilmesine neden olması da ihtimal dahilindedir. Muhalefet kanadında bu tür bir nedenle Cumhur İttifakı’na güç bahşeden ittifak(lar)ın toplumsal muhalefetle bağlarının zayıflaması kaçınılmazdır. Eğer Emek ve Özgürlük İttifakı bu sorunun bir parçası olursa, sorunun kaynağından bağımsız olarak solun, demokrasi mücadelesinin elde ettiği önemli mevzileri kaybederek bir meşruiyet sorununa kadar sürüklenmesi söz konusudur. |
05.04.2023 | TİP yanlış yapıyor. Ama bunun nedeni sadece “ortak listenin kazandıracak” olması değil; TİP’in olguyu dönüştürmek yerine onu kendi parti çıkarlarının dayanağı kılması, siyasetin alanını daraltanlarla aynı dalga boyunda düşünüyor olması. Doğrusu bu şaşırtıcı. TİP listelerini en az 41 ilde ayırarak aslında HDP’nin (bu seçimlerde Yeşil Sol Parti) Türkiye partisi haline gelme çabasına fiilen ket vuruyor. Yıllardır meşru siyaset zemini daraltılmış toplumsal bir hareketin, demokratik siyasetin meşru ve kurucu unsurlarından biri haline gelme çabasını zora sokuyor. |
24.03.2023 | COVID-19 pandemisinin ilk dönemlerinde alkışlanan, ancak sonrasında yeniden yoğun iş yükü ve şiddet ile baş başa bırakılan ve en son Hatay başta olmak üzere güvensiz sağlık kurumlarında çalıştıkları için enkaz altında kalarak yaşamını yitiren sağlık emekçilerine yönelik politikalar da Mutabakat Metni’nde kendisine yer bulmuştur. Bu kapsamda ifade edilen vaatlerin hemen hepsi sağlık emekçilerinin uzun yıllardır ifade ettikleri sorunlara karşılık gelen ve sonuç alıcı adımlardır. Fakat metinde yer alan ve sağlık çalışanları arasındaki iş barışını bozan, onları tükenmeye ve sağlığı ticarileştirmeye neden olan performans sisteminin kaldırılmak yerine yeniden düzenleneceğinin ifade edilmesi hem çalışanlar, hem toplum sağlığı açısından büyük bir sorundur. |
23.03.2023 | Cumhur İttifakı ne kadar Reis-merkezli, simbiyotik ve monolojik -monoloğa, tek sesliliğe varan- bir ittifak ise, Millet İttifakı da o kadar diyalojik -hatta bazen de “horozu çok olan köyün sabahı geç olur” kabilinden cacophonic- bir ittifak olarak tanımlanabilir. Şöyle ifade edeyim: “İttifak” adını verdiğimiz ve bugün siyasi literatürümüzün en çok “tüketilen” kavramlarından biri olan “ittifak”a nikah/alyans kavramlarını eklediğimizde Cumhur İttifakı’nın simbiyotik ittifakına; ittifak kavramına diyaloji ve müzakere kavramlarını eklediğimizde ise Millet İttifakı’nın kırılgan/problemli ittifakına ulaşıyoruz. |
14.10.2022 | Yine de Bolsonaro'nun tüm güç gösterisine rağmen, en olası sonuç Lula da Silva'nın zaferi olmaya devam ediyor. Ne de olsa şimdiye kadar ilk turda ikinci olan hiçbir aday ikinci turu kazanamadı. Üçüncü ve dördüncü olan adaylar -merkez sağ Simone Tebet ve merkez sol Ciro Gomes- muhtemelen, da Silva'yı destekleyecektir. |
08.08.2022 | Seçimlere ramak kala Millet İttifakı’nın, sadece adayının kim olduğuna odaklanması ve bu adayın belirlenme sürecinin de bir “akıl yürütme”den ziyade altılı masa etrafındaki bir “oyun teorisi” kalıplarıyla şekilleniyor olmasının -ya da hiç değilse dışarıdan bakıldığında Millet İttifakı’nın adayını bu şekilde belirlediğinin görülmesinin- gelecek açısından ümitvâr olmayı zorlaştırdığını, neyi seçtiğimizin en az kimi seçtiğimiz kadar önemli olduğunu düşünüyorum. |
13.04.2022 | Peş peşe kazandığı dördüncü seçime rağmen Orban yönetiminin bir balayı yaşama ihtimalinin zayıf olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Orban'ın kendi önlemleriyle bütçede açtığı koca delik ve çift haneli rakamlara yaklaşan enflasyon yeni hükümeti bekliyor. Bunun yanı sıra ülkedeki yolsuzluk ve hukuk ihlallerine ilişkin kaygılardan ötürü AB fonları artık Macaristan'a akmıyor. |
09.04.2022 | Sol/sosyalist bir ideolojiyle harmanlanmış popülist strateji, Mélenchon’un yükselişinin imkânını yaratırken bazı çelişkilere de neden oldu. Mélenchon seçim süreci boyunca sürekli program vurgusu yaparak, vaatlerini öne çıkarıp fikir odaklı bir hareket olduğunu dile getirdi. Fakat bu vurguya rağmen popülist stratejisinin de gereği olarak pratikte adaylığı daha çok güçlü bir liderliğe yaslanıyor. Hatta hareketin kendisi bizzat Mélenchon’la özdeşleşmiş durumda. Neredeyse seçim sisteminden de kaynaklı olarak tek başına Mélenchon konuşuluyor. |
31.03.2022 | Macron’un seçilmesinden beri aşırı sağın toplam oyunun %35’lere kadar çıkması onun panzehir olmadığının, aksine aşırı sağ tehdidi büyüttüğünün açıkça kanıtı. Mélenchon’un yükselişine devam etmesi hem ilk turda aşırı sağı alt etmenin mümkün olabileceği algısını hem de gerçek sol bir alternatifin inşa edebileceği inancını güçlendirebilir. Fakat halihazırda solun ikinci tura kalamayacağına dair yaygın bir anlayışın hâkim olduğunu söylemek gerekir. |
22.03.2022 | Yasa teklifinde yer alan 5., 6. ve 7. maddelerle yeniden düzenlenmek istenen il ve ilçe seçim kurulları da seçim sonuçlarına daha etkin müdahale edebilme yolları aranması çerçevesinde değerlendirilebilir. Bunu, seçimlere “yasadışı” değil, yasanın etrafından dolanan müdahale imkânları şeklinde okumak ve yine Cumhur İttifakı’nın stratejisini “kazanmak” yerine “kaybetmemek” üzerine bina ettiğinin bir örneği olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. |
21.03.2022 | Yeni öneriye göre milletvekili dağılımında ittifakın değil, partilerin aldığı oylar göz önüne alınacağı için ittifak kuran partilerin milletvekili sayısını artırması için tek seçeneği seçim bölgesi düzeyinde bir (ortak) parti listesinden ortak aday göstermek olacak. Doğal olarak bu seçeneği uygulamak ittifaklarda olduğundan çok daha zor. Ayrıca seçmenlerin de bu durumda ortak listeye oy verme eğilimi daha zayıf olabilir. |
18.02.2022 | Millet İttifakı HDP ile açık ve örgütsel bir ittifaka giremese bile, gevşek ve örtük bir ittifakı tesis etmekten imtina edecek pozisyonda da değildir. Tüm ekonomik krizlere, uluslararası konjonktürün AKP ve müttefikleri aleyhine dönmesine vb. rağmen Millet İttifakı açık ara Cumhur İttifakı’nın önünde değildir ve yaklaşan seçimler Millet İttifakı için çantada keklik değildir. |
12.01.2022 | Boric gibi öğrenci hareketinden gelip parlamento ya da belediye yönetiminde yer alanların sayısı son yıllarda arttı. Örneğin geçen yıl Şili Komünist Partisi’nden (PCC) aday olup seçilen, Santiago Belediye Başkanı Irací Hassler bu kuşağın sembollerinden. Bu genç kuşak hem siyasette yeni şeyler söylüyor hem de giderek daha baskın bir rol oynuyor. Aynı zamanda on yıl öncesine kadar kıtada hakim anlayış olan Bolivarcı sosyalizm yaklaşımından farklı bir solu yeşertmenin yolunu arıyorlar. |
30.12.2021 | Boric’in aday olup seçildiği yeni sol koalisyon Frento Amplio (FA) yeni seçim sisteminin ilk defa işlediği 2017’de Temsilciler Meclisi’nde yirmi, Senato’da bir koltuk kazandı. FA’nın önemli figürleri ilk siyasi deneyimlerini 2011-2013 öğrenci protestoları sırasında edinmişlerdi. Gabriel Boric de öğrenci protestoları sırasında Şili Üniversite Öğrenci Federasyonu (FECH) başkanıydı. Kongre’ye 2013’te bağımsız aday olarak seçilen Boric, ikinci defa yarıştığında FA’nun adayı olarak seçildi. |
28.12.2021 | Millet İttifakı’nın aşil topuğu ise HDP/sol bloğudur. Çünkü HDP/sol ittifakı ile dirsek teması olmadığında bile Cumhur İttifakı’nın aynadaki aksi ile CHP’den mürekkep olan Millet İttifakı’nın, HDP/sol ittifakı da bu bloğa destek verdiğinde Cumhur İttifakı’nı fersah fersah geçeceği aşikârdır. Üstelik bu, HDP/sol’un üçüncü bir ittifak kurması durumunda bile değişmeyecek bir kemiyettir. |
30.06.2021 | Demokrasi, büyük oranda özel çıkara dayalı otoriter, şahsileşmiş iktidarlara karşı yürütülen mücadelelerle şekillendi. Bu anlamda günümüzde halkın genel çıkarını dikkate almayan “süper çocuklar”ın seçimine indirgenmiş seçimlere katılımın halkın çoğunluğu tarafından reddedilmesi, aynı mantık gereği son derece demokratik bir jest olarak değerlendirilebilir. Çok da derin düşüncelere dalmaya gerek yok. Cumhuriyet Fransa’da artık halkın halk için halk tarafından egemenliği değildir. |
02.12.2020 | Türkiye’de muhalefet, Erdoğan’ın ve AKP’nin yapılacak ilk seçimde iktidardan düşeceğine neredeyse kesin gözüyle bakmaya başladı. Neden? Erdoğan’ın yapılacak ilk seçimde, üst üste binmiş krizleri “gereğince” aşamayıp iktidardan düşmesi elbette olasıdır; ama bunu bir olasılık olarak ele almak yerine, buna neredeyse kaçınılmaz bir kesinlik atfetmek, sosyal-bilimsel düşünce sistemiyle bağdaşmayan bir “hüsnükuruntu” (wishful thinking) izlenimi uyandırıyor. |
25.12.2019 | 18-24 yaş arasında neredeyse %60’a ulaşan İşçi Partisi desteği yaş azaldıkça azalmasına karşılık Muhafazakâr Parti’nin 65 yaş ve üstünde %60 oya ulaştığı bulgulandı. Ancak yaşa dayalı oluşan bu farklılığın (özellikle sol/özgürlükçü partiler ile sağ partiler arasında) ne Birleşik Krallığın diğer seçimleri ne de geriye kalan çoğu Kuzey ve Merkez Avrupa ülkeleri için yeni olmadığının altını çizmek gerekiyor. |
21.12.2019 | Boris Johnson, katıldığı tüm seçim oturumlarında kendisine ne sorulursa sorulsun papağan gibi tekrarladığı beş cümle dışında bir şey söylemedi. Bunlardan ilki “Get Brexit done,” idi. Joseph Goebbels’in ruhuna rahmet okuturcasına bu sloganı o kadar tekrar etti ki artık sandığa gidenlerin önemli bir kısmında Boris’in Brexit meselesini halledeceğine ilişkin şüphe yoktu. |
21.10.2019 | “Hukuk ve Adalet Partisi artık daha güçlü bir demokratik yetkiye sahip”: Ernst Hillebrand ile Polony PiS, seçim kampanyası boyunca, çok sert bir retorikten kaçınmaya çalıştı ve sosyo-politik meseleleri ön plana alarak etkili bir koruyucu kollayıcı parti görüntüsü vermeye özen gösterdi. Sıradan vatandaşın, sessiz çoğunluğun, ortalama Polonyalının esenliğini ve mutluluğunu dert eden bir parti… Gelgelelim bu ortalama Polonyalı, ideolojik mücadelelere çok da yüz vermez, daha ziyade politikaların elle tutulur iktisadi ve toplumsal sonuçlarıyla alakadardır. |