Türkiye yarıfinalde elendikten sonra, Eldar Gasimov ve Nigar Jamal ikilisinin seslendirdikleri “Running Scared” adlı İngilizce parçayla Azerbaycan'ın “Eurovizyon-2011”’i kazanması (ve tabi Türkiye bayrağı ile sahneye çıkmaları) Türkiye’de ulusal övünç meselesi haline getirile dursun, Azerbaycan'da muhalifler süreci biraz daha "farklı" yorumladı.
Sözgelimi Azadlıq'da ilginç bir yazı yayımlandı, yazının başlığı: “Dünya medyasından “Aliyevlere” Eurovizyon Tokadı”. Aliyev rejimine yönelik eleştiriler, Batı medyasının süreci yorumlamasından hareketle yazıda kendine yer buldu: “Dünya medyası Azerbaycan'ın ‘Eurovision-2011’ müzik yarışmasında birincilik kazanmasını sadece kültürel bir olay gibi yorumlamadı. Aynı zaman da bu olayla birlikte ülkenin insan hakları ve demokrasi açısından yozlaşmış imajını da hatırlattı. Almanya'nın en popüler yayını olan Der Spiegel’in internet günlüğü ve Fransız Basın Ajansı, AFP Azerbaycan'ın zaferini haberleştirdikleri makalelerde dikkati hem ilgili konuya yönlendirdiler, hem de ülkedeki insan hakları ihlallerinin artışına, yolsuzluğun yüksek düzeydeki seyrine, ülkenin otoriter bir biçimde kontrol edilmesine, vb. dikkat çektiler. Der Spiegel‘in hazırladığı geniş makalenin başlığını şu şekilde seçilmişti: ‘Eurovision zaferi Azerbaycan'ın imajını temizleyebilir mi?’ AFP ise, ise Azerbaycanlı genç icracıların ‘Eurovision’ birinciliğini kazanmasını Azerbaycan'da başka bir gencin, politik aktivist Jabbar Savalanlı’nın tutuklanarak hapse atılmasını anımsatarak haberleştirdi.”[1]
“Eurovizyon-2011”in aksine –Azerbaycan’daki rejimin kendini açık etmesi bakımından önem teşkil eden– Cabbar Savanlanlı vakası, Türkiye’de, ana akım medyada hiç yer bulmamıştı. 5 Şubat 2011 tarihinde, Sumgayıt Devlet Üniversitesi’nde Tarih 2. Sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Cabbar Savalanlı evine giderken, yüksek miktarda uyuşturucu bulundurmaktan gözaltına alınmıştı. Yine de bu gözaltı birçok şüpheli durumu içinde barındırmakta idi, zira Cabbar’ın “sigara” dahi kullanmadığı, ifadesini işkence altında verdiği, tutuklanmasına sebep olan gerçek nedeninse, Cabbar’ın sosyal ağlar üzerinden rejime yönelik muhalif bir çizgiyi örgütlemeye giriştiğiydi. “Ben eskiden sadece ev kadını idim. Cabbar’dan sonra ben de sizinle mücadele etmeye koyulacağım. Bundan sonra, siz nereye, ben oraya...”[2] Bu sözler Cabbar’ın annesine ait, üstelik buna benzer demeçler veren tek o değil. Dahası Azerbaycanlı muhalifler davayı yakından izliyorlar. Bir internet sitesi de süreci ülke ve dünya kamuoyuna düzenli olarak duyuruyor. Türkiye’den de bir bakmak yeter hâlbuki…
Cabbar’ın vakası sadece bir örnek, özellikle Arap Devrimci Süreci’nin ülke üzerinde bir basınç oluşturduğu ve demokratik olmayan rejimin önleyici tedbirlere yönelerek, daha da baskıcı bir hâl aldığı uluslararası sivil toplum kuruluşlarının ve ülkedeki Aliyev muhaliflerinin sıkça dile getirdikleri bir tespit. Sözgelimi, 1-3 Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleşen World Press Freedom Day 2011’e ülkeden çıkış yasağı bulunduğu için Skype üzerinden katılan –Youtube’da yayınladıkları bir video yüzünden 17 ay hapis yatan Azerbaycanlı video-blogger’lar– Emin Milli ve Adnan Hacızade de konuşmalarında zaten dar olan demokratik alanın giderek daha da fazla kontrol altına alınmaya çalışılmasından yakınmışlardı.[3]
Aliyev, her baskıcı rejimin hükümranı gibi kendi varlığını meşrulaştıracak anıtlar peşinde “Eurovizyon-2012” için yeni bir arena yaptırmaya karar vere dursun,[4] muhalif gençlerin Azerbaycan için farklı tahayyülleri var: Mehmet Emin Resulzade önderliğinde 28 Mayıs 1918’te kurulan (1920’de son bulan kısa ömürlü) Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine geri dönmek; özellikle de “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, etnik köken, din, sınıf, meslek veya cinsiyet farkı gözetmeksizin sınırları içindeki bütün vatandaşların sivil ve siyasal haklarını güvence altına alır,” maddesine… OL! Azərbaycan Gənclər Hərəkatı isimli yeni oluşum bunun tipik örneği: Gençliğin bağımsız düşünmesini, toplumsal süreçler üzerine gençlerin aktif katılımını, küreselleşen dünyada çağdaş standartlara uyumu ve tüm bunlara içkin bir şekilde rejimin demokratikleşmesini isteyen bir oluşum…[5] Bu yazı hazırlandığı sırada Blog’larındaki son girdi –tanıdık– şu başlığı taşıyordu: “Halk, devlet için değil; Devlet, halk içindir!”
Yeni yeni oluşmaya başlayan gençlik hareketinin sınıfsal sorunlardan azade tavrı bir çelişki gibi gözükse de, gençliğin bu hareketliliği ülkenin hem demokratik hem de toplumsal bir dönüşüm geçirmesi için gerekli potansiyeli içinde barındırıyor. Bu yüzden Azerbaycan’a, ellerine Türkiye bayrağı almadıkları zamanda da ilgi göstermek gerek…
Evet, “Eurovizyon-2012” Bakü’de yapılacak. Aliyev rejimi, şimdiden turizm girdilerinden, yeni tesislerden ve bir büyük anıtsal arenadan bahsediyor. Oysa, Der Spiegel‘in tespit ettiği gibi, aslında 2012 yılında dünyanın gözleri Azerbaycan’da ne görecek, bu önemli. Demokratik ve toplumsal bir değişimin olanağını ve mücadelesini yaratan, gençliğin devindirici gücünün arkasında toparlanan, sürekli bir seferberlik halindeki toplumsal bir muhalefet hareketi olabilir mi? Umarım, zira Azerbaycan’da rejimin olası (burjuva) demokratik bir genişlemesi dahi, işçi sınıfının ekonomik ve siyasal mücadelesi için de hayati bir önem taşımakta…
[1] “Dünya mediasından Əliyevlərə “Eurovision” silləsi”, Azadliq, Siyasət şöbəsi, Baş Yazı, 16 Mayıs 2011, url: http://azadliqqazeti.com/new/index.php?option=com_content&view=article&id=5470:duenya-mediasndan-liyevlr-eurovision-sillsi&catid=293:syas&Itemid=457 (Erişim Tarihi: 17 Mayıs 2011).
[2] Akt. Elmin Həsənli, “Bizim missiyamız var, vətənimizi demokratik ölkəyə çevirəcəyik”, Azadliq, 15 Mayıs 2011, url: http://azadliqqazeti.com/new/index.php?option=com_content&view=article&id=5444:qbizim-missiyamz-var-vtnimizi-demokratik-oelky-cevircyikq&catid=293:syas&Itemid=457 (Erişim Tarihi: 17 Mayıs 2011).
[3] Akt. Könül Xəlilova, “Skype Azərbaycanda niyə ‘təhlükə’dir?”, BBCAzeri, url: http://www.bbc.co.uk/azeri/news/story/2011/05/110511_skype_azerbaijan.shtml (Erişim Tarihi: 17 Mayıs 2011).
[4] 17 Mayıs 2011 tarihli Ayna, Lent ve diğer gazete ve internet siteleri…
[5] Ayrıntılı bilgi için bak: http://ol-az.blogspot.com/2006/06/ol-azrbaycan-gnclr-hrkatinin-nizamnamsi.html (Erişim Tarihi 17 Mayıs 2011). Ayrıca, Azerbaycan’da milli kimliğin inşasına, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’ne ve onun kuruluş ilkelerine, bir bütün olarak Azerbaycan muhalif hareketinin taşıdığı potansiyel ve çelişkilere içkin olarak bak. Oktay Orhun, “Azerbaycan’ın Halet-i Ruhiyesi”, Birikim, Aralık 2009, sayı 248.