Reyhanlı’daki bombalı saldırıda kızını ve torununu kaybeden Döne Kuvvet’in basına yansıyan o fotoğrafı, yaşadığı acının isyanla istiğrakının bir karesiydi kuşkusuz. Hepimiz, Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin objektifine yakalanan, iç ve dış basında geniş yer bulan 72 yaşında “kızının ve torunun kollarını yerden toplamak” zorunda kalan bu annenin fotoğrafının, “Reyhanlı’nın Sembolü” olarak manşet bulduğunu biliyoruz, bunu okuyoruz ve böyle de bahsediyoruz.
Peki ama neyin sembolü, simgesi?
Simge, doğaüstü olguların somutlaşmasıdır, algılanmayan realitenin gösterenidir, semiyotik tanımıyla özetlenirse, görünür unsur ile görünmeyen unsuru açıklamadır, ez cümle simge, farkedilmeyeni tanımlamada hem fikir olma halidir.
Bilinmeyen hikayeleri, bekleyişleri, özlemleriyle, (şimdilik) 51 kişinin hiç bilemedikleri bir nedende yittiği bu kariada hemen algılanması zor gizil bir acı mı var ki, Döne Nine hedeflenen çirkinliğin “gösteren”ine dönüşsün. Acıma yüklü hiçbir cümlenin zerre teselli etmeyeceği bir annenin tükenişini döken kareler, Reyhanlıyla ilgili her habere ve konuyla ilgili her “tık” sayfasına iliştirilsin. Bu haliyle de zamanla o resme alışmışlığımıza, kayıtsızlığımıza zum etsin. Bu resmin acıtmadığı insan yoktur, hatta bu denli geniş yer verilmesi de bu üzüntünün samimiyetle paylaşımı ekseninde okunmalıdır şüphesiz. Zira bu serzeniş, bu tür fotoğrafların yayınlanmasına değil, bunları, sayfaların fotoğraf cümbüşü içerisinde hızlı unutan toplumsal belleğimizedir.
Çünkü kasıtsızca da olsa bu fotoğrafı, yanında kendinden daha büyük bir pay kapmış Rezidansların reklamı, üstünde afili otomobillerin “cazip fiyatlar”ıyla birlikte vermek hem vehameti silikleştiriyor, idrak gücünü törpülüyor hem de aradaki farkı zalimce kusuyor. Hele anneler gününün avantajlarından bahseden afişler arasında bu annenin kaybına yer veren sanal sayfalar ise, adeta kıvamını bulamamış duyarlılığımızın ironisi gibi duruyor. Gözümüzü, beynimizi, hislerimizi yoran bu fotohaber nümayişi içinde Döne Nine’nin resmi, bizim de insanlığımız gittikçe küçülüyor. Bu, her birimizi bu acıdan i’raz ettiren[1] ve de ettirecek bir bilinçsizliğe sürüklemektir.
Reyhanlı’da öylesine aşikar bir karia var ki simgeye gerek yok, Döne Nine’nin fotoğrafı ise, bir sembol değil, o acının taa kendisidir…
[1] Dikkati başka tarafa çevirmek