BİA Net’e yaptığım 2005 yılı roman değerlendirmesi tepkiler almış, kendileri 2005 yılı içerisinde ürün vermedikleri halde bazı kadın yazarlarımız eski romanlarını örnek göstererek 2005 yorumlarıma itiraz etmişlerdi. Milliyet gazetesinin haberi “2005 yılında yayımlanan 320 roman içerisinde kadın yazarların ürettiklerinin oranının bu yıl da düşük olduğunu belirten Türkeş, kadın yazarların en çok aşk, evlilik ve ilişkiler gibi konuları işlediklerini, bilimkurgu, polisiye ve siyasi meseleleri yazmadıklarını söylüyor” şeklindeydi. Yazarların yanıtlarını aktarmak ve karşı yanıtlar vermek niyetinde değilim, ama yukarıdaki ifadeden “bir yazarın konu seçme hakkına müdahale edildiği”, “kadınların hiç siyasi roman yazmadığı”, “Buket Uzuner’in romanlarının aşk romanları gibi algılandığı” ya da “kadın yazarların erkeklerden edebi açıdan geri kaldığı” gibi anlamlar çıkarılmasına şaşırdığımı söylemeden de geçemeyeceğim. Hem benzer yanlış anlaşılmalarla gelecek yıllarda karşılaşmamak hem de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü selamlamak için, okuyacağınız yazıyı Cumhuriyet dönemi kadın romanlarının sayısal dökümüyle sınırlı tutuyorum.
SINIRLAR ÇİZİLİYOR
Sayılar ve istatistiki bilgilerle dolu bir yazı ilginizi çekmeyebilir. Ancak aşağıdaki sayılar Türkiye’de ilk kez yayımlanıyor. Cumhuriyetin kadın yazarlarının ve bu yazarların kaleminden çıkan romanların sayısını -elbette ufak tefek hata payları olduğunu unutmadan- ilan edecek olan bu yazı, Cumhuriyet romanı hakkında yürüttüğüm çok uzun süreli bir çalışmanın bir parçası. Doğrusunu söylemek gerekirse Cumhuriyet dönemi Türk romanının sınırlarına hâlâ ulaşmış değilim. Asıl ulaştığım bugüne de Türk romanı hakkında verilen rakamların çok eksik olduğu, yüzlerce yazarla binlerce romanın kaybolmaya yüz tuttuğu, hatta birçoğunun kaybolduğu gerçeğidir. Bugün unutulan, bilinmeyen ve yok sayılan binlerce romanda karşılaştığımız hikayelerin, insan tipleri ve ilişki tarzlarının Cumhuriyet döneminin çeşitli evrelerinde ortaya çıkan zihniyet biçimlerini çok daha çıplak yansıtıyorlar. Bu romanların büyük kısmı -yazarlarının niyetinden bağımsız olarak- bugün bizim popüler dediğimiz türler içinde mütalaa edilebilirler, hatta çoğu okuyucu onları basit, değersiz, “kötü” bulabilir. Ancak toplumun edebi düzeyini, cinsellik algısını, eğlence tarzlarını, değer yargılarını, inanç biçimlerini, dışlama mekanizmalarını onlar kadar dolaysızca sergileyen metinler bulamayacağımızı hatırlatmak isterim. 1920’li, 30’lu, 40’lı yıllarda yazılan kadın romanları Cumhuriyet kadınının kimlik arayışının tarihi olarak da okunabilir.
Artık sayılarla geçebiliriz. Cumhuriyetin ilanından bu yana roman yazan 449 kadın yazar ismi var kayıtlarımda. Bu yazarların kaleminden çıkan roman sayısı ise 1089. Romanların dönemleştirilmiş dökümlerine gelince: 1923-1938 arası 55, 1939-1949 arası 125, 1950-1960 arası 74, 1961-1971 arası 89, 1972-1980 arası 84, 1981-1991 arası 133, 1992-1999 arası 154, 2000-2006 arası 377 kadın romanı yayımlanmış. 2000’li yıllardaki artış dikkat çekici olduğu için ayrıntılandırıyorum; 2000’de 35, 2001’de 39, 2002’de 54, 2003’te 59, 2004’te 95, 2005’te 83 ve 2006’da 12 roman…
EVET, BİRİNCİLİK AŞK ROMANLARINDA!..
Bu rakamlar kendi başlarına da anlamlıdır, ama onları hem edebiyat hem de sosyolojik incelemeler için daha mamul malzeme haline getirecek başka sayılar da vermek istiyorum; 269 kadın yazar sadece bir kez denemiş roman yazmayı. Kimi yazarın kalemi ise çok üretken. Mesela kariyerlerinde on sayısını geçen yazarlarımız şöyle sıralanıyor; Sevim Asımgil (10), Ayla Kutlu (11), Pakize Başaran (11), Samiha Ayverdi (11), Alev Alatlı (12), Emine Işınsu (13), Afet Muhteremoğlu (14), Nezihe Muhittin (14), Suat Derviş (14), Nazlı Eray (15), Cahit Uçuk (16), Halide Edip Adıvar (16), Peride Celal (20), Mükerrem Kamil Su (23). Birinciliği ise Kerime Nadir Azrak ve Muazzez Tahsin Berkand paylaşıyorlar. Her ikisinin de 41’er romanı var.
İlk kadın polisiye yazarımız -Pembe Evin Esrarı ile- Fahriye Şükrü; yıl 1933. Erol Üyepazarcı, 16 yaşında bir genç kız olduğunu söylüyor Fahriye Şükü’nün. O günden bugüne kadınların elinden çıkan 34 polisiye roman kayıt edebildim. Ancak bunların büyük çoğunluğu -24 tanesi- 1989 yılından sonra yazılmış. Bilim Kurgu türünde 15 ve Korku/gerilim türünde 9 roman ismi sayabilirim.. Ve yine geldik tartışma yaratacak meseleye; popüler aşk romanı türünde yazan kadınların sayısı 150’yi, popüler aşk romanlarının sayısı 400’ü geçiyor ki bu toplam roman sayısının neredeyse yarısına eşit. Gündelik hayata yaptıkları etkilerle edebiyattan çok sosyoljik öneme sahip aşk romanlarının unutulmaz yazarlarını anmadan geçmeyelim; Suat Derviş, Halide Nusret Zorlutuna, Güzide Sabri Aygen, Şükufe Nihal Başar, Mebrure Hurşit, Muazzez Tahsin Berkand, Nezihe Muhittin, Mükerrem Kamil Su, Cahit Uçuk, Kerime Nadir Azrak, Peride Celal, Pakize Başaran, Suzan Sözen…
Siyasi konulara doğrudan el atan kadın yazar sayısı gerçekten çok az. Cumhuriyetin ilk yıllarında Halide Edip ve Müfide Edip’in başını çektiği muhafazakar duruş Halide Edip Adıvar, Samiha Ayverdi, Safiye Erol ve Münevver Ayaşlı tarafından sürdürülmüştür. İslami dünya görüşüne sahip yazarlar arasında edebi düzeyleriyle dikkat çeken sadece dört isim görülüyor; Afet Iıgaz Muhteremoğlu, Nazan Bekiroğlu, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu ve Cihan Aktaş
İlk siyasi içerikli ürün veren sosyalist kadın yazar Sabiha Sertel’dir (Çitra Roy ile Babası-1936). Son dönem romanlarıyla Suat Derviş, akla gelen ikinci isim. 12 Mart darbesinin etkileri atlatıldıktan sonra yükselen toplumsal hareketlilik içerisinde hem kadın yazar sayısı hem romanları erkeklerinkinden daha fazla öne çıkmıştır. ‘70 sonrasında kadın ve toplum sorunlarını siyasi bir perspektifle dillendiren yazarlar arasında Sevgi Soysal, Leyla Erbil, Adalet Ağaoğlu, Ayhan Bozfırat, Fürüzan, Aysel Özakın, Pınar Kür ve Tezer Özlü isimleri öne çıkıyor. ‘80’lerden sonrası için İnci Aral, Oya Baydar, Erendiz Atasü, Ayşegül Devecioğlu ve Süreyya Acar’ı sayabilirim.
Türk romanında ‘80’lerden sonra yeni bir “modern” kadın tipi belirdi. Ağırlıklı olarak büyük kentlerde yaşayan üst orta sınıftan eğitimli, maddi sıkıntı çekmeyen ama varoluş problemlerini, kimlik sorunlarını da aşamayan, beyaz atlı prenslerini bir türlü bulamayan bu kadın tipleri –ilk dönem aşk kadın romanlarındakinin- her türden vazifeden ve sorumluluktan azade bir özgürlük arayışı içerisindeler. Ama anlaşılan o ki bu özgürlük hali de ağır bir yük oluyor kadınların sırtlarına; günümüz kadın yazarları da kadın kahramanlarına ölümle/intiharla noktalanan kısacık ömürler biçiyorlar. Üstelik kadınların sınıfsal benzerlikleri de dikkat çekici. Osmanlı konaklarında, Cumhuriyet balolarında başlayan kimlik arayışı 2000’li yıllarda İstanbul’un zengin muhitlerinde sürdürülüyor.
2000’li yıllarda yazdıklarıyla dikkat çeken kadın yazarlardan birkaç isim sıralayarak bitireyim; Gülayşe Koçak, Aslı Erdoğan, Elif Şafak, Cahide Birgül, Halide Eşber, Aslı Biçen…
BİR LİSTE DENEMESİ
Edebi ölçütler içerisinde “kadın yazar”-“erkek yazar” ayrımı yapmayı ben de anlamlı bulmuyorum. Ancak edebiyat sosyolojisi için bu ayrım pekala anlamlı, hatta toplumsal zihniyet araştırmaları açısından kaçınılmaz bir zorunluluktur; hele ki söz konusu toplum Osmanlı Devletiyse, dünü ve bugünüyle Türkiye Cumhuriyeti ise… Nitekim “erkek yazar”larla “kadın yazar”lar arasındaki bakış farkları romanın daha ilk örneklerinde kendisini belli etmiş, uzun bir tarih boyunca, ister Kemalist ister Sosyalist ve isterse İslamcı, kadın yazarların en çok uğraştıkları mesele kadının kimlik ve özgürlük arayışı olmuştur. Ancak önemli bir konuya dikkat çekmek gerekir; romanların merkezindeki tipler, ezilen/dövülen, hani o “sofralarımızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” kadınlar değil, büyük kentlerde yaşayan orta sınıf eğitimli kadınlardır.
Her yazardan bir romanla sınırlanan ve dönem karakteristiklerini yakalamayı gözeten aşağıdaki listeyi, Cumhuriyet dönemi kadın romanlarının meselelerini kavramamıza yararlı olacağı düşüncesiyle hazırladım. Tartışmaya açıktır!...
Müfide Ferit Tek-Pervaneler (1924)
Güzide Sabri Aygen-Yabangülü (1926)
Halide Nusret Zorlutuna-Gülün Babası Kim? (1933)
Mükerrem Kamil Su-Sevgim Ve Istırabım (1934)
Halide Edip Adıvar-Sinekli Bakkal (1936)
Mebrure Sami Koray-Leylaklar Altında (1936)
Kerime Nadir Azrak-Hıçkırık (1938)
Şükufe Nihal Başar-Yalnız Dönüyorum (1938)
Muazzez Tahsin Berkand-Kezban (1941)
Samiha Ayverdi-İnsan Ve Şeytan (1942)
Nezihe Muhittin-Çıplak Model (1943)
Safiye Erol-Ülker Fırtınası (1944)
Nihal Yeğinobalı-Genç Kızlar (1951)
Peride Celal-Üç Kadının Romanı (1954)
Suzan Sözen-Sanera (1959)
Nezihe Meriç-Korsan Çıkmazı (1961)
Afet Ilgaz Muhteremoğlu-Başörtülüler (1965)
Suat Derviş-Aksaray’da Bir Perihan (1967)
Münevver Ayaşlı-Pertev Bey’in Üç Kızı (1968)
Adalet Ağaoğlu-Ölmeye Yatmak (1973)
Ayhan Bozfırat-Dört Yol Ağzındaki Ev (1973)
Fürüzan-47’liler (1974)
Selçuk Baran-Bir Solgun Adam (1975)
Sevgi Soysal-Şafak (1975)
Aysel Özakın-Alnında Mavi Kuşlar (1978)
Fatma İrfan Serhan-Marziye (1979)
Pınar Kür-Asılacak Kadın (1979)
Tezer Özlü-Çoçukluğun Soğuk Geceleri (1981)
Ayla Kutlu-Tutsaklar (1983)
Latife Tekin-Sevgili Arsız Ölüm (1983)
Nazlı Eray-Orphee(1983)
Sevim Burak-Everest My Lord (1984)
Leyla Erbil-Karanlığın Gün (1985)
Feride Çiçekoğlu-Suyun Öte Yanı (1991)
İnci Aral-Yeni Yalan Zamanlar (1994)
Aslı Erdoğan-Kırmızı Pelerinli Kent (1997)
Oya Baydar-Hiçbiryere Dönüş (1998)
Şebnem İşigüzel-Eski Dostum Kertenkele (1999)
Cahide Birgül-Geceye Uyananlar (2000)
Elif Şafak-Bit Palas (2002)
Erendiz Atasü-Bir Yaş Dönümü Rüyası (2002)
Nazan Bekiroğlu-İsimle Ateş Arasında (2002)
Mine Söğüt-Beş Sevim Apartmanı (2003)
Ayşegül Devecioğlu-Kuş Diline Öykünen (2004)
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu-Hiçbiryer (2004)
Gaye Boralıoğlu-Meçhul (2004)
Gülayşe Koçak-Topaç (2004)
Aslı Biçen-Elime Tutun (2005)
Ayfer Coşkun-Kapak Kızı (2005)
Halide Eşber-Her Şey Seninle (2005)
Milliyet Sanat, Mart 2006