Devlet Bahçeli’nin beklenmedik Abdullah Öcalan’a davetiye çıkışı olması gerektiği gibi epey şaşkınlık yarattı. Onun dediği gibi Öcalan gelip fikirlerini Millet Meclisi’nde açıklamadı ama Pervin Buldanlı ile Sırrı Süreyya İmralı’ya gidip bu fikirlerin bir kısmını dinlediler. Arkasının geleceğini de söylediler.
Onlar arkasının geleceğini söylediler; Öcalan kendisi de buna hazır olduğunu söyledi: “gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim”. Yanlış hatırlamıyorsam Öcalan ilk yakalandığında da yardımcı olacağını belirtmişti.
Neyse, geçmiş gün…
Devlet Bahçeli bir başka türlü ehliyetten (doğrusu “ehliyet” olmalı) söz etmişti: Öcalan’ı hapishane dışına taşıyacak bir “ehliyet”! Ancak Bahçeli bu tasarıdan söz ederken “terörist başı” demekten vazgeçmiyor. Öcalan ise “Sayın” Erdoğan ve “Sayın” Bahçeli ile muhatap olmakta. Belli ki taraflar arasında bir düzey farkı var – ama olacak o kadar.
Bu kişiler arasında kurulacak ilişkide Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan hakkında olumlu duygular taşımasını beklemek mümkün mü? Bana pek mümkün değil gibi görünüyor. Ama şu konjonktürde herhalde Öcalan’ın işitmekten en fazla mutlu olacağı sözleri söylüyor. Neden?
Aklında, Öcalan’dan da fazla, düşman muamelesi hak edecek biri var da onun için olabilir mi? Ne bileyim, örneğin Selahattin Demirtaş olabilir mi bu kişi? Çünkü Bahçeli onun adını anmıyor. Demirtaş, partisinin başında olabildiği süre içinde Türkler ve Kürtler’in dost olması gerektiğini sık sık söyledi. Uyguladığı politika da bu sözleriyle çelişmedi. Ama Demirtaş yıllardır hapiste; daha ne kadar orada oturacağı da belirsiz – “ömür boyu”.
Birtakım koşullar bir araya geliyor, Erdoğan-Bahçeli ikilisiyle bir konuda Abdullah Öcalan’ın aynı çizgide yan yana durmalarını gerektiriyor.
Geçici konjonktürlerde oluyor böyle şeyler, doğal olarak. Bir yandan da derin dalgalar gitmeleri gerektiği gibi akıyor, gidiyor. Bahçeli bir hesap sonucunda kalkıyor, “Gelsin terörist başı, Meclis’te konuşsun” diyor – yani “terörü sona erdiriyorum” deklarasyonunu yapsın. Herkes dönüp Erdoğan’a bakıyor, “Büyük Reis ne diyecek?” Büyük Reis Devlet Bahçeli’nin çok bilge bir kişi olduğunu söylüyor. Şu kadar sayıda seçim kazanmış Kürt Belediye Başkanı’nı azledip yerlerine birer kayyım oturtuyor. Aynı dakikada. “Tutarsızlık” mı diyeceksiniz? Bence değil: politikaları böyle.
Bir “düşman” ille de yalnız hapiste olmakla yararlı olmayabilir. Örneğin Öcalan dışarıda Erdoğan-Bahçeli ikilisinin işine gelecek işler yapacaksa bırakın çıksın. İcabında gene atarız içeri.
Gerekçesi şudur, budur, politik olay olmuştur. Şimdi bu olayın olduğu bir dünyada yaşamaya başlamışızdır. Haydi hayırlısı.
Bakalım ayine-i devran şimdi ne gösterecek.