Şu zamanda dünyaya bir söz iletmeye çalışmak, okyanusun ortasındaki ıssız adada imdat pusulasını bir şişenin içine koyup deryaya salmaya benzemiyor mu biraz? Belki bir yerde karaya vurur, belki bir geminin bordasına çarpar, belki birileri okur… Okyanus da maşallah, mesaj dolu – esans şişesi de var, damacana da, konteyner de… Hem, “medya, mesajın ta kendisidir” buyurulmamış mıydı? Haber, bilgi, söz… okyanussal bir bütünlükte erimişler gibi. Öznelerle dış dünya arasındaki sınırların eridiği, sarhoş bir şekilsizlik.
***
Teşbihin canını daha fazla çıkarmayalım… Demem o ki, günümüz medya rejiminde, “eşik bekçiliği” dedikleri işlevin önemi, lüzumu olağanüstü arttı.[1] Ortalık mahreçli mahreçsiz, doğal ve yapay zekâ ürünü ve zekâsızlık ürünü bilgi-haber-söz ile kaynıyor; aşındıracak eşik bırakmıyor. Ümit Kıvanç’ın Gazete Duvar’ın kapanması üzerine yazısındaki sıralayışıyla “bir şeyleri gizleme, örtme, saptırma, okuru manipüle ederek zihnini bulandıracak hilelere başvurma gibi gazetecilik suçlarının işlenmesini”[2] önleyecek (buna niyet edecek) bir denetimin, bir meslek etiğinin önemi, hayatî değerde. Taraf tutuyorsa, hasmını ‘sayan’ bir şövalyelik/fair-play koduyla taraf tutan bir ahlâkî tavrın önemi, hayatî değerde. Önemliyi, değerliyi seçecek editörlük işinin, yayıncılık ve gazetecilik-dergicilik inisiyatifinin ve ahlâkının önemi, hayatî değerde.
Gazete Duvar’ın kapanması, bir eşik bekçisinin daha yok edilmesi demek, bir eşiğin yıkılması, bir kapının kapanması demek. Gitgide kıt kaynak haline gelen yayıncılık, editörlük, gazetecilik becerisinin, zanaatının bir darbe daha yemesi demek.
***
Rastgele kullandığımız terimleri, kelimeleri, lütfen usulca yeniden düşünelim. Neyi kaybettiğimizin idrakine varmak için…
Yayın organı, diyoruz. – Organ, bir uzviyettir. Canlı bir gövdenin, o canlılığın devamını sağlayan bir unsuru, uzvudur. Bir medya organı olarak Gazete Duvar’ın yitimi, kamusal can kaybıdır.
Medya, diyoruz. – Medya/medyum, düz anlamıyla orta, ortalık, daha dakik tanımıyla aracı demek. Bir medya olarak Gazete Duvar’ın yitimi, kamusal bir aracının, yani bir buluşma imkânının kaybıdır.
Mecra, diyoruz. – Mecra, akarsu yatağıdır. Akış yoludur. Bir mecra olarak Gazete Duvar’ın yitimi, kamusal bir akışın, bir akış yolunun kesilmesidir.
Dijital platform, diyoruz. – Platform, kelime anlamıyla yüksekçe bir yerdeki düz zemin, demektir. Azıcık yukarıdan bakarak durulacak zemindir. Bir platform olarak Gazete Duvar’ın yitimi, bir kamusal zeminin berhava olmasıdır.
Hep kamusal sıfatını kullanıyorum. Gazete Duvar gibi bir ‘olanağın’ yitimi, yine gitgide kıt kaynak haline gelen kamusallığın bir kaybıdır.
***
Gazete Duvar’ın dokuz yıllık hayatındaki temel meziyeti, -Ümit Kıvanç’ın da vurguladığı üzere-, veri sayılması gereken fakat çoktandır veri olmaktan çıkmış bir ölçü olarak, gazetecilik meslek ahlâkını çiğnememeye özen göstermesi idi. KHK ile ihraç edilen akademisyenlere ‘yer’ vermesi, hiç unutulmayacak bir dayanışmacılıktı.[3]
Bana çok önemli gelen bir başka katkısı, bir genel sol, ya da genel demokrat platform oluşturmasıydı. Sol kavramını olabildiğince geniş mezhepli kullanıyorum; solun medya âlemindeki varoluşu da kanat kanattır, parça bölüktür. Mahalle olsa iyiydi - sitelere ayrılmıştır. Çoğu, kendinden ve en yakınındakilerden ötesine sağırdır. Gazete Duvar, görev tanımı elbette asla “solu birleştirmek” falan olmamakla birlikte, “bütün” de demiyorum, ama hiç değilse birçok/birkaç sol site sakininin arada da olsa uğradığı bir ortak adres idi. ‘Haberleşmenin’ az sayıdaki ortaklaşma zeminlerinden biriydi.
***
Duvar’ın yıkılmasında, şu “algoritma” denen manipülasyonun belirleyici olduğunu biliyoruz. “Trafik” meselesi… Dijital yayıncılıktaki “trafik” ölçeği, eskinin tirajından, satış rakamlarından daha otokrat, daha gaddar bir kuvvet. Okyanustaki serseri şişe seyrüseferine, o trafik rejimi nizam veriyor. Google’ın yaptığı algoritma güncellemeleriyle birçok bağımsız internet haberciliği platformunun trafiğinin düşmesine yol açan sel, Duvar’ın da yıkılmasına yol açtı. Memleketin bir dizi bağımsız gazetecilik platformu, Artı Gerçek, BirGün, Diken, Ekonomim, Gazete Pencere, Kısa Dalga, Medyascope, T24, ortak bir açıklamayla o “algoritma” düzeneğini protesto ettiler.[4]
***
Gazete Duvar’ın girişimcisi Vedat Zencir’in, “küresel çapta medya çölleşmesi” ikazında bulunması sebepsiz değil. 4. Güç denen medyanın göreli bağımsızlığını kaybetmesi ve kanaat manipülasyonu aygıtına çevrilmesi, güçler ayrılığının aşınmasına (veya yok olmaya yüz tutmasına) denk bir gerileme, bir felâket. Bağımsız medyanın organ yetmezliğiyle, platformlarının yıkılmasıyla aldığı darbeler, gerçekten, barbarlığa giden yolun taşlarıdır.
[1] Medya ‘ortamlarında’ her yere bir eşik koyup her eşiğe bekçi dikmekten bahsetmiyorum. Eşikli bekçili ‘yerler’ de olmalı, diyorum.
[2] https://www.gazeteduvar.com.tr/hoscakalin-makale-1763445
[3] Murat Sevinç, Duvar’la ilgili başka şeyler yanında bunu da hatırlatıyor: https://www.diken.com.tr/dikenden-gazete-duvara-bir-dost-selami/
[4] https://medyascope.tv/2025/03/13/kamuoyuna-acik-mektup-googlein-yikici-ambargosunu-protesto-ediyoruz-googlea-acik-mektup-yikici-ambargoyu-protesto-ediyoruz/