Çikolata Kaplanmış “Tele-Ekran” WeChat ve Dev Gözetim Yapbozundaki Yeri

“Ve 1984’ün neden 1984 gibi olmayacağını göreceksiniz.” Ridley Scott’un yönettiği 1 dakikalık Macintosh bilgisayar lansman filmi bu sözlerle sona eriyordu.

Kişisel bilgisayarlar ve onu takip eden “akıllı” teknolojilerin bireyi özgürleştirici etkisi “kaşıkla verilen” ise “sapıyla göz çıkarmanın” şahikası WeChat’tir.

Çin’de yaşayıp WeChat’i kullanmamış biri için bu uygulamayı anlatmak zor. Onu Whatsapp, Facebook, Instagram benzeri bir sosyal medya uygulaması gibi düşünmek karanlıkta filin sadece bir uzvunu tutup fikir yürütmeye benzer. WeChat bundan çok daha fazlasıdır, bir süper uygulama, dijital bir ekosistemdir. 2019 sonu itibarıyla toplam WeChat hesaplarının sayısı 1 milyar 151 milyonu ulaşmıştır. Bu kullanıcıların sadece 70 milyon kadarı Çin dışına yaşayanlardır.

WeChat’de bilumum kolaylıklar ve insani zaaflar

Farklı uygulamalarla yapılan hemen her şeyin toplamını WeChat ile yapmanız mümkün. Boşanma işlemlerinizi başlatmaktan, uçak bileti almaya, online yemek ısmarlamaya, sokaktaki seyyar satıcıdan aldığınız patatesi ödemeye, taksi çağırmaktan belediye otobüsü ya da metro biletlerini ödemeye, işyerindeki yöneticinizin oluşturduğu grupta çalışma arkadaşlarınızla video konferans yapmaya, günlük haberleri izlemeye, online oyun oynamaya kadar aklınıza gelebilecek pek çok şeyi… WeChat’ in Çin’de cep telefonu kullanıcılarının %87,6’sının en fazla kullandığı uygulama olması ve WeChat kullanıcılarının %81,5’inin bu uygulamayla günde 1 saatten fazla vakit geçirmesi bu durumu açıklıyor olmalı.[1]

WeChat, 2011 yılında Whatsapp’tan yaklaşık iki yıl sonra kullanıma sunulduğunda temel fonksiyonu mesajlaşma olan bir uygulamaydı. WeChat’i geliştiren Tencent zaten 1999 yılından beri QQ adlı bir anlık mesajlaşma uygulamasının yaratıcısı. Aslında Çin’de kullanılan Çince olan orijinal uygulamanın adı Weixin. Uluslararası versiyonu WeChat olarak adlandırılıyor.

Yazılı, sesli ve görüntülü mesajlaşma WeChat’in başlangıçtaki temel fonksiyonlarıydı. 2018 verilerine göre WeChat üzerinde günde 45 milyar mesaj gönderiliyor. Günlük yapılan sesli ve görüntülü görüşme sayısı 410 milyon.

WeChat’teki adres defterinize kişisel ya da iş ilişkiniz olan insanları ekleyebiliyor, bunlarla çeşitli gruplar oluşturabiliyorsunuz. Oluşturduğunuz grupları isteyenler katılabiliyor. Bu gruplar için kullanıcı sınırı var, bir grupta en fazla 500 kişi olabiliyor. Tahmin edileceği üzere siyasi gerekçelerle yapılan bir uygulama. Kalabalıkların aynı mekânda bir araya gelmesi her zaman potansiyel bir tehlikedir.

Ayrıca Anılar (Moments) bölümünde fotoğraflarınızı, videolarınızı, yazı ve diğer resimleri paylaşabiliyorsunuz. Adres defterinizde yer alan kişiler bunları görüp yorum yazabiliyorlar veya beğenilerini ifade edebiliyorlar. Her gün 750 milyondan fazla Çinli irtibatlı olduğu kişilerin anılarını kontrol ediyor.

Ödeme ve scan fonksiyonu

WeChat hesabı açarken mutlaka gerçek kimlik bilgilerinizi (Çinliler için vatandaşlık numarası, yabancılar için pasaport bilgilerini) girmek zorunluluk.

WeChat’e 2013 yılında ödeme fonksiyonu eklendi. Bugün WeChat kullanıcılarının hemen hemen tamamı bu özelliği kullanıyor. WeChat’teki sanal cüzdan banka hesaplarıyla bağlantılı. Adres defterinizdeki herhangi birine para gönderebilir, telefon faturanızı, trafik cezanızı ya da bakkaldan aldığınızın suyun parasını dijital olarak ödeyebilirsiniz.

Bunu mümkün kılan ve ödeme fonksiyonun yaygınlaşmasını sağlayan en önemli etken kare kod (QR kod) tarama (scan) özelliği.  Çevrimiçi ya da çevrimdışı ödemeleri o kişinin ya da işyerinin QR kodunu tarayarak yapabiliyorsunuz. Örneğin metro girişlerinde turnikelerden WeChat‘in QR koduyla giriş yapıp çıkışta turnikeye tekrar QR kodunu okuttuğunuzda bilet ücreti sanal cüzdanınızdan otomatik olarak çekiliyor.

Yeni tanışanlar telefon numarası ya da kartvizit vermek alıp vermek yerine WeChat’lerinin QR kodlarını tarayıp kontak listesine ekliyorlar.

Ödemelerde WeChat kullanımı o kadar yaygın ki 2019 son çeyrek verilerine göre günde 1 milyar WeChat ödeme işlemi yapılıyor. 50 milyonun üzerinde işyeri WeChat ödeme sistemini aktif olarak kullanıyor.

Ama WeChat mobil ödeme sistemlerinde Çin’in en büyüğü değil. %38,9’luk pazar payı ile Alipay’in (%53,8) ardından ikinci!

Mini mini programlar

WeChat “tümü bir arada (all-in-one)” bir uygulama. Ana uygulama içinde mini program olarak adlandırılan uygulamalar var. Bunlar kendi başına var olan uygulamaların Wechat içinde çalışan mini versiyonları. Wechat içinde kalarak bunları kullanmanız mümkün olduğundan belli bir kolaylık sağlıyor. Örneğin pizzacıdan turizm acentesine, mal ve hizmet satan şirketlerin mini programları, şehir içi toplu taşıma araçlarında ödeme yapmanızı imkân veren mini programlar, haber, video mini programları…  Kısacası aklınıza gelebilecek her konuda binlerce mini program var. Öyle ki Mart 2020 itibarıyla mini programların sayısı 3,9 milyona ulaşmış durumda. Her gün 450 milyon kişi bu mini programları aktif olarak kullanıyor.

Tahmin edilebileceği gibi oyunlar en fazla tercih edilen mini programlar. Öyle ki en fazla kullanılan on mini programın altı tanesi oyun.

WeChat‘in mini programlar yoluyla elde ettiği gelir 2019’da 800 milyar RMB’ye (yaklaşık 110 milyar dolar) ulaştı.

Kırmızı Zarf Atmak

Düğün, doğum gibi önemli günlerde ama en çok da yılbaşında şans getirmesi için kırmızı zarfta (hongbao) para vermek Çin’in en kadim âdetlerinden biri. Çin yılbaşlarında sadece hısım akrabaya değil, yöneticiler ve iş sahipleri için çalışma arkadaşlarına kırmızı zarfta para vermek neredeyse bir zorunluluk.

Bu gelenek artık büyük ölçüde dijitalleşmiş durumda. WeChat Ocak 2014’te kişilere ya da gruplara kırmızı zarf gönderme uygulamasına başlattı. Bir yıl sonra Alipay de kırmızı zarf işine girdi.

Kırmızı zarf basit bir para gönderme fonksiyonundan çok daha fazlasını içeriyor. Yarışma, hatta kumar boyutu da var denebilir.

Diyelim yakın akrabalar grubunuzda kırmızı zarf atmak istiyorsunuz. Önce toplam zarfın içinde olacak rakamı belirliyorsunuz. Azami limit 200 RMB (yaklaşık 200 TL). Daha sonra kaç kişinin bu paraya ortak olacağını yazıyorsunuz. Kırmızı zarfı grupta gönderdikten sonra gruptakiler zarfı gördüklerinde üzerine tıklayıp açıyorlar ve tamamen tesadüfi olarak bir rakam kazanıyorsunuz. Bu bazen 1, bazen de 30 RMB olabiliyor. Yani tamamen şans. Ama zarfı açmakta geç kalırsanız avucunuzu yalayabilirsiniz. Çünkü göndericin belirlediği sayıdaki kişi para alabiliyor. Yani hızlı olmalısınız.

Ortalama bir kullanıcının eş, dost, akrabalar, çalışma arkadaşları gibi onlarca gruba üye olduğu düşünülürse özellikle yılbaşı döneminde kırmızı zarf avcılığı neredeyse milli bir spora dönüşüyor. Öyle ki 2019 Çin yılbaşında kırmızı zarf gönderen WeChat kullanıcısı 823 milyon ulaşmış.

Kırmızı zarf yılbaşı ile sınırlı değil. Örneğin mahalli, küçük ölçekli işyerleri pazarlama amaçlı olarak bir nevi WeChat mahalle/site gruplar oluşturuyorlar. Bu gruplarda promosyonlarını duyuruyorlar. Bu tür gruplarda ilgiyi canlı tutmak için zaman zaman kırmızı zarf gönderiliyor. Ya da işyeri grubunuzda yöneticiniz kimlerin mesai saatleri dışında gruptaki yazışmaları takip ettiğini anlamak için arada kırmızı bir zarf atabiliyor. Tabii eğlence ve iyi vakit geçirme amacıyla arkadaş gruplarında kırmızı zarf gönderenler de var. Kısacası dijital kırmızı zarf gündelik hayatın önemli bir parçası. Öyle ki sıradan bir günde bile 60 milyon kişi kırmızı zarf gönderiyor.

Tabii tek bir kişiye hediye olarak kırmızı zarfı göndermek de mümkün.

Kırmızı zarflar bazen mesaj ortamı haline gelebiliyor. Çincede sesteş kelimelerin bol olması geniş bir oyun alanı sağlıyor. Mesela 5-2-0 sayılarını okunuşu ses olarak “seni seviyorum”a benziyor. Bu nedene 20 Mayıs Çin’in sevgiler günlerinden biri. O gün aldığınız 5,20 ya da 52,0 RMB değerinde bir kırmızı zarf aslında bir ilanı aşk mesajı.

Asık suratlı Büyük Birader’den Harikalar Dünyası’na

WeChat kullanıcının özel hayatı hakkında en yakınlarından bile daha fazla şey biliyor. Arkadaşlarınız, iş ilişkileriniz, onlarla yaptığınız pek çok yazışma, banka hesaplarınız, nerelerde ne kadar harcama yaptığınız, nerelerde yediğiniz, hatta ne yediğiniz, nerelere gittiğiniz ne seyrettiğiniz ne oynadığınız…

Kısacası WeChat için 1984’ün “kalp atışlarınızı bile saptayabilecek duyarlılıkta tele-ekranlarının” mutasyona uğramış hali demek yanlış olmaz.

Tele ekran hem verici hem alıcı işlevini görüyor, aynı anda hem yayın hem kayıt yapabiliyor. Düşünce Polisi, bu alet sayesinde herkesin ne dediğini ve ne yaptığını sürekli izleyebiliyor. Her yerde çift taraflı görüntü veren tele-ekranlar vardır. Hiç kimse hiçbir zaman bunların denetim alanının dışına çıkamaz.[2]

Asık suratlı, çatık kaşlı büyük biraderin tele ekranlarını evinin içine yerleştirmeye herhalde kimse gönüllü olmazdı. Ama tele ekranlardan çok daha fazla gözetleme imkânı sunan WeChat’i insanlar gönüllü olarak kabul ediyorlar. Bunda en büyük pay WeChat‘in akıllıca tasarlanmış ekosistemi. Bir yandan gündelik hayatınızı kolaylaştıracak onlarca hizmeti bir parmak dokunuşuyla mümkün kılan konforu diğer yandan kumardan oyunlara, filmlere geniş spektrumlu eğlence seçenekleri… Hepsi bir arada.

WeChat, kendisini kullanıcının gündelik hayatının her ânına sabahtan gece yatana kadar her zaman ve her yerde dahil etmeyi amaçlıyor. Ama zorla değil, kullanıcının rızasıyla.

WeChat‘in, Çin Komünist Partisi’nin dijital bir Çin ve akıllı bir toplum yaratma hedefleri doğrultusuna teşvik edilmiş bir uygulama olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Çin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Akademisi (CAICT) Sanayi ve Planlama Araştırma Enstitüsü’nün “WeChat Ekonomik ve Toplumsal Etkiler Raporu” bize bir arka plan bilgisi veriyor:

Çin Komünist Partisi’nin 19. Ulusal Kongresi, yeni dönemde Çin değerleriyle sosyalizmin gelişimi için prensip ve planları sundu. İnternet ve büyük veri (big data) ile yapay zekanın gerçek ekonomi ile entegrasyonun desteklenmesi, dijital ekonomi ve paylaşım ekonomisinin gelişimi, yeni büyüme noktaları ve etmenlerinin teşvik edilmesiyle bir siber güç, dijital bir Çin ve akıllı bir toplum inşa etmeyi önerdi.

Raporun “Kullanıcılar için dijital bir gelecek inşa etmek” adlı bölümünde bir anlamda WeChat’e biçilen rol tanımlanıyor:

Çin değerleriyle sosyalizmin yeni evresinde Çin’deki temel toplumsal çelişki dengesiz ve yetersiz kalkınma ile insanların daha iyi bir yaşam için sürekli artan ihtiyaçları arasındaki çelişkiye dönüşmüştür. Dijital teknoloji, insanlığın her türlü etkileşimli aktivitesi için araç ve ortam olarak hizmet ettiğinden dijitalleşmenin düzeyi daha iyi yaşam deneyimlerini büyük ölçüde etkileyecektir. WeChat dijital yayın kanallarını kitleselleştirmeye, paylaşım felsefesinin savunuculuğuna ve akıllı yaşam çözümlerinin teşvikine katkıda bulunur. Böylece bilim ve teknoloji gerçekten daha iyi bir yaşam için hizmet edebilir.

WeChat ile ne kadar gözetim altındasınız

2017 verilerine göre Çin’deki data trafiğinin %34’ü WeChat üzerinden yapılıyor. Hal böyle olunca WeChat farklı düzeylerde gözetim imkânları sunabiliyor.

Sansürden başlayalım. Tencent teknik olarak Çin’deki uygulama olan Weixin ile uluslararası versiyonu olan WeChat‘in farklılıklar gösterdiğini söylüyor. WeChat’e gerçek kimliğinizle kayıt olurken girdiğiniz telefon numarası belirleyici oluyor. Eğer Çin numarası girdiyseniz tamamen Çin’deki gözetim uygulamaları kapsamında oluyorsunuz

Toronto Üniversitesindeki bir internet gözlem grubu olan Citizen Lab’e göre WeChat‘in olağanüstü gelişmiş bir sansür algoritması var. Bu algoritma sadece mesajları değil resim ve videoları da engelleyebiliyor.

Algoritma iki katmanlı. Kullanıcı (client) tarafında, uygulamanın içinde sansürlenmiş kelime ya da imajların bilgisi var. İkinci katman ise WeChat sunucuları (server) üzerinde. Burada da sık sık güncellenen yasaklı söz ve görüntüler bilgisi var. Siz yasaklı kelime ya da görüntü içeren bir mesajı birine ya da bir gruba göndermek istediğinizde bunlar karşı tarafa ulaşmıyor. Ancak gönderici söz konusu mesajın gitmediğini anlayamıyor. Çünkü kendi telefonunda bu mesaj gönderilmiş gözüküyor.

Siyasi içerikli pek çok kelime ve imaj sakıncalı kategorisinde yer alabiliyor. Örneğin Tiananmen Meydanı ile ilgili yazı, resim, hatta karikatürler, 10 yıl (2x5) olan devlet başkanlığı sınırının kaldırılmasına gönderme yapan “anaysa değişikliği”, “başkanlık dönemi” gibi ifadeler veya Xi Jinping’i karikatürize etmek için kullanılan Winnie the Poo görüntüleri…

Sakıncalı yazı ve görüntüleri Anılar bölümünde paylaşanların hesapları geçici ya da temelli olarak kapatılabiliyor.

Otomasyonla yapılan bu sansürün yanı sıra sayılarının 50 binin üzerinde olduğu tahmin edilen internet polislerince icra edilen manuel gözetim var. Örneğin Dr. Li Wenliang geçen Aralık ayında Vuhan’da Covid-19 ile ilgili şüphelerini WeChat’te bir doktor grubunda paylaştıktan sonra polis tarafından merkeze çağrılmıştı.

WeChat aslında büyük bir yapboz bulmacanın önemli bir köşe parçası. Çin’deki sistematik gözetim yapısına entegre olduğunda sinerjik etkisi söz konusu.

Her şeyin başı akıl: WeChat, entegrasyon ile anlamlı

Çin Komünist Partisi’nin 19. Ulusal Kongresi devletin örnek vatandaşlara özgürlük sağlamak için olumsuz bireyler hakkında fişleme yapma hakkının olduğunu teyit etti.

Bu Çin için aslında yeni bir konu değil. Yüzyıllar öncesinde başlayan nüfus/hane kayıt sisteminin (Hukou) yanı sıra özellikle Kültür Devrimi sırasında önem kazanan kişisel dosya (Dang’an) sistemi ile bireylerin okul notlarından iş ve özel hayat davranışlarına kadar pek çok bilgi kayıt altına alınıyordu.  

2015 yılında 13. Beş Yıllık Plan (2016-2020) sağlam bir ulusal sosyo-psikolojik hizmet sisteminin yaratılması için merkezî bir vatandaşlık bilgisi havuzu oluşturulması hedeflendi. Bu çerçevede oluşturulan Sosyal Derecelendirme Sistemi Türkiye’de ve Batı’daki örnekleri gibi sadece mali kayıtlarınızı içermiyor. Bir itibar sistemi aslında. Örneğin toplu taşıma araçlarında yasak olduğu halde yemek yediyseniz, yüksek sesle müzik dinlediğiniz için komşularınız sizi şikâyet ettiyse veya kırmızı ışığa aldırmayıp yaya geçidini kulandıysanız vay halinize. İtibar puanınıza halel gelmesinin yanı sıra bulunduğunuz yörede site girişlerinde, otobüs duraklarında ya da çevrimiçi olarak cümle âleme afişe edilme durumunuz da var. Mali, adli ve kötü vatandaş notlarıyla puanınız düştüyse sadece finansal hizmetlerden mahrum edilmekle kalmıyorsunuz. Şehirlerarası uçak ve tren seferlerine bilet alamamak, ya da çocuklarınızın bazı okullara kabul edilmemesi gibi sürprizlerle de karşılaşabiliyorsunuz.

Kan bağışında bulunmak, gönüllü olarak sosyal hizmetlere katılmak gibi faaliyetleriniz ise olumlu puan kazandırıyor.

Gözetim ile ilgili bütün bu sistemin merkezinde yapay zekâ var.

Çin, yapay zekâya büyük yatırım yapıyor. 2017 yılında yayımlanan “Gelecek Kuşak Yapay Zekâ Gelişim Planı”na göre 2030 yılında bu alanda dünya lideri olmayı hedefliyor. Yapay zekâ sanayisinin değerinin 150 milyar ABD dolarını aştığı tahmin ediliyor.

Örneğin yüz tanıma sistemleri oldukça gelişmiş durumda. Kalabalıkların içinde yürürken dahi aranan kişileri tespit edebilecek yetenekte. Ülkedeki toplam gözetim kameralarının sayısının gelecek yıl 567 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Özellikle büyük şehirlerde kamera olmayan sokak neredeyse hiç yok.

Apartman sitelerinde, plaza tipi ofis binalarında yüz tanıma sistemlerinin kullanımı çok hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Bu sistemlerin siteler ve plazalar için önümüzdeki iki-üç yıl içinde zorunlu hale gelmesi şaşırtıcı olmayacak.

https://edition.cnn.com/2020/04/27/asia/cctv-cameras-china-hnk-intl/index.html

Sokaklardaki sabit kameralar dışında polis üç yıl önce yüz tanıma sistemi olan giyilebilir kameralar ve yine yüz tanıma sistemi olan akıllı gözlükler kullanmaya başladı. Bunların kullanımı hızla artıyor.

Intellifusion adlı bir yapay zekâ şirketi Shenzhen’de yayaların kırmızı ışık ihlallerine karşı bir sistem geliştirdi. 7 milyon piksel çözünürlükte kameralar kırmızı ışık ihlali yapan yayaları yüz tanıma teknolojisini kullanarak veritabanındaki bilgilerle eşleştiriyor ve kişinin vatandaşlık numarasına kadar gerekli bilgilerine ulaşıyor. Bir de bakıyorsunuz size WeChat üzerinden mesaj gelmiş, kural tanımazlığınız yüzüne vurulmakta.

Bu yeni teknolojik çözümlerle donatılınca artık polisin de yeni bir adı var: Akıllı Polis Hizmetleri.

Aynı şekilde akıllı şehir uygulaması var. İlkin Shenzhen’in bir ilçesinde başlatılan uygulama ile bölge ve bölgede yaşayanlarla ilgili pek çok veri tek bir merkezde toplandı. Veriler 2 binin üzerinde farklı kaynaktan geliyor, 20 milyar veri kaydı söz konusu.

Bu merkezde örneğin hangi hanede ne kadar elektrik, su tüketildiği izlenebiliyor. Kaçak tadilat yapanlar, aracını yasak yere park etmek gibi kural ihlallerine yeltenenler hemen tespit ediliyor.

Akıllı polis, akıllı şehir, akıllı telefon… Galiba anahtar kelime bu.  Bir şey akıllı olunca gözetimin âlâsını yapması meşru hale gelebiliyor.

Data Diktatörlüğüne doğru: Eve dadanan hırsızlar

WeChat‘in hikâyesi Steve Jobs ile Bill Gates arasındaki anekdotu hatırlatıyor biraz. Hani Microsoft’un 1985’te Windows’u piyasaya çıkarmasından sonra Jobs Gates’i Macintosh’un işletim sistemini çalmakla suçladığında Gates’in “Steve, bu meseleye farklı şekillerde bakılabilir. Bence şöyle: zengin komşumuz vardı, Xerox. Televizyon setini çalmak için evlerine girdiğimde senin onu daha önce çalmış olduğunu gördüm”[3] demesini…

Kişisel mahremiyetin ihlalini ilk “yürütenin” WeChat olduğunu söylemek doğru olmaz şüphesiz. WeChat daha önceden açılan bir yolda yürüyüp gözetim işini daha sofistike hale getirdi denebilir.

Açık kaynaklı bir veri güveliği kolektifi olan GDI Vakfı’nın kurucularından Victor Gevers WeChat‘in tüm mesajları GPS konumu ile etiketlendirdiğini ve bunun ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın küresel gözetim yöntemine çok benzediğini söylüyor.

Pasifik’in öte yakasındakilerin marifetleriyle ilgili olarak Açık Pazar Enstitüsü’nün yöneticisi Barry C. Lynn’ın yorumu şu: “Google kişiler arasındaki iletişimi, kişiler arasındaki davranışları, kişilerle şirketler arasındaki iş ilişkilerini yönlendirmeyi amaçlıyor. Evlerimizdeki termostatta neler olduğundan televizyonda neler izlediğimize kadar her şeyi bilmek, yönlendirmek istiyorlar. Bir Stalinst’in hayal bile edemeyeceği bir kibir düzeyindeler.”[4]

Örneğin Google’ın patentini aldığı bir akıllı (her şeyin başı akıl) ev uygulaması. Diş fırçalamadan konuşmalara kadar evdeki tüm sesleri tespit ve analiz edip alışkanlıkları, olağandışı durumları (hastalık vb.) anlamak üzere tasarlanmış.

Henüz kullanıma girmemiş olsa da niyet olarak işlerin nereye varabileceğini gösteren bu örneğe de bakıp kişisel mahremiyetle ilgili umutlu olmak mümkün mü?  


[1] “WeChat Economic and Social Impact Report 2017, China Academy of Information and Communications Technology Industry and Planning Research Institute”, Nisan 2018.

[2] George Orwell, 1984, çev. Celâl Üster, Can Yayınları.

[3] Walter Isaacson, Steve Jobs, çev. Dost Körpe, Domingo, 2018. Jobs, 1979 yılında bir arkadaşının önerisiyle ziyaret ettiği Xerox Parc araştırma bölümünde gördüğü grafik kullanıcı arayüzünden ne kadar etkilendiğini ve daha sonra Apple’ın yazılım mühendislerine ayrıntılı bir sunum yapmaları için Xerox’u nasıl ikna ettiğinin hikâyesini 1995 yılında PBS tarından hazırlanan Triumph of the Nerds adlı belgeselde anlatmıştır. http://www.pbs.org/nerds/part3.html; https://www.youtube.com/watch?v=WpdhFAKPsT4

[4] “Artificial Intelligence and Algorithms”, DW, belgesel.


Yararlanılan Diğer Kaynaklar

https://www.npr.org/2019/08/29/751116338/china-intercepts-wechat-texts-from-u-s-and-abroad-researcher-says

https://citizenlab.ca/2020/05/wechat-surveillance-explained/

https://www.aspenreview.com/article/2019/the-data-dictatorship/