Myanmar’da Askerî Cuntaya Karşı Mücadele

Küçük kızımızdan o doğmadan önce özür diledik.

Myanmar'da Ko Jimmy olarak bilinen bir yazar ve aktivist olan kocam Kyaw Min Yu, şişmiş karnıma doğru eğilir, Budist sevgi mantralarını okur ve seçtiğimiz hayat için üzgün olduğumuzu söylerdi. Demokratik bir Myanmar için yıllarca kampanya yürüttük, bu yüzden defalarca hapse girdik ve Beyaz lakabını taktığımız ("Phyu" Birmanya dilinde beyaz anlamına geliyor) küçük kızımız Phyu Nay Kyi Min Yu'nun normal bir çocukluk geçiremeyeceğinin acı bir şekilde farkındaydık.

On beş yıl sonra, en kötü korkularımız gerçek oldu. Kocam öldü, demokratik yollarla seçilmiş sivil hükümeti deviren ve geçen yılın şubat ayında iktidarı ele geçiren Myanmar askeri cuntası tarafından temmuz ayında idam edildi. Şimdi kızımdan ayrı, kaçak durumdayım.

Myanmar kaos içinde. Binlerce insan öldürüldü ya da tutuklandı ve bir milyondan fazla insan da giderek kötüleşen bir insani felaketle yerlerinden edildi. Ordu, halkı terörize etmek ve yıllar boyunca özenle elde edilen demokratik ilerlemeyi silmek için yakıp yıkan bir saldırı yürütüyor. Otuz yıldır demokrasi mücadelesinin önde gelen isimlerinden biri olan Ko Jimmy'nin idam edilmesi de bu stratejinin bir parçasıydı.

Ama generaller başarısız olacak. Myanmar özgürlük yolunda çok fazla mesafe kat etti. Demokrasinin tadına vararak büyüyen ve internete erişimi olan milyonlarca kararlı genç, cuntanın hüküm sürdüğü karanlık günlere geri dönmeyi kabul etmeyecektir.

Tatmadaw olarak bilinen yozlaşmış ordu ilk olarak 1962 yılında iktidarı ele geçirdi ve ülkeyi baskı altında, izole ve geri kalmış bir halde tuttu. 1988'de Ko Jimmy ("Ko" Burma dilinde "kardeş" anlamına geliyor), şiddetle bastırılmasına rağmen demokrasiye bağlı yeni bir neslin doğmasına neden olan önemli protestolarda öğrenci lideriydi.

Bunun bedelini çok ağır ödedik. Kocam -binlerce kişi gibi- 1988'den 2005'e kadar tutuklandı ve hapsedildi. 1996’dan 2005’e kadar o ve ben Tharrawaddy'deki kötü şöhretli hapishanede tutulduk. Dövüldük ve cinsel tacize uğradık, birbirimizle yakınlaştık ve elimizden geldiğince birbirimize baktık, moralimizi yüksek tutmak için demir parmaklıklar arasından gizli notlar ilettik. Onun mücadeleye olan sarsılmaz bağlılığını, şiirlerini, başkalarını ve ülkesini derinden önemsemesini seviyordum. İkimiz de 2005 yılında serbest bırakıldık, bir yıl sonra evlendik ve ben hamile kaldım.

Beklendiği gibi, Whitey sıradan bir çocuk gibi büyümeyecekti. Onu emzirmeyi ve anne-çocuk arasındaki o yakın bağı hissetmeyi çok istiyordum. Ama bunun yerine, tutuklanma ihtimalime karşı ona erken yaşta bebek maması vermeye başladık. Whitey henüz dört aylıkken babası tekrar tutuklandı ve beş yıl daha hapis yattı.

Whitey ile birlikte saklanmaya başladım, bazen gecenin karanlığında sağanak yağmur altında güvenli evler arasında gidip geldim. Bir noktada diğer birkaç aktivistle birlikte bir evin deposunda saklandık. Bir gün polis evi ararken Whitey'in kulağına sürekli bir şeyler fısıldayıp, dikkatini dağıttık ki bizi ele verecek ve birbirimizden koparacak sesler çıkarmasın. Whitey sessiz kaldı ve polis gitti.

Ama bu bir bebek için uygun bir hayat değildi. Kalbim kırılmıştı, 2007'de onu kayınvalideme emanet ettim. Ertesi yıl tutuklandım. Whitey'nin babası ve ben 2012 yılına kadar tekrar hapis yattık.

O zamana kadar işler yavaş yavaş düzeliyordu. Ordu parlamento seçimlerini ve diğer reformları hayata geçirmiş ve Daw Aung San Suu Kyi liderliğindeki Ulusal Demokrasi Birliği 2015 yılında ezici bir seçim zaferi kazanmıştı. Generaller hala önemli bir güce sahipti, ancak Myanmar'daki pek çok kişi nispeten daha iyi ve daha özgür bir yaşam sürüyordu. Gerçek ve kalıcı demokrasinin nihayet elimizin altında olduğuna dair umutlar artmıştı. Hapiste geçen onca yıl boşa gitmemiş gibi görünüyordu.

Her şey geçen yılki askerî darbeyle yerle bir oldu.

Ancak generaller ciddi anlamda yanlış hesap yaptılar. Halk cuntanın vahşetine cesaret ve meydan okumayla karşılık verdi. Protestolar devam ediyor ve binlerce kişi silahlandı, bazıları cuntaya uzun süredir direnen ve ülkenin büyük bölümünü kontrol eden çeşitli etnik silahlı gruplara sığındı. Şu anda ergenlik çağında olan Whitey bile ordunun insanlık dışı tutumunu anlayabilecek yaşta: Geçen yıl okulda yazdığı kompozisyonda darbeye karşı verilen meydan okuyucu tepkinin ailesiyle nasıl gurur duymasına yol açtığını anlatmıştı. Bir yanım gülümsemek istiyor ama bir yanım da çocuğum bunu yaşamak zorunda kaldığı için çığlık atmak istiyor.

Temmuz ayında dünyamız yıkıldı. Generaller Ko Jimmy'yi terörist olarak adlandırdı ve gerilla saldırıları planladığına dair düzmece suçlamalar yöneltti. Bir göstermelik mahkemede kapalı kapılar ardında görülen duruşmada suçlu bulundu ve diğer üç demokrasi yanlısı aktivistle birlikte idam edildi. 53 yaşındaydı. Cunta cesedini bize teslim etmedi. Otuz yılı aşkın bir süredir ordu tarafından gerçekleştirilen ilk idamlar olan bu infazlar, generallerin Myanmar'ı acımasız geçmişine geri götürme niyetini açıkça ortaya koyuyor.

Ancak dünya bunu pek fark etmemiş görünüyor. Amerika Birleşik Devletleri darbeyi ve idamları kınadı ancak Myanmar'ın retorik destekten fazlasına ihtiyacı var. Başkan Biden bu hafta sonu [12-13 Kasım 2022] Kamboçya'da düzenlenecek yıllık zirvede Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) liderleriyle bir araya gelecek. Muhtemelen Myanmar'ın da üyesi olduğu ASEAN'ın cunta üzerinde daha fazla baskı kurmasına yönelik olağan çağrıları duyacağız.

Ancak ASEAN hiçbir zaman generalleri dize getiremedi ve onlarla görüşmek yasadışı darbelerine meşruiyet kazandırıyor. İzole edilmiş bir askeri cunta üzerindeki dış baskının sınırlı olacağını kabul etmekle birlikte, ABD gibi Batılı ülkeler, Avrupa ülkeleri ve demokrasiyi destekleyen diğer ülkeler Myanmar halkının davasına acilen ve agresif biçimde sahip çıkarak işe başlamalı ve demokrasiyi yeniden tesis etmeye yönelik her türlü çabanın, etkisiz ASEAN tarafından değil, Myanmar'ın halk tarafından seçilmiş sivil liderleri tarafından yönlendirilmesini sağlamalıdır.

Bana gelince, dul kaldım, yine saklanıyorum, onun güvenliği için kızımdan bir kez daha ayrıldım. Yaşadığımız sıkıntılar istisna değil. Myanmar'da yüz binlerce insan sevdiklerini kaybetti, evlerinden ve ailelerinden koparıldı, geçim kaynaklarını kaybetti ya da direnişe katılmak için her şeyini geride bıraktı. Bu insanlara şunu söylüyorum: Yalnız değilsiniz. Birlikteyiz ve demokrasimizi yeniden tesis edeceğiz. Geri dönüş yok.


Çeviri: Birikim

Birikim’in notu: 17 Kasım 2022’de, ASEAN toplantısından dört gün sonra, Myanmar’da yönetimi elinde tutan askerî cunta, 21 Şubat 2021’de yaptığı darbenin ardından tutuklananlar arasında yer alan 676 kadın ve 5.774 erkeği serbest bıraktığını ilan etti. Serbest bırakılanlar arasında 88 Kuşağı hareketinin eski yöneticilerinden Mya Aye, Aung San Suu Kyi’nin başında olduğu Demokrasi için Ulusal Birlik’in sözcüsü Myo Nyunt, Birleşik Krallığın eski Myanmar büyükelçisi Wicky Bowman ve eşi, Aung Suu Kyi’nin eski danışmanı Avusturyalı iktisatçı Sen Turnell, Japon sinemacı Toru Kubota yer alıyor. Siyasi Mahpuslarla Dayanışma Derneği’nin AAPP verdiği bilgiye göre, Myanmar’da darbeden beri 16 bin kişi tutuklandı ve bunların 13 bini 17 Kasım öncesine kadar hapisteydi. Diğer taraftan 21 Ekim’de FAFT (Mali Eylem Görev Gücü), Myanmar’ı kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla tehdit oluşturan ülkeler listesinde kara listeye aldı.

Myanmar’da direniş sivil itaatsizlik olarak da devam ediyor. Vergi ve elektrik faturası ödememe eylemlerine, resmî piyango bileti boykotu ilave oldu. Ulusal Birlik Hükümeti (NUG), sivil itaatsizlik hareketinde yer alan kamu görevlilerine destek için kendi piyangosunu düzenledi.

Not Ahmet İnsel tarafından kaleme alınmıştır.