Dünya Tütünsüz Günü’nde DSÖ ve Türkiye

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1998 yılından itibaren, 31 Mayıs tarihini, tütün ürünlerinin kullanımının getirdiği zararlara dikkat çekmek amacıyla “Dünya Tütünsüz Günü” olarak anmakta. Örgüt, bu yıl belirlediği tema ile, adölesanlar başta olmak üzere hedef grupları çeşitli cazibelerle bağımlı yapmak isteyen tütün şirketlerinin maskesini düşürmeyi amaçlamaktadır.

Tütün şirketlerinin kazanç eksenli stratejileri arasında lezzet artırıcılar, çekici ambalajlar ve dijital medya aracılığıyla yapılan hedefli pazarlamaların yer aldığı uzun zamandır biliniyor. Öte yandan bugün itibarıyla gençler arasında e-sigara kullanımı, dijital dünyanın cazibesi de kullanılarak, kimi ülkelerde sigara içme oranlarını iki katına çıkarmış durumda. DSÖ, gün vesilesiyle, bu taktikleri açığa çıkararak, lezzet yasakları ve tanıtım kısıtlamaları gibi daha güçlü politikaların uygulanmasını savunuyor.

Çünkü biliyor ki DSÖ, nikotin ve tütün ürünleri son derece bağımlılık yapıcıdır ve kullanımı sürdürmek için tasarlanmıştır. Daha önemlisi bu ürünler kullanıcıları bir bağımlılık döngüsüne hapseder ve katkı maddeleri sayesinde tütünün sertliğini maskeleyerek başlamayı kolaylaştırır ve bırakmayı zorlaştırırlar. 

O nedenle DSÖ, artık bağımlılık yapan nikotini ‘şeker kaplayarak’ pazarlamak yok diyor. Cazip görünen, cazip hale getirilen ürünlerin arkasındaki karanlık niyetleri afişe ederek, “Artık hile yok, tuzak yok” diyor ve hükümetlere çağrıda bulunuyor: “Tütün ve nikotin endüstrilerinin insanları oyun kitaplarıyla kandırmasına izin vermeyin.”

***

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ise 2025 yılının 31 Mayıs’ında -tıpkı obezite sorununda olduğu gibi- meydanlarda kurduğu stantlarla sigara içenlere bağımlı olduğunu söylemeye çalışıyor. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün 15 Mayıs 2025 tarihli yazısına istinaden, millet bahçeleri, büyük parklar, kent meydanları, alışveriş merkezleri, pazar yerleri, üniversite kampüsleri ve camiler gibi yerlerde sürdürülen “İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa” kampanyası kapsamında oluşturulan ölçüm stantlarında “Sigarayı Bırak, Hayatını Değiştir” kampanyasını yürütmeyi öngörüyor. Kampanya doğrultusunda insanların nefesindeki karbonmonoksit seviyelerinin ölçümünü ve kişilere bağımlılık testi yapılmasını hedefliyor.

Sağlıklı yaşam konusunda yapılacak bilgilendirme, verilerin Tütün Bağımlılığı Bilgi Kartı’na işlenmesi, kişilere Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nın duyurulması ve arzu edenlerin sigara bırakma polikliniklerine yönlendirilmesi ise kampanyanın diğer unsurları…

***

Dünya Sağlık Örgütü’nün ve T.C. Sağlık Bakanlığı’nın yaklaşımlarını topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetleri çerçevesinde değerlendirmek doğru olur. Bu bağlamda DSÖ, 2025 yılında seçtiği tema ile “tütün salgını”nı yaratan ana unsur olan tütün şirketlerine dikkat çekiyor. Dünya kamuoyunun tepkisini, insanları hastalandıran ve öldüren bir zehri şeker katarak satmaya çalışan şirketlere yönlendirerek, kamuoyunun vereceği destekle hükümetleri bu şirketlere karşı yaptırıma davet ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından tütün şirketlerine yönelik gücünü kullanmasını istediği hükümetlerden birisi olan Türkiye Cumhuriyeti ise 2025 yılında seçtiği tema ile tütün şirketlerinin bağımlılık ağına yakalanmış olan insanların bağımlı olduklarını fark etmelerini ve bağımlılıktan kurtulmalarını hedef alıyor.

Fark edileceği üzere DSÖ’nün yaklaşımı tütün kullanımının ekonomi politiği zemininde sağlığı var eden sosyal bileşenlere dikkat çekerken; Türkiye Cumhuriyeti (Sağlık Bakanlığı), sağlıklı yaşamayı sosyoekonomik zeminden azade kişisel bir durum, sorun ve sorumluluk olarak ele alıyor.

Bu bakış farklılığı nedeniyle DSÖ şirketlerin kâr eksenli karanlık uygulamalarını, Türkiye Cumhuriyeti ise tütün ürününü kullanan bireyi hedefine koyuyor.

***

Bilimsel veriler, DSÖ’nün yaklaşımının tütün kontrolünde daha etkili olduğunu açık biçimde kanıtlıyor. Çünkü tütün kontrolünün temel bileşeni, içenlerin bırakmasından ziyade tütün ürünlerinin kullanılmaya hiç başlanmaması…

Pekiyi ama bir nedenle başlayanları göz ardı etmek mi gerekli?

Kuşkusuz hayır.

Ancak onlara gereken organize yardımı da -yani uygun sağlık hizmetini-, kent meydanlarında ya da alışveriş merkezlerinde değil, birinci basamak ağırlıklı olmak üzere sağlık sisteminin bünyesinde hekim-hasta ve sağlık çalışanı-hasta mahremiyetini bozmadan vermek gerekiyor. Oysa Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle birinci, ikinci ve üçüncü basamaklarda yaşanan kışkırtılmış sağlık hizmet sunumu nedeniyle sağlıklı bir hizmet kurulamadığı için, obeziteden tütüne kadar var olan sağlık sorunlar kent meydanlarında kurulan stantlarda çözülmeye çalışılıyor.

Öte yandan ağır ve sorunlu bağımlı hastaların yönlendirilmesi gereken Sigara Bırakma Poliklinikleri’nin durumu da hiç açıcı değil. Konu hakkında 2024 yılında yapılan bir araştırmada; çoğu sigara bırakma polikliniklerinin telefonlarına ulaşılamadığı, var olan kısıtlı sayıdaki polikliniklerin sadece yüzde 66’sının haftanın beş günü faaliyet gösterdiği ve polikliniklerin yüzde 40’ında ilaç (stok) sorunu olduğu ortaya konuldu -bu noktada bağımlılık tedavisinde kullanılan ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmadığını vurgulamak gerekiyor.

Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı tarafından başlanan “Sigarayı Bırak, Hayatını Değiştir” kampanyasının hedeflerinden birisi olan arzu eden kişilerin sigara bırakma polikliniklerine yönlendirilmesi de hiç kolay değil. Çünkü Sağlık Bakanlığı çatısı altında tüm Türkiye’de sadece 305 sigara bırakma polikliniği mevcut. Örneğin İstanbul’da sisteme kayıtlı sadece 25 sigara bırakma polikliniği bulunmakta. Başka bir ifadeyle İstanbul’da yaşayan yaklaşık her 200 bin tütün bağımlısı başına ancak 1 sigara bırakma polikliniği bulunmakta…

***

Yazının sonunu, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin tütün gerçeklerini ifade ederek getireyim: Türkiye’de sigara üretimi, 2008-2011 yılları arasında yüzde 17 azalma gösterdikten sonra her yıl istikrarlı biçimde artış göstererek 2024 yılı itibarıyla 200 milyar adet sınırına ulaştı. Cumhuriyet tarihi açısından rekor olan bu seviye, 2011 yılına kıyasla yüzde 77 artış anlamına gelmekte.

Yurtiçi sigara satışı, 2008-2011 yılları arasında yüzde 15 azalma gösterdikten sonra her yıl istikrarlı biçimde artış göstererek 2024 yılı itibarıyla 150 milyar adeti aştı. Cumhuriyet tarihi açısından rekor olan bu seviye, 2011 yılına kıyasla yüzde 65 artışa karşılık gelmekte.

Türkiye Cumhuriyeti, sadece Ocak 2019 – Ağustos 2022 döneminde tütün şirketlerine 53 ayrı proje desteği verdi ve bu destekler, tütün ürünlerinde yıllık milyonlarca kilogram tütün artışa yol açtı ve açacak.

Aralık 2023 tarihi itibarıyla tüm Türkiye’de nargile sunum belgesi alan işletme sayısı bin 753. Oysa sadece İstanbul’da yaklaşık bu sayıya yakın nargile sunan işletme olduğu aşikar. Yani Türkiye’de nargile pazarı  hemen tümüyle kayıt dışında.

2011 sonrası dönemde tütün kontrolünden vazgeçilmesi nedeniyle yıllar içerisinde ülke genelinde tütün tüketimi de arttı. Son veriler, Türkiye’de tütün kullanım oranının erkeklerde yüzde 46, kadınlarda yüzde 24, toplamda yüzde 35’e ulaştığına işaret etmekte. Türkiye, hem tütün kullanma oranı, hem günlük içilen sigara adet sayısı, hem de yıllar içerisindeki bağımlı sayısı artışı yönünden Avrupa ve OECD ülkeleri arasında en önde gelen ülkelerden biri.

Ülkemizde 15-29 yaş grubu gençler, geçmişe kıyasla daha erken yaşlarda tütün ürünü kullanmaya başlamakta. Bilimsel araştırma verileri bu grubun henüz 17 yaşında tütün ürünlerini denediğini göstermekte.

Sigara satış noktaları konusunda yapılan araştırmalar ise söz konusu birimlerin hemen tamamının yasal mevzuata uymadığını ortaya koymakta. Tütün ürünlerinin sağlık uyarılarının gözükmemesi için dik sergilenmemesi, çocukların kolaylıkla erişebileceği tezgah üstü yerlerde ürünlerin teşhir edilmesi, belirli markaların öne çıkarılması, tütün şirketlerine ait ürün standı ya da özel dolap bulunması bu kapsamda dikkat çeken mevzuat ihlallerinin başında gelmekte.

Türkiye’nin hemen yerinden Türkiye’de ruhsatlandırılmamış olan elektronik sigaraya ulaşmak çok kolay. Hatta sadece İstanbul’da 7/24 eve hizmet yapan 55 işletme mevcut.

Türkiye’de tüketilen sigaraların yaklaşık yarısı (%45,4) Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir’de satılmakta. Ancak söz konusu illerin yerel yönetimleri, Sağlık Bakanlığı ve il valilikleri tarafından sürdürülen tütün kontrolü uygulamalarına dahil edilmemekte.

***

Bilimsel araştırmalar, ülkelerin özgürlük ve demokrasi düzeyi arttıkça, ülkede hukukun üstünlüğü yükseldikçe, ülke zenginleştikçe, sağlığa ayırdığı ekonomik kaynağını arttırdıkça ve insani gelişim endeksini yükselttikçe tütün kullanım oranını düşürdüğünü göstermektedir. Bunun aksine bir ülkede gelir eşitsizliği ve işsizlik oranı artarsa, sosyal haklar azalırsa ve ülkede toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşirse o ülkede tütün kullanım oranı artmaktadır.

Sözün kısası; yapılan bilimsel araştırmalar ve geçmiş ülke deneyimi dikkate alındığında, Türkiye toplumunun sağlığı için başka türlü bir tütün kontrolünü ve başka türlü bir sağlık sistemini şekillendirecek bir iradeyi var etmek kaçınılmazdır.


Kaynakça

World No Tobacco Day 2025. https://www.who.int/campaigns/world-no-tobacco-day/2025 World No Tobacco Day 2025: unmasking the appeal. https://www.who.int/europe/news-room/events/item/2025/05/31/default-calendar/world-no-tobacco-day-2025--unmasking-the-appeal Duru Çetinkaya P, Elekçioğlu S, Turan A, ve ark. Türkiye’de sigara bırakma polikliniklerinin durumu ve poliklinik çalışanlarının elektronik sigara farkındalığı. TTD 27. Yıllık Kongresi, SB252. C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Tütün Mamulleri Daire Başkanlığı. Tütün Mamulleri İstatistikleri. https://www.tarimorman.gov.tr/TADAB/Menu/22/Tutun-Ve-Tutun-Mamulleri-Daire-Baskanligi Gezer T, Elbek O, Bostan P, ve ark. Türkiye’de tütün endüstrisine ve yan endüstrilerine düzenlenen yatırım teşvikleri: Ocak 2019-Ağustos 2022. Türk Toraks Derneği 26. Yıllık Kongresi, 2023, SS-104. Elbek O, Pala K. Tütün kontrolü müdahalesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin işlevi. Türk Toraks Derneği 27. Yıllık Kongresi, 2024, SB-344. C. Sağlık Bakanlığı. Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırması Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri Prevalansı. 2017-2023 Çalışmalarının Karşılaştırılması Ankara 2025. Peçe Sönmez Ü, Elbek O, Yıldız F, ve ark. Tütün satış noktaları gölge raporu: 2014-2024 arasında Türkiye’de değişen durum. Türk Toraks Derneği 28. Yıllık Kongresi, 2025, SS-330 Peçe Sönmez Ü, Elbek O, Gezer T, ve ark. Elektronik sigara ürünlerinin güncel satış noktaları: harita konumları. Türk Toraks Derneği 28. Yıllık Kongresi, 2025, TP-078. Elbek O, Emecen AN, Çetinkaya PD, ve ark. Tütün kontrolünde başarı, demokrasinin gelişmişliği, insan haklarının düzeyi, hukukun üstünlüğü, zenginlik ve zenginliğin eşitlikçi dağılımı, sağlığa ayrılan kaynak, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eğitim ile ilişkilidir. Türk Toraks Derneği 27. Yıllık Kongresi, 2024, SB-249.