Algının Kanlı Dönüşümü Bölüm II: Buffalo Tops Süpermarket Saldırısı

Her şey 2020’nin Mayıs ayında, New York eyalet kırsalındaki Conklin Kasabası’nda, COVID-19 kapanmalarından sıkılmış bir ergenin 4chan’in alt gruplarından /pol/’ü keşfetmesiyle başlıyor. Orada paylaşılan; memeler, shitpostlar ve infografikler aracılığıyla, dünya için yeterince eski ve kokuşmuş ancak onun için yeni ve “zihin açıcı” bir düşünce ile karşılaşıyor. 4chan kesmeyince, hemen peşi sıra Alt-right’ın mabetleri olan Dailystormer, Dailyarchives, worldtruthvideos üzerinden kendi deyimiyle “hakikatlere” ulaşarak beyaz ırkın yok oluşunun kaçınılmazlığını, siyahilerin beyazları ayrım gözetmeksizin nasıl öldürdüğünü ve tabii ki değişmez bir klasik olarak onlara arka çıkan Yahudiler ve kodamanların büyük oyunlarını keşfediyor. Düşünceleri intihar ve okul katliamı arasında serbest salınım halinde olan Payton’ın karanlık düşünceleri, yine bir mesaj panosunda gezerken denk geldiği, bir adamın cami içinde katliam yaparken görüntülerinin olduğu bir gif ile aydınlanıyor. Hemen videonun 17 dakikalık tam versiyonunu izliyor ve yazdığı manifestoyu okuyor. Payton için yeni bir dönem başlıyor…

Copypasta[1] Katliamlar ve Manifestolar

Birikim dergisinin Mayıs 2019 tarihli 361. sayısında yayımlanan “Algının Kanlı Dönüşümü: Alt-Right ve Yeni Zelanda Cami Saldırısı” başlıklı yazımızı, bundan tam iki yıl ve iki ay önce Christchurch kentinde Brenton Tarrant tarafından gerçekleştirilen cami saldırıları akabinde kaleme alırken aklımızda oluşan yegâne endişe, bu yeni ve çevrimiçi saldırı biçiminin sonuncusu olmayacağı yönündeydi. 14 Mayıs 2022’de Buffalo’da gerçekleştirilen ve on kişinin ölümüne, üç kişinin yaralanmasına neden olan saldırı, endişelerimizi üzücü bir biçimde haklı çıkarırken, önceki yazımızda uzun uzadıya anlattığımız alt-right tipi birbirini takip eden ve atıfta bulunan manifestolara bir yenisi daha eklendi. Üstelik bu seferki, isim bulmaya dahi tenezzül edilmeden “Yeah.docx” başlığı verilmiş, öncüllerinden bol bol intihal içeren baştan savma bir dönem ödevine benzeyen bir manifesto.

18 yaşındaki Payton Gendron, manifestosuna başlarken, Brenton Tarrant’ın “Büyük Yer Değiştirme” diye tanımlamayı tercih ettiği, Breivik’in (eğer bir şey yapılmazsa) 2070 yılında gerçekleşeceğini büyük bir öngörüyle(!) tahmin ettiği; düşük doğum oranı nedeniyle dünyadaki beyaz nüfusun yok olacağı komplo teorisini 2050 yılına çekiyor. Üstelik bu yer değiştirmenin, çok tanıdık bir biçimde göçmenler vasıtasıyla gerçekleşeceğini öngörüyor.

Manifestonun devamında, askerî eğitiminin olmadığını ve saldırıda yapabileceği hataların bununla ilişkili olabileceğini söylüyor ve akli melekelerinin yerinde olduğunu 16personalities.com sitesinden yaptığı testin ekran görüntüsünü koyarak okuyuculara ispatlama yoluna gidiyor. Ardından aynen Tarrant gibi tüm edindiği bilgileri internetten öğrendiğini ve hiçbir politik gruba bağlı olmadığını aktarıyor. Eylemliliğe geçme kararını 2022 Ocak ayında aldığını ifade ederken, saldırı sırasında hangi silahı kullanacağını ve nereye, nasıl saldıracağını “adres vermeden” söylüyor. Yapacağı şeyin bir terör saldırısı olduğunu söylemekten çekinmemekle beraber yaptığını bir tür “partizan eylemi” olarak nitelendirmeyi tercih ediyor.

Aynen Tarrant gibi soru-cevap şeklinde ilerlettiği manifestosuna, hemen hemen tamamı onunla aynı, hatta kimi zaman ufak dil bilgisi oynamaları ve kelime değişiklikleriyle kopyalayıp yapıştırarak, devam ediyor. O da eskiden (12 yaşında!) solcu, onun da düşünceleri sonradan faşizme eviriliyor, hatta eko-faşizan bir biçim alıyor, o da ülkesinde kendi halinde yaşayan zenci ya da Müslüman hiç kimseden nefret etmiyor, o da saldırı sırasında hayatta kalmaya gayret edeceğini söylüyor, o da muhafazakâr ya da neo-Nazi değil, o da “Valhalla’da görüşmek üzere” diye veda ediyor… O da, O da, O da…

Herhangi bir orijinalliğe sahip olmayan bu copypasta ancak derin(!) anti-Semitik tutumu ve zenci karşıtlığı ile ayrışıyor. Bu defa önce zencilerin suça meyilli, düşük IQ’lu, saldırgan, narsisistik olmaya yatkın olduğuna yormayı tercih ettiği akademik makale ve meme çorbası püskürtüyor. Ardından ise Talmud’dan copypasta yapmaya girişerek Yahudilerin Marksizm ve Kapitalizm gibi tüm kötülüklerin analarının arkasındaki güç olduğuna dair post-modern bir anlatı devşiriveriyor. Gendron, Yahudilikle ilgili “etnik ve dinî olanla” bir derdinin olmadığını belirtse de “kültürel” nitelikler olarak saydıkları (ek olarak Yahudilere özgü hastalıklar, pedofili vb.) tam olarak ırka ve dine yönelik görünüyor.

Tüm bunlara rağmen, Uzakdoğulularla hiçbir derdi olmadığı gibi geleneklerine bağlılıklarını ve genetik üstünlükleri nedeniyle iyi iş ve akademik hayatları olmasını harika buluyor. Hatta yakın arkadaşlar olmaları gerektiğini ancak fiziksel olarak beyazlardan ayrışmış olmalarını, kati suretle sevgili olunmaması gerektiğini söylüyor. İranlıları Arap zanneden Gendron, Türkleri beyaz sayıyor. Ancak Türklerin hızla İslâmlaşmasını öne sürerek, tehlikeli buluyor ve bu nedenle istilacı muamelesi yapılması gerektiğini söylüyor.

Bundan sonrasında ise, tamamen kontrolden çıkıyor. Manifestonun başında ismini sansürlediği saldırı yapacağı yerin ismini ifşa ettiği gibi üzerine yapacağı saldırının planlarını tüm ayrıntılarıyla anlatıyor! Saldırı için kullanılabilecek ekipman önerilerini güncel fiyatlarıyla ilgili sitelerden copypasta yaptıktan sonra tümüyle Tarrant’ın manifestosundan intihal yapmaya girişiyor. Kendini dindar biri olarak tanımlamadığından dolayı, Tarrant’ın boğazın batı kıyısını kirletmediği sürece yaşamasına izin verilebilecek Türkler düşüncesi ve minareleri yıkılmış Ayasofya ifadelerini çıkarmayı akıl ediyor. Ancak kalan kısımların hemen tümü (yalnızca Tarrant’ın “anti-beyaz ve anti-Cermen olan her şeyin anası olarak” hedef gösterdiği Angela Merkel’i George Soros ile değiştiriyor) birebir olarak aynı kalıyor. Son olarak ise “Valhalla’da görüşmek üzere” copypastası ile bizlere veda ediyor.

“Zipcode 14208 in Buffalo”

Saldırı videosu, daha önceki yazımızda “Algının kanlı dönüşümü” olarak adlandırdığımız durumun tekerrürü olacak şekilde gelişiyor. Önceki yazımızın sonunda yapmış olduğumuz talihsiz Twitch’te yayınlanan oyun videosu benzetmesi bu defa gerçek oluyor ve katil yayını Twitch üzerinden yapıyor. Birinci kişi perspektifinin hakikati bir katliam oyun estetiği ile kırışı, kendi mecrasını buluyor.

Tarrant’a benzer şekilde silahının üzerine yazılar yazmış. Silahının üzerinde, 14[2] sayısı ve İngilizcede zencileri aşağılayıcı bir ifade olarak kullanılan “-n kelimesi” görülüyor. Arabasında başlayıp sonrasında, manifestosunda planladığı gibi arabasından inişinden itibaren katliamını sürdüren Gendron’ın yayını, silahını doğrulttuğu bir beyazdan özür dilemesi ile devam ediyor. Yayının son karesinde, Twitch’ten bu videoyu kaydeden kişinin (büyük ihtimalle Gendron’ın bilgisayarı) tarayıcısını görüyoruz. Yer işaretleri çubuğunda, Gendron’ın bahsettiği konuların ve ekipmanların olduğu siteler, “Jimboboiii” nickli kişiye (büyük ihtimalle yine Gendron’ın Twitch hesabı) önerilen kanallar ile beş saniyeliğine baş başa kalıyoruz.

Yayının sonrasında olan bitenleri ise, yetkililerin ifadelerinden öğreniyoruz.[3] Buffalo Emniyet Müdürü Joseph Gramaglia’nın ifadesine göre, önce içerideki ona ateş eden eski bir polis olan güvenlik görevlisini öldürdükten sonra katliama devam etmiş ve ardından dışarı çıkmış, dışarıda polisi gördüğünde silahını boynuna doğrultmuş, polislerden ikisi Gendron’u silahını bırakmaya ikna ettikten sonra, polise teslim olmuştur.

Gendron’un katliamı bir kopya cinayeti (copycat) andırıyor. Amerikan kültüründen aşina olduğumuz bu cinayetler, kopya katliama dönüşüyor. Müslümanların yerini, zenciler alıyor. Gendron, bilgisayarların ve ağların dijital evreninde her şeyi copypasta yaptığı gibi katliamı da kopyalıyor.  Gendron’un, anti-Semitik zihniyetinin temelini ise, Kilise’nin İsa’nın ölümünden Yahudileri sorumlu tutmasına kadar götürmek mümkün. Kendini beyaz ırka mensup sayan Gendron’un, Yahudilerin “beyaz ırktan” farklı olarak zayıf, hastalıklı, yönetilmeye muhtaç olduğu düşüncesine yakınlık duyması ve kendine böyle bir fikir devşirmiş olması şaşırtıcı değil.

Ayrıca, trans ya da genderfluid olmadığı sürece gay ve lezbiyenlerle, “yerinde” durduğu sürece hiç kimseyle bir derdi yok. Tek derdi, onun ülkesini istila eden yabancılar. Breivik, Tarrant ve bildiğimiz diğerleri gibi…


[1] Terim, işletim sistemlerindeki dosya yahut metnin aynısını kopyalamaya yarayan “kopyala-yapıştır” komutunun İngilizcesi olan “copy-paste” teriminden uyarlanarak internet argosuna geçmiştir. İnternet argosunda “copypasta” terimi, bir metnin (çoğunlukla mesaj panolarında) konuşulan konu ile alakalı yahut alakasız bir biçimde farklı kullanıcılar tarafından defalarca kopyalanıp yapıştırılmasına denir. Bu yolla yaygınlık kazanan metin, kısa zamanda trol kültürünün bir parçası haline gelir.

[2] On dört kelime (fourteen words) olarak bilinen bu sembol, beyaz üstünlükçü Amerikanların sıklıkla kullandığı bir semboldür. İngilizce on dört kelime eden “İnsanlarımızın varlığını ve beyaz çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak zorundayız,” cümlesini ifade eder.

[3] Youtube, (2022). “LIVE: Officials hold press briefing on deadly mass shooting in Buffalo”, https://www.youtube.com/watch?v=-HQTT6sRVns