Çin Nereye Gidiyor?

Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin (SSCBKP) 1956’da yapılan ve Kruşçev’in Stalin’in bütün kirli çamaşırlarını ortaya döktüğü Yirminci Kongre’si önemli bir dönüm noktası olmuştu. Kruşçev, partiyi kişilik kültünü ortadan kaldırmaya çağırmıştı.

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 22 Ekim’de tamamlanan Yirminci Ulusal Kongre’si de dünya tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçecek. Xi Jinping bu kongrede iktidarını tahminlerin de ötesinde konsolide etmiş olduğunu gösterdi. Tek adamlığının neredeyse Stalin ve Mao fevkine ulaştığını söylemek yanlış olmaz.

Üçüncü dönem için başkan ilan edilen Xi’nin teknik olarak tıpkı Mao gibi ölünceye kadar liderliğini sürdürmesi mümkün.

Bilindiği gibi Mao’nun mutlak tek adam yönetiminin ardından ülkenin başına geçen ve kolektif liderliği savunan Deng Xiaoping devlet başkanlığının on yılla (2x5) sınırlanmasını 1982’de anayasaya hükmü haline getirmişti. Deng’den sonraki iki başkan Jiang Zemin ve Hu Jintao’nun uyduğu bu düzenleme Xi tarafından 2018’de kaldırtılmıştı.

Mao Zedong, Deng Xiaoping ve Jiang Zemin’in ardından 2016’ta Çekirdek (ana) Lider (领导核心) unvanını alan Xi ayrıca daha önce sadece Mao ve onun seçtiği halefi Hua Guofeng’e verilmiş olan Halkın Lideri (人民领袖) unvanına da sahip.

Siyasi fikirlerini içeren “Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi“ (习近平新时代中国特色社会主义思想) 2018’de anayasaya girmişti. Bu yeni ve ona has bir uygulama değil aslında, kendinden önceki liderlerin tümünün “doktrinleri” de farklı isimler altında anayasaya eklenmişti. Hatırlamak gerekirse: sırasıyla, Mao Zedong Düşüncesi (毛泽东思想), Deng Xiaoping Teorisi (邓小平理论), Üç Temsil - Jiang Zemin (三个代表), Gelişme Üzerine Bilimsel Görüş - Hu Jintao (科学发展观).

Lakim doktrini anayasaya iktidardayken eklenen sadece Xi ve Mao var.

Gözlerden kaçmayacak bir başka nokta, bu doktrinlerden sadece üçünde sahibinin adının geçmesi. Yan Xi daha başlangıçta kendini Mao Zedong ve Deng Xiaoping ile denk tutmuş denebilir.

Çin’in artık Mao gibi yeni bir ömür boyu lideri var

Üzerinde pek durulmayan ama belki de kongrenin en önemli hadisesi denebilecek gelişme Xi’ye itaatin bir anlamda anayasa hükmü haline gelmiş olması.

Geçen yıl kasım ayında On Dokuzuncu Merkez Komite Altıncı Oturum’unda “ÇKP Merkez Komitesi’nin, partinin yüzyıllık mücadelesinin büyük başarıları ve tarihsel deneyimine ilişkin karar” kabul edilmişti.[1]

Son iki yüzyıllık Çin tarihinin yeni bir perspektiften değerlendirmesini yapan karar iki açıdan önemliydi. Birincisi ÇKP’nin yüz yıllık geçmişindeki tarihle ilgili üçüncü kararı olması. Bir anlamda tarihin Parti tarafından yeniden özetlenmesi diyebileceğimiz bu kararlardan ilki 1945’te Mao’nun parti içi iktidar mücadelesini takiben liderliğini tesis etmesinden sonra kabul edilmiş, ikincisi ise Deng Xiaoping tarafından 1981’de Kültür Devrimi’nin ardından hazırlanmıştı. 

Diğer önemli nokta ise Xi’yi ve onun doktrinini partinin temeli olarak tesis etmesiydi. O zaman bağlayıcılığı olmayan, sadece fikir beyanı niteliğinde olan bu “iki temel kabul/iki temel tesis (两个确立) kararı Yirminci Kongre’de anayasa hükmü haline getirildi:[2]

Kongre, yeni döneme girilmesinden bu yana, Partinin ve ülkenin benzersiz bir çetrefil durum, benzersiz bir varoluş mücadelesi ve reform, gelişme, istikrarı teşvik etmede eşi görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kaldığını kaydeder.

Yoldaş Xi Jinping’in Parti Merkez Komitesi ve bütün Partinin çekirdeği olarak tesis edilmesi ve “Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi”nin yol gösterici rolünün tesisi, Partinin, kendi gücünü zayıflatan akut sorunları ve uzun erimli yönetimi, ülkenin güvenliği ve istikrarını, halkın refahını baltalayan zorlukları başarılı bir şekilde çözmesini, Parti, ülke ve ordudaki gizli ciddi tehditleri ortadan kaldırmasını ve nihayetinde Çin Ulusunun büyük yenilenmesini geri dönüşü olmayan tarihsel bir rotaya sokmasını sağlamıştır.

Hem Yoldaş Xi Jinping’in Parti Merkez Komitesi ve bütün Partinin çekirdeği olarak tesis edilmesi hem de “Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi”nin yol gösterici rolünün tesisi, yeni dönemde Partinin büyük siyasi kazanımlarını, Partinin ve ülkenin davasındaki tarihî başarı ve değişiklikleri belirleyici faktör olmuştur.

Tüm Parti üyeleri, bu büyük başarının belirleyici önemini derinlemesine anlamalı, Yoldaş Xi Jinping'in Parti Merkez Komitesi üzerindeki ve bütün Parti içindeki temel konumunu daha özenli bir şekilde desteklemeli ve Merkez Komitesi'nin otoritesini ve onun merkezî, birleşik liderliğini desteklemelidir. “Yeni dönenimde Çin karakterli sosyalizmde Xi Jinping Düşüncesi”ni tam olarak uygulamalı ve düşünce, siyasi duruş ve eylemleriyle çekirdeği Yoldaş Xi Jinping olan Parti Merkez Komitesinin izinde olmalıdır.

Bu durum Xi’nin iktidarını çok güçlü şekilde perçinleyen bir hamle çünkü gelecekte Xi’ye ve doktrinine karşı çıkmak, anayasaya karşı çıkmak anlamına gelecek.

Xi’nin güç gösterisi

Merkez Komite ve Politbüro üyelikleri söz konusu olduğunda yazılı olmayan ama oldukça kökleşmiş bir teamül var. “Yedi yukarı, sekiz aşağı (七上八下)” diye adlandırılıyor. 68 yaşına ulaşanlar partinin bu en üst düzey organlarından ayrılıyor.

Pek çok şey gibi bu kongrede söz konusu teamül de yerle yeksan oldu denebilir.

Parti Merkezi Askerî Komisyonu (PMAK) fiilen savunma bakanlığı işlevi görüyor.[3] Hemen hemen bütün geçmiş parti liderleri gibi komisyona Xi Jinping başkanlık ediyor. Komisyonun “ikinci adam”ı kıdemli başkan yardımcısı 68 yaşındaki General Xu Qiliang emekli olurken diğer başkan yardımcısı General Zhang Youxia 72 yaşında olmasına rağmen yeni kıdemli başkan yardımcısı olarak görevine devam edecek. Ayrıca Politbüro üyeliğini de sürdürecek.

General Zang ile Xi’nin kardeş gibi yakın oldukları söyleniyor. Xi’nin aile dostu ve en yakın çevresindeki kişilerden biri. Üstelik Zang’ın babası ile Xi’nin babası silah arkadaşı. Zang’ın babası 1947’de Halk Kurtuluş Ordusu’nun Kuzeybatı Askerî Bölgesi komutanıyken Xi’nin babası o askerî bölgenin siyasi komiseriydi.

General Zhang’ın önemli özelliklerden biri sıcak savaş deneyiminin olması. 1979-1984 yılları arasında aralıklarla devam eden Çin-Vietnam savaşlarında fiilen görev almıştı.

Parti Merkezi Askerî Komisyonu’nun diğer başkan yardımcılığına getirilen General He Weidong da Xi’nin çok yakınındaki isimlerden biri. 1990’lar ve 2000’lerin başında Xi Fujian ve Zhejiang eyaletlerinde parti sekreter yardımcısı ve parti sekreteri olarak görev yaparken He’nin aynı eyaletlerdeki askerî birliklerde görevli oldukları ve sık sık görüştükleri biliniyor. Daha önce Merkez Komitesi’nde hiç yer almamış olan He hızlı geçiş yaparak yirmi dört kişilik Politbüro’da da yer aldı. He’nin bir diğer önemli özelliği de bu yılın başına kadar görev alanı içinde Tayvan da bulunan Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (ÇHKO) Doğu Cephesi Komutanlığı’nın başında olması.

Benzer bir durum da dışişlerinde yaşandı. Çin’de dışişleri konularında en yetkili organ bakanlık değil, ÇKP Merkezî Dış İlişkiler Komisyonu’dur. Komisyona başkanlık eden Xi’den sonraki en kıdemli direktör, 72 yaşındaki Yang Jiechi emekli oldu. Dışişleri konularından ondan sonraki en kıdemli isim olan Dışişleri Bakanı Wang Yi 69 yaşında olmasına rağmen yirmi dört kişilik yeni Politbüro’ya seçildi. Yang’în yerini o alacak.

Dış politikada “şahin” tutumuyla tanınan Wang yeni dönemde Xi’nin tavizsiz ve sert dış politikasının devam edeceğinin bir emaresi olarak görülebilir.

Keza PMAK’a savaş ve Tayvan tecrübesi olan askerlerin seçilmesi “adanın anavatana katılması” konusunda yeni dönemdeki tutum hakkında da fikir verici.

Xi’nin iktidarının mutlaklığının bir başka göstergesi de Şanghay parti sekreteri Li Qiang’ın terfisi. Politbüro yürütme komitesine seçilen Li hiyerarşide iki numarada ve mart ayında başbakan olacak. Li’nin hiç başbakan yardımcılığı yapmadan başbakan olması çok istisnai bir durum. Ama daha önemlisi Li’nin Şanghay‘daki “sicili”. Geçen nisan ve mayıs aylarında şehirde yedi hafta süren karantina sırasında, gıda maddelerine ulaşımda ciddi sorunlar yaşanmıştı. Süreci kötü yönettiğine yolunda epeyce eleştirilmişti. Bu başarısızlığı nedeniyle Politbüro Yürütme Komitesi’ne seçilme şansının kalmadığı bile düşünülüyordu.

Belki de her şeyi en net ifade eden güç gösterisi Xi’nin yanında oturan kendinden önceki başkan Hu Jintao’yu kongre salonundan çıkarmasıydı. Hu herkesin önünde bulunan yeni Merkez Komitesi üyelerinin yer aldığı dosyayı incelemek isterken zorla salondan dışarı çıkarıldı. Hu’nun salondan çıkarılmasıyla ilgili Çin medyasında tek kelime haber bile yer almadı. Bu konuda sosyal medyada yapılan tüm paylaşımlar sansürlendi. “Mesaj” partinin üst düzey yöneticilerineydi.

Kısacası Mao’nun ölümünden sonra yaklaşık kırk beş yıldır süren bir dönem sona erdi. Xi bu kongrede en az Mao kadar mutlak iktidar sahibi olduğunu gösterdi.

***

 

Xi aslında projesini daha göreve başlar başlamaz ilan ettiği Çin Rüyası (中国梦) ile ortaya koymuştu:[4]

Parti ve Çin halkı, azimli mücadele yoluyla dünyaya Çin halkının ayağa kalktığını ve Çin ulusunun başkaları tarafından zorbalığa ve istismara maruz kalabileceği zamanların artık sonsuza kadar bittiğini gösterdi.

(…)

Parti ve Çin halkı, azimli mücadele yoluyla dünyaya, Çin halkının yalnızca eski dünyayı söküp parçalara ayırmakla kalmayıp, aynı zamanda yeni bir dünya inşa etme kabiliyetinde de olduğunu, Çin'i yalnızca sosyalizmin kurtarabileceğini ve yalnızca sosyalizmin Çin'i geliştirebileceğini gösterdi.

(…)

Parti ve Çin halkı, azimli mücadele yoluyla, Çin ulusunun ayağa kalkmaktan ve güçlü olmak için müreffeh büyümeye doğru muazzam bir dönüşümü başardığını ve Çin'in ulusal yenilenmesinin tarihsel bir kaçınılmazlık haline geldiğini dünyaya gösterdi.

(…)

Bir asır önce Çin düşüşteydi, dünya için önemsizleşiyordu. Bugün dünyaya sunduğu imaj, yenilenmeye doğru durdurulamaz bir ivme ile ilerleyen büyüyen uluslardan biri olduğudur.

Geçen yüzyılda ÇKP, halk adına olağanüstü tarihî başarılar elde etti. Bugün, Çin halkını ikinci yüzyıl hedefini gerçekleştirmeye yönelik yeni bir yolculuğa çıkarıyor ve önderlik ediyor.

Xi’nin Çin’i nereye götürmek istediği belli. Dünyanın en müreffeh ülkesi ve en büyük süper gücü yapmak.

Rüyalar ve gerçekler

Ne var ki bu hiç de kolay değil. Çin ekonomisinin ciddi yapısal sorunları var. Geçmişteki hızlı büyümenin motoru nüfus hareketleri ve bunun getirdiği emlak sektöründeki muazzam patlamaydı.

Nüfus artışı durdu, hızla yaşlanma süreci başlıyor. Emlak sektörü de ciddi bir kriz içinde. Borçluluk oranı çok yüksek bir ekonomi söz konusu. Dış politikada da bir yalnızlaşma süreci yaşanıyor.

Bütün bunlar, Xi’nin hem içeride hem dışarıda daha tavizsiz politikalar izlemesine yol açma potansiyeli taşıyor.


[1] 中共中央关于党的百年奋斗重大成就和历史经验的决议, 新华, (“Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin, partinin yüzyıllık mücadelesinin büyük başarıları ve tarihsel deneyimine ilişkin Kararı”, Xinhua, 16 Kasım 2021), http://www.news.cn/politics/2021-11/16/c_1128069706.htm

[2] 中国共产党第二十次全国代表大会关于《中国共产党章程(修正案)》的决议 (“ÇKP 20. Ulusal Kongresi'nin ÇKP Anayasa’sında Değişiklik Kararı”), 共产党员网首页 (ÇKP Üyeleri Ağı), 22 Ekim 2022, https://www.12371.cn/2022/10/22/ARTI1666435732856157.shtml

[3] ÇHC’de ayrıca bir savunma bakanlığı bulunuyor. Ama sembolik bir konumda. Pratikte ordunun başkomutanlığı, Genelkurmay Parti Merkezi Askerî Komisyonu’nun uhdesinde. Komisyonun başkanı dışında iki başkan yardımcısı ve dört üyesi var. Başkan dışındakilerin tümü asker.

[4] 习近平:在庆祝中国共产党成立100周年大会上的讲话 : (“Xi Jinping: Çin Komünist Partisi'nin kuruluşunun 100. Yıldönümü kutlamalarında yaptığı konuşma”),  http://www.xinhuanet.com/2021-07/15/c_1127658385.htm


Fotoğraf: ÇKP’nin yeni Politbüro Yürütme Komitesi (soldan sağa): Li Xi (66), Cai Qi (66), Zhao Leji (65), Xi Jinping (69), Li Qiang (63), Wang Huning (67), Ding Xuexiang (60).