ABD’ye Özgü Kavramlar Sözlüğü – Bir Anayol Sahiplenin (Adopt a Highway)
Kenan Erçel

Bu Sözlük, adı üzerinde, ABD’ye özgü kavramlar derlemesi. Ve fakat bazı kavramlar var ki diğerlerinden daha bir “Amerika”lı sanki. Evlat edinmek, benimsemek, sahiplenmek anlamına gelen “adopt” kelimesinin karayolları bağlamında kullanılması ancak ABD gibi araba odaklı bir ülkede akıl edilebilir ve kabul görürdü herhalde. Asfalta şefkatin memleketi.

Burada “adopt”tan kasıt bir anayolun temizlik hizmetini üstlenmek ya da ona sponsorluk etmek. 1980’lerin başında Teksas’ta, yollara saçılan envai çeşit çöpü toplamak için gönüllülerin seferber olmasıyla başlayan uygulama hızla ülkenin gerikalanına yayılmış. Zamanla “sahiplenmenin” kapsamı da genişlemiş ve çöp toplamaya ilaveten çiçeklendirme, otları biçme, yazılamaları (graffiti) silme gibi faaliyetleri de içerir olmuş.

Genellikle bir anayolun 2 millik (3.2 km) kesitinde bu hizmeti veren kurum ve kuruluşların isimleri, logoları yolun o kısmı boyunca yerleştirilmiş tabelalarda yer alıyor. Büyük küçük her türlü reklam fırsatını değerlendiren ABD girişimciliği bu fırsatı da tepmemiş, çıkışı itibariyle gönüllülük prensibine dayanan bu uygulama seneler içerisinde ticarileşmiş ve şirketler reklam maksadıyla anayolları sahiplenmeye başlamışlar. Peki, bu sahiplenmenin asıl saiki reklamdan ziyade sosyal sorumluluk olamaz mı? Kapitalizmde bu ikisinin içiçe geçmişliğini bir kenara koysak bile şirketlerin “adopt a highway”den maksadının hayır işlemekten ibaret olduğunu iddia etmek zor. İlkin, şirketler bu masraf kalemini çoğunlukla sosyal sorumluluk değil, pazarlama bütçesinden karşılıyorlar. İkincisi, anayollardan görülebilen devasa reklam panolarına afiş astırmaya (aylık 7,000 ila 14,000$) kıyasla anayol sahiplenme programı üzerinden reklamın maliyeti çok düşük (aylık 200 ila 600$).[1] Ve fakat “adopt a highway” tabelalarında sponsorun ismi haricinde bilgiye (örn. telefon numarası, slogan) izin verilmediğinden bu hayırseverimsi reklam yöntemine büyük markalar, şirketlerden ziyade mahalli işletmeler rağbet ediyor.

Söz konusu bakım faaliyetlerini doğrudan şirketlerin düzenlemesi zor olduğu için bu hizmetleri veren aracı firmalar türemiş zamanla. Çöp toplama işini yapacak insanları bulmak, onların ulaşımını ayarlamak, gereken ekipmanı onlara tedarik etmek, vb. angaryayla uğraşmak yerine, şirketler bu işleri yapan kuruluşlara ödeme yapıp hayırseverliğin ceremesini değil, maliyetini üstlenir olmuş. Yani, Amerikan pragmatizmi sayesinde aynî bir yardım, nakdî bir biçime kavuşmuş.

Anayol sahiplenmenin her kurum ve kuruluşa açık olması seneler içerisinde ilginç anlaşmazlıklara, hukuki mücadelelere sebep olmuş. Örneğin, beyaz ırkın üstünlügünü şiar edinmiş Ku Klux Klan (KKK) örgütü 1990’ların ortasında Missouri eyaletinde bir anayol kesitini sahiplenmeye kalkışıyor. Karayolları İdaresi bu ırkçı örgütün sponsorluğunun infiale yolaçabilecegi gerekçesiyle başvuruyu geri çeviriyor. Ne var ki yerel mahkeme bu kararın KKK’nın ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmediyor ve istinaf mahkemesi de bu hükmü onaylıyor. Karşı hamle olarak Missouri eyalet meclisi söz konusu anayola, 1950’lilerde otobüslerde beyazlarla siyahların oturdukları koltukların ayrılmasına karşı eylemiyle ikonlaşan Rosa Parks’ın adını veriyor. Gerçi sonradan KKK üyeleri ihtarlara rağmen anayol temizliğini aksatınca sponsorlukları kendiliğinden düşüveriyor. KKK 2012’de Georgia eyaletinde benzeri bir girişimde bulunduğunda yetkililer çareyi programı askıya almakta buluyor.[2]

Bu hadiselerin ideolojik bakımdan ters yüz olmuş bir çeşitlemesiyse Güney Dakota’da yaşanıyor. 2001’de bu eyalette “adopt a highway” programına Gay & Lezbiyen Koalisyonu’nun başvurması üzerine dönemin “milli ve yerli” valisi programı topyekün kaldırma tehditleri savuruyor. Sonuçta bu blöf tutmuyor ve başvuru kabul ediliyor ama valinin inadı yüzünden bütün tabelalardan sponsorların adları kaldırılıyor. İzci klüplerinden buğday üreticisi derneklerine birçok kurum vali beyin hışmından nasibini alıyor.

Karayollarında yapılan temizlik faaliyetinin önemli kalemlerinden biri de muhtelif cansız hayvan bedeni; amiyane tabirle, leşler. Hayvanların, otoyol şeritleriyle yarılmış habitatlarının bir tarafından ötekine geçmeye çalışırken telef olması o kadar yaygın bir durum ki bu vakalar için İngilizce’de ayrı bir kelime var: roadkill.[3] Tahminlere göre ABD’de her yıl, aralarında geyik, tilki, ayı, rakun, tavşan, kirpi ve hatta pumaların bulunduğu irili ufaklı 1 milyar(!) kadar canlı motorlu araçlar tarafından eziliyor. Pandeminin olumlu yan etkilerinden biri trafiğin azalmasıyla birlikte bu tür “kaza”larda %50’ye varan düşüşün yaşanmasıydı.[4] İnsanların evlerine kapanmasıyla hayvanlar alemi biraz rahat nefes aldı; anayol sahiplenme programında çalışanlar asfaltla hemzemin olmuş daha az sayıda bedeni kazıdılar yollardan.

Anayol sahiplenme mevzusuyla doğrudan alakalı olmasa da hazır laf açılmışken, ABD’de çöp/leş toplamak kanuni bir yaptırım işlevi görebiliyor. Hakimler şiddet içermeyen suçlarda (örn. alkollü araba kullanmak) önceden sabıka kaydı olmayan vatandaşlara hapis ya da para cezası yerine (ve bazen ilaveten) kamu hizmeti cezası verebiliyor. Hapse nazaran daha insani bir uygulama olsa da kamu hizmeti cezası ağırlıklı olarak yoksul, etnik azınlıklara (Hispanik, siyah) kesiliyor, bedava emek kaynağı olarak istismar edilebiliyor. Sırf Los Angeles’ta her sene 100 bin insan bu tür cezalara çarptırılıyor. Dar gelirliyseniz, avukat tutacak paranız yoksa 80 saat boyunca yol kenarında çöp toplamaya razı olacak, hatta şükredeceksiniz.

Gelelim canalıcı soruya: Niye karayollarını temiz tutmak için şirketlerin ve sivil örgütlerin desteğine gerek var? “Adopt a highway” programının 1980’lerde doğması bu bakımdan manidar. Neoliberalizmin ABD’deki tezahürü Reaganomics’in palazlandığı, hegemonik hale geldiği, kamu harcamalarını kısıp serbest piyasaya daha büyük bir alan açmanın her derde deva bir reçete diye sunulduğu o yıllarda böyle bir inisiyatifin yeşermiş olması şaşırtıcı değil. Vergi gelirlerinden karşılanması gereken bir kamu hizmetinin aksaması üzerine o gelirlerin yetersizliğini sorgulamak yerine çareyi özel teşebbüste aramak o gün bugündür gittikçe kuvvetlenen toplumsal bir reflekse dönüşmüş durumda. 2018 yılında aralarında Amazon, Haliburton, Chevron, IBM gibi isimlerin olduğu birçok firmanın milyarca dolar gelir üzerinden tek bir kuruş federal vergi ödememesi Reagan’ın mirasının sapasağlam yerinde durduğunun bir nişanesi.

O zaman Jeff Bezos’tan rica edelim, ödemediği vergiler yüzünden aksayan karayolu temizliği için ülke genelindeki “bir anayol sahiplenin” programlarına bir milyar dolar bağışlayıversin. Amazon için ses getiren bir halkla ilişkiler kampanyası olur. Zaten o yolları, özellikle de pandemi döneminde artan internet siparişlerinden ötürü, en çok Amazon kamyonları, kamyonetleri aşındırmıyor mu son senelerde?


[1] https://priceonomics.com/the-business-of-highway-adoption/

[2] https://www.smithsonianmag.com/smart-news/brief-political-history-adopt-highway-program-180962365/

[3] Yol anlamına gelen “road” ile ölü anlamına gelen “kill”in eklemlenmesiyle türetilmiş bir birleşik isim.

[4] https://www.nationalgeographic.com/animals/article/decline-road-kill-pandemic-lockdown-traffic