Yeşil Sol Parti tarafından İstanbul’da düzenlenen “Birlikte Değiştireceğiz” konferansı birçok sol ve sosyalist örgütün katılımı ile Taxim Hill Otel’de 4 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirildi. Uzun zamandır seçim yeterliliği almak için tüm illerde örgütlenme çalışmaları yapan Yeşil Sol Parti’nin demokratik unsurların inisiyatif alarak inşa etmeleri gereken pratiğin örgütlemesinin sağlanması amacı ile yaptığı konferans, katılımcıların olumlu katkıları ve birlik çağrılarının güçlendiği bir ortamda gerçekleşti.
Bu toplantı ile, AKP-MHP ittifakının yarattığı ekonomik ve siyasi krize, Millet İttifakı'nın altılı masa ile
kurduğu ortaklığın alternatif olamayacağı gerçeğinden yola çıkarak, ancak emekten, ekolojiden, insan
haklarından yana olan bir demokratik ittifakın yaratılması yolundaki çalışmalara katkı hedeflenmiştir.
Seçimlerdeki oy oranlarından bağımsız olarak, bu ülkede kazanılan mücadeleler, yaratılan birliktelikler,
kadın mücadelesinde kazanılan başarılar, pek çok saldırının geriletilmesi ve bazı bölgelerle kısıtlı da kalsa
edinilen ekolojik başarılar bu güçler sayesindedir ve bundan sonra da bu güçlerin harekete geçmesi
önümüzdeki seçim döneminin nasıl geçeceğine yön verecektir.
Bu tespitlerden hareketle düzenlenen konferansta ilk sözü alan Yeşil Sol Parti eş sözcüsü İbrahim Akın, içinden geçtiğimiz ağır ekonomik ve siyasi krizin hepimizin üzerine sorumluluklar yüklediğini belirterek, bu sorumluluğun sadece seçimler ile sınırlı olmadığını vurguladı. İçinde bulunduğumuz koşulların giderek ağırlaşacağını ve buradan çıkmanın yolunun birlikte yaratacağımız pratikler ile ortaya koyulacağını belirterek katılımcılara teşekkür etti.
Çıkarılması Planlanan Basın Yasası Seçim Güvenliğini Tehlikeye Sokuyor
İlk konuşmacı olan AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, AKP iktidarına karşı yirmi yıldır sadece onun İslâm anlayışı üzerinden yapılan muhalefetin, demokratikleşme mücadelesine katkı sağlamadığını belirterek, Gezi direnişinin buna bir tepki olarak çıktığını dile getirdi. Gezi’nin sadece bir direniş olmakla kalmayıp Türkiye’de değişim ve dönüşüm isteğinin ifadesi olduğunu ekledi. Yeni bir seçim dönemine girildiği tespitini yaparak, iktidarın sıkışmış olduğu konumdan daha saldırgan, daha baskıcı ve savaş politikalarını artırarak çıkmaya çalıştığını söyledi. Bunları yaparken çıkarmayı planladığı yeni basın yasası ile halkın doğru bilgiye ulaşmasını engelleyerek, manipülatif ortam yaratacak, bu ise seçim güvenliğini tehlikeye sokacaktır, dedi. Sözlerini HDP‘nin çağrısı ile oluşan yedili ittifakın önemli olduğu ve oluşacak iktidara yol göstereceğini söyleyerek tamamladı.
Ekonomik ve Siyasi Kriz Tek Başına İktidarı Değiştirmeye Yetmez
Barış İmzacısı Akademisyen Ayşen Uysal, makro ölçeğe bakarak gördüğümüz ekonomik kriz ve iktidarın yönetememe sorununun tek başına iktidarı değiştirmek için yetmeyeceğini ve muhalefetin mikro ölçeklere bakması gerektiğini vurguladığı konuşmasında şunlara değindi. Örgütlenmenin ağır bedelleri olduğu Türkiye gibi ülkelerde, örgütlerin egosantrizm ve birbirinin taklidi olmaktan kurtulması gerektiğini belirterek, barınma hakkı için sözü ve ekolojik bir programı olmayan örgütlenmelerin başarılı olamayacağına vurgu yaptı.
Sokakta Heyecanı Yaratmakta Eksiğiz
KONDA eski genel müdürü Bekir Ağırdır, konuşmasında ilk olarak, seçimler ile alakalı yapılan spekülasyonlara değinerek, AKP’nin seçime gitmeyeceği söylentilerinin veya kaos ortamına dair konuşmaların bizim işimiz olmadığını ve bunu asla dillendirmememiz gerektiğini vurguladı. Bizim işimiz umudu örgütlemek olmalı derken, seçmene seçimle yeni bir hayatın mümkün olduğunu anlatmak gerektiğinin altını çizdi. Altılı masanın seçim güvenliğini seçim sandığından ibaret gördüğünü ve asıl problemin seçime gidilen süreçte oluşması gereken demokrasi ve güven ortamının sağlanması olduğunu ekledi. Bu süreçte seçmene verilmesi gereken en önemli güven ise AKP-MHP iktidarının devrilmesinin ardından oluşacak devlet kadrolarındaki boşluğun, yolsuzluğa bulaşmamış uzman kadrolar tarafından hızla doldurulacağına dair verilecek somut bilgilerdir, diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantıya mesaj gönderen HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da Demokrasi İttifakı için önemli katkı sunacağına inandıkları “Birlikte Değiştireceğiz” sloganını çok anlamlı bulduklarını belirterek selamlarını ilettiler.
Bu konuşmaların ardından Siyasi Parti, Emek, Kadın, Ekoloji, Emekli ve Göçmen Örgütleri sözcüleri de konuyla ilgili değerlendirmelerle önemli başlıklara vurgu yaptılar. Bu vurgulardan en dikkat çekenleri, Kürtlerin içinde yer almadığı herhangi bir mücadelenin demokrasi mücadelesi olamayacağı, iktidarın savaş politikalarına karşı çıkmadan muhalefetin inşa edilemeyeceği, yerellerde verilen ekoloji mücadelelerinin önemi, göçmen sorununun bir insan hakları ve ırkçılıkla mücadele kapsamında değerlendirilmesi, hiçbir siyasi parti veya örgütün tek başına iktidara karşı zafer kazanamayacağı, iktidarın ancak, burada bulunan yapıların seçim sürecinde beraber inşa edecekleri pratiklerle değiştirilebileceği idi.
Yirmiden fazla kurum temsilcisinin konuşması ile yaklaşık beş saat süren toplantı, belki de kurulacak uzun dönemli işbirlikleri için şimdiden bir umut yaratmış durumda. İçinden geçtiğimiz ve hiçbirimizin olağan sayamayacağı bu dönemi seçimde sonlandırabilmek için hâlâ vaktimiz var.
Ümit edilen, her bir yapının, içinden geçilen bu sürecin eskilerinden farklı olarak ölüm kalım meselesi olduğunu fark ederek, buna uygun davranması ve zaferin “birlikte” kutlanmasıdır.