CHP'nin Altı Ok'u
Tanıl Bora

CHP, son yerel seçimlerden beri, daha ‘ilginç’ hale geldi.  Birinci parti konumuna gelmenin motivasyonunu, en sağlam haklılık hatta ahlâkî üstünlük mesnedi olarak anketlere tutunarak, yüksek tutmaya çalışıyorlar. Bu hafta sonu toplanacak olan tüzük kurultayı, CHP için bir yeni yol çatı, CHP etüdleri için de yeni bir ‘saha’ olacak.

***

Malûm; CHP’nin farklı yüzleri var, son yılların gözde teşbihiyle farklı “damarlar” var. “Herkese hitap eden” “kitle partileri” zaten öyledir. CHP, tek-parti olmaktan, 100 yıllık ömrünün 60 yıldan fazlasını doldurarak müzminleşen muhalefet tecrübesine uzanan, Ortanın Solu’ndan Deniz Baykal’ın Tony Blairgil “Yeni Sol”una, “Anadolu solu”na vs. uğrayan tarihsel hikâyesiyle, iyice öyle…[1]

CHP’nin “damar” ultrasonunu nasıl çekebiliriz? Nasıl bir iç tasnif yapabiliriz? Bununla hizipleri, gruplaşmaları (Kılıçdaroğlucular, İmamoğlucular, “Aleviler,” veya ne bileyim, “Önder Sav’la politika yapanlar”…) kastetmiyorum.

İdeolojik bir tasnif nasıl yapılabilir, onu soruyorum. İdeolojiyle bir alâkasının olmadığını, -gerek ideolojilerin “aşıldığına” inananlara, gerekse parti oligarşilerinin ideolojiyle falan bir alâkasının bulunmadığını-, düşünenlere itibar etmiyorum. Doktrinden, fikirden değil, ideolojiden söz ediyoruz; görme biçimlerinden, insanları harekete geçiren veya durduğu yerde durduran saiklerden…

Böyle bir tasnif denemesi yapmaya çalışalım. İlkeleri belirten ‘orijinal’ altı ok yerine, toplumsallaşmış ideolojik yönelimleri anlatan oklardan oluşan bir sadak, tasarlayalım. (İdeologem de diyebiliriz; ideolojik tavrın yapıtaşı niteliğindeki tasavvurlar.) İki sadak arasında kısmî tekabüliyetler de olabilir. Elbette, kesişim kümeleri vardır; kimilerinin yayında, iki veya üç ok birden gerilidir.

Önem sırasıyla değil, rastgele …

***

1) Sosyal demokrat oku

İllâ Kautsky ve Bernstein’ın düşünsel kopuşuna vakıf, Olof Palme okumuş, Süleyman Genç’i hatırlayan, Ercan Karakaş’ı tanıyan, SODEV yayınlarını izleyen, tam teşekküllü “Batılı anlamda” sosyal demokrat bir formasyonu kastetmiyorum. İnsiyakî bir eşitlik mefhumu, sosyal adaletçilik, emekçi ve taban örgütlenmelerini önemsemek, biraz hümanizm, yeter… Biraz anti-şovenizm de olsa, ne âlâ. CHP’nin en gözde hüsnütabiri olan bu eğilime, -veya ideologeme-, öğretmen ve akademisyenlerin yanı sıra, daha ziyade “örgüt emekçileri” arasında rastlanır – parti örgütünün ve kitle örgütlerinin emekçileri arasında.

İlkeler sadağındaki halkçılık okuyla akrabadır. Ve inkılâpçılık okuyla.

2) Ulusalcı oku

Son 20-25 yılın güçlü fenomeni. Anti-kapitalizmle neredeyse ilişiksiz, yabancı düşmanlığına ve yabancı korkusuna ‘ulanmış’ bir anti-emperyalizm söylemine dayanır.  Ona refakaten, külyutmaz bir komplo zihniyetine... Bağımsızlıkçılık, ulusal egemenlik mefhumu, koyu etno-merkezcilikle ve anti-Kürt ‘hassasiyetle’ örülüdür.  Bu zihniyet dünyasının bayrağı addettikleri Atatürkçülüğü, en canla başla ‘tüketenlerden’ biri ya da birincisidirler.

Öteki sadaktaki milliyetçilik ilkesiyle akrabadır.

3) Güven Partisi oku

Bunu epey zaman önce konu etmiştim (2017 Mayıs’ı): Güven Partisi. Devlet-kurucu parti olmanın gurur ve şuuruyla, ebed-müddet bir “devlet sorumluluğu”nun temsilciliğine talip bir siyaset tarzıdır. Atansa da, atanamasa da öyledir. Bazen gerçekten görev sahibidir, çok zaman durumdan görev çıkartır. Demirel’in “Devlet, kıpırdatmaz adamı” sözünün erleridirler. Elbette, bürokrat kökenliler arasında yaygındır; genel olarak, “taht asilleştirir” hesabı, makamlananlar arasında kirişlerine bu oku takma eğilimi artar.

Öteki sadaktaki devletçilik ilkesine, -onun ekonomik devletçilikten ziyade ziyade devlet aklı yorumuyla-, akrabadır.

4) “İş” oku

Tek parti devrinin “aferist” kanadına, –“Banka” çevresine-, kadar uzanır. Söylemeye gerek yok, sermaye, her zaman sadece iktidara değil, iktidar ihtimali olana da ‘yatırım’ yapar. Ayrıca CHP’nin en zayıf halinde bile bir yerel iktidar ekonomisi mevcuttur ve bunun ara ara “müteahhitler partisi” yakıştırmasına sebep olan bir ‘ekonomi-politiği’ vardır. İhale oku, da diyebilirdik.

CHP tarihinde “iş dünyası” ile müsbet manâda ideolojik bir ilişkiyi, 1970’lerde “ulusal sanayicilik” söylemiyle kurmuştu: Sanayi sermayesiyle emekçiler arasında, kalkınmacı Keynesyen uzlaşma… Bugün bunun yerine bir ‘şey’ var mı?

İllâ büyük ihaleleri düşünmeyin; bol bol iş, “imkân” ve kadro takipçilerini, siyaset esnafını, bu oka gerebiliriz.

Bu okun öteki sadakta mütekabili yok – yoksa zaten ok değil de sadağın ta kendisi mi?

5) Laik modern hayat tarzı oku

Orta sınıf fraksiyonları arası rekabette dinî cemaat mensubiyetinin geçerli kültürel sermaye haline gelmesinden rahatsız, ‘neo-muhafazakâr’ kültürel vesayetten rahatsız, ayrıca basitçe günlük yobazlık tezahürlerinden rahatsız olanların oku. Aynı zamanda bir kadın oku. Bir tür Cumhuriyetçi reaksiyon, aslında. Çok zaman Atatürk ikonografisiyle, cumhuriyet fikrinin kuruluş mitolojisine kıstırılmasıyla tüketilen bu cumhuriyetçilikte, “vatandaş toplumu” fikri cılız kalır;[2] ancak toplumsal muhalefet deneyimiyle yoğruldukça, ‘sahih’ cumhuriyetçiliğe meylettiğini görürüz.

Bilhassa seçmen tabanında okçusu çok.

Öteki sadaktaki laiklik ve cumhuriyetçilik oklarıyla iltisaklı.

6) Eski solcu/devrimci oku

Kadim TKP’den beri süregelen bir CHP geleneği. Hem sosyalist/komünist solun tarihî entrizm (sızma) taktiğiyle uyuşur. Yani en azından şeklen “ideallerine” hatta asıl siyasetlerine bağlı olup, bunu CHP kanalıyla gerçekleştirmek isteyenler vardır. Hem de, “Yirmisinde komünist olmayanın kalbi, kırkında hâlâ komünist olanın aklı yoktur” aklıyla akıllanmış olarak tam tekmil bağlananlar vardır.[3] Taşrada, zaten bir nevi mecburiyettir. Kabiliyetli, özgül ağırlığı yüksek olan bu kadrolar, bir solculuk ethos’unu ve pathos’unu temsil ederler; yani solculuk huyunu, suyunu, heyecanını… Seçmen kadrosundakiler ise, “ehven-i şer olarak CHP” tercihini mutsuz bir azimle taşırlar.

Öteki sadaktaki (devrimcilik diye okuduğu) inkılâpçılık okuyla dosttur.

***

Bir deneme, altı üstü. Hangi okun menzili ne kadardır? Oklar arasında gözde kombinler nedir? Altı oku –ve nicelerini- bir arada tutan sadak nedir?

Orasını ancak anket bilir!


[1] 100 yıllık CHP tarihinin bir panomarik MR’ı için: Ekin Kadir Selçuk (der.): CHP’nin Yüz Yılı. İletişim, 2023 (2. baskı).

[2] ‘Cumhuriyetçiliğimiz’ bahsinde… Dördüncü Cumhuriyet ve Cumhur

[3] Bir yıl kadar önce, solun CHP’ye ilişkisindeki fikir çilelerini konuşmuştuk CHP Nedir, Ne Değildir?