Cuma Çiçek
5 Ocak 2023 Perşembe
Suriye politikasındaki bu radikal dönüşümün önünde önemli engeller bulunuyor. Her şeyden önce, söz konusu girişimin sınırlarını belirleyen en önemli dinamiklerden birini ABD’nin bölge politikaları ve Türkiye’nin ABD ile olan ilişkileri oluşturuyor. YNK Başkanı Talabani’nin Uluslararası Koalisyon Güçlerinin şefi General MacFarlane ile Özerk Yönetim’i ziyaret etmesi, ABD’nin Suriye ve Irak’a dair politikalarının sürdüğünü gösteriyor.
Erdoğan Özmen
4 Ocak 2023 Çarşamba
Neoliberal kapitalist çağın mağluplarıyız hepimiz; mağlup, mağdur ve yorgunları. Ve tıpkı ağır çekim bir film sahnesinin temposuyla mütemadiyen derinleşen bu mağlubiyet ve çöküş, gündelik hayatın tüm alanlarına nüfuz etmiş ve hepimize musallat olmuş bir ilgisizlik ve kayıtsızlık tavrıyla iç içe ilerliyor, derinleşiyor. Yapışkan ve sinir bozucu bir sinizm eşliğinde. Her birimiz hemen her şeyin kötüye gittiğini, daha da kötüleşeceğini, çözüleceğini, dağılacağını biliyor, görüyor ama yine de bu konuda hiçbir şey yapılamayacağına inanıyoruz.
Ömer Laçiner
3 Ocak 2023 Salı
Seçimlerdeki propagandasını mevcut rejimin ülkeyi her bakımdan batağa, çöküntüye sürüklediği gerçeği/teması üzerine kurmayı ve buradan yeniden bir kuruluş/başlangıç vaadini dillendirmeyi tasarlayan muhalefet cephesi becerisi ölçüsünde bu köken faktörünü pekâlâ bir avantaja da dönüştürebilir. Çünkü bu ülkeyi gerçekten bir eşit hak ve özgürlükler ülkesi haline getirme inancı ve kararlılığının apaçık bir kanıtı olur Dersimli bir Alevi’nin Cumhurbaşkanı adayı olması ve seçilmesi.
Işıl Kurnaz
31 Aralık 2022 Cumartesi
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile hakaret arasında bir ilişki muhakkak vardı. Düşünce hürriyeti, hakaret sınırına çarparsa ne olacaktı? Bir düşüncenin açıklanmasının cezalandırılabilmesi için hakaretin bir sınır çizgisi olduğu söylenebilir, muhakkak. Bunun bir eşik olduğu, fikirlerin hakaret içermeden konuşabileceği, ifade edilebileceği. Ama hayat, her zaman hukuktan daha fazla ihtimali içerir çünkü norma sığmayan, onun yasa koyucunun zihninden taşan bir gerçekliği daha vardır
Tanıl Bora
28 Aralık 2022 Çarşamba
Zamanaşımının uygulanmamasına getirilen bu zamanaşımının iç sızlatan uygulaması, Sivas katliamı davasında görüldü.  Aralarında iki saldırganın da bulunduğu otuz yedi insanın öldürüldüğü bu korkunç linç vakası 2 Temmuz 1993’te vuku bulduğu için, firari sanıklar zamanaşımından yararlandılar; “insanlığa karşı suç” istisnası da, olay 2005 öncesi olduğu için, otomatikman zamanaşımına uğratıldı.
Polat S. Alpman
26 Aralık 2022 Pazartesi
İmamoğlu’na verilen cezanın Erdoğan için büyük bir hata olduğu, bunun kendisine geri tepeceği ve benzeri yorumları çoğumuz dinledik. Oysa seçmenleri siyasal alanın kenarında tutmaya çalışıp onları oy vazifelisi gibi kullanmaya çalışmak ne kadar hatalıysa seçmenleri ahlaki özneler olarak değerlendirmek de o kadar hatalı. Elbette seçmenlerin değerlerine seslenmenin tamamen önemsiz olduğunu söylemiyorum, sadece seçmenleri ahlaki tercihlerde bulunmaya davet etmenin zannedildiği kadar etkili ve belirleyici olmadığını öne sürüyorum.
Erdoğan Özmen
21 Aralık 2022 Çarşamba
İnsana derinliğini ve yüceliğini bahşeden, dünyadaki yerine yerleştiren simgesel/kültürel yapı ve araçların etkisini yitirmesi ve çökmesi, demek her türlü sınır, çerçeve ve kuralı sağlayan simgesel referans ve çıpaların ortadan kalkmasıyla birlikte zuhur eden sınırsızlık, kuralsızlık ve had bilmezlik vakaları, kerameti kendinden menkul bu oluşumlar şimdiki zamanın alamet-i farikalarından biri olarak görülmelidir belki de.
Murat Belge
19 Aralık 2022 Pazartesi
İmamoğlu konusunda sanırım biraz farklı beklentileri var. “Beklenti” dediğim şöyle bir şey: karşısına somut bir biçimde “Altılı Masa” kimliğiyle çıkan muhalefetin birlikte hareket etme yeteneğini ve yöntemini işlemez hale getirmek istiyor. Yani mahkeme kararının muhalefet cephesinde böyle bir hareketlenme yaratması, hatta biraz da istenen bir şey olabilir. Evet, belli ki bu ceza İmamoğlu’nu belirli kesimlerin gözünde “kahraman” haline getirecek. “O halde aday da o olsun” diyenlerin (yani “Kılıçdaroğlu aday olmasın” diyenlerin) sayısı artacak.
Cuma Çiçek
17 Aralık 2022 Cumartesi
Akşener’in yukarıdaki alıntıyla sınırlı olmayan açıklamalarını irdelediğimizde ilk dikkati çeken mesele Kürtlüğü ve Türklüğü iki ayrı kategori olarak tanımlaması. Kürtlüğü uzun yıllar yok sayan, 2000’li yıllarda Türklüğün bir alt kimliği olarak folklorik bir zenginliğe indirgeyen reformlardan sonra milliyetçi gelenekten gelen bir partinin genel başkanının Kürtlüğü Türklüğün dışında ve denk bir kategori olarak tanımlaması altı çizilmesi gereken bir husus.
Orhan Koçak
15 Aralık 2022 Perşembe
Buna HDP içinden açık ya da kapalı herhangi bir cevap gelmediği için Kürt hareketini çevreleyen kutsallık halesi daha da kalınlaştı. Oysa meseleyi “irade-i kül ve irade-i cüz” terimleriyle ele almak bile bu halenin biraz olsun seyrelmesine ve Kürt siyasi hareketinin (Demirtaş’ın tepki çekmek, hakaret işitmek pahasına) uğraştığı sekülerleşmesine hizmet edebilirdi. Ama “yorum topluluğunun” kendi arasında bile bunu açıkça tartışmaktan geri durduğunu sanıyorum ben. Demek gerekliydi kutsalın halesi, işlevseldi, tartışmayı başlamadan bitiriyordu.
Tanıl Bora
14 Aralık 2022 Çarşamba
Sağcı popülizmin hamasetine karşı, insan onuru namına konuşarak, evet, insaniyet hamasetiyle misliyle mukabele etmeyi kastediyorum. İnsan hakları ve insan onurunu, sadece 'hukuk tekniği' ilmihaliyle değil, duyguyla da propaganda etmeyi kastediyorum. İnsan onurunu çiğnemenin en büyük zillet olduğunu yüze çarpmayı kastediyorum. "İnsana bu yapılmaz... insan onuruna sığmaz!" infiâlini kastediyorum. En yalını, sadesi; insan hakları ve insan onuru kavramlarını popülerleştirmeyi kastediyorum.
Barış Özkul
13 Aralık 2022 Salı
Kurak Günler’in bir güncel Türkiye eleştirisi olduğu, sanırım, çokça yazılıp çizilecektir: En baştaki domuz avı, susuzluk metaforu, “obruğun” simgeledikleri, eşcinsel ilişki ihtimaline gösterilen tepkiler, kolaylıkla harekete geçebilen linç güruhları, görüntülü mesajlarla yapılan şantajlar, değiştirilen bilirkişi raporları… bu yorumu destekleyecek türden yığınla ayrıntı var. Ama filmde daha uzun vadeli bir değişim de işleniyor: Kentten taşraya gelen devlet memuruna, aydın-bürokrat tipine verilen tepkinin hayli değiştiği görülüyor.