29 Ekim 2025 Çarşamba
Evet, tekrarlayalım, elbette amasız fakatsız savunulacak ilkeler vardır, amasız fakatsız tavır almayı gerektiren durumlar vardır. Bununla beraber, -ama fakat-, her konuyu, her bahsi, her tercihi amasız-fakatsıza çekmekte bir sorun yok mu? Her vesileyle, tartışmanın, eleştirinin önünü almak istemenin alâmeti değil mi bu? Her fırsatta her yere kırmızı çizgi çekip, önümüzü arkamızı sağımızı solumuzu kırmızı çizgilerden bir kafes deseniyle kaplayan bir fanatizm… Düşman tayininin emir erliğine koşulmuş bir ya o/ya bu ikiciliği – siyaseti referandumlaştırmakla, yani yeni yollar aramayı, alternatif düşünmeyi, herhangi bir şeyin şurasını burasını tartışmayı men ederek aslında anti-siyasete çevirmekle aynı… Büyük ve küçük farklara, ince ayrımlara, istisnalara, yan etkilere duyarlılığa falan kapalı bir toptancılık…