Erdoğan Özmen
8 Kasım 2023 Çarşamba
Zamanımızın en önemli bahsi insan hakkında, insan üzerine bahistir. Ne olduğumuz ve ne olacağımız hakkındadır. Hangi insanlık ve insan kavramlarına, hangi insaniyet zeminlerine yaslanacağımız hakkındadır. Nereye kadar gerileyeceğimiz ve nerede ısrar edip direneceğimiz hakkındadır. İnsanın kendi öznelliğine sahip çıkması, onu kucaklaması, yeni bir insan kavramı temelinde, bir kolektifin ve “biz”in parçası olarak kendini yeniden tanımlaması ve ihya etmesi en önemli direniş hattıdır bugün.
Murat Belge
6 Kasım 2023 Pazartesi
Evet, “değişim” sloganıyla yola çıkanların Kurultay’da kazanan taraf olmaları önemli bir olay. Önemli çünkü yeni imkanlara kapı açıyor, her şeyi yeniden düşünmeyi, değerlendirmeyi mümkün kılıyor. Ama “değişim” diyenlerin değişimden ne anladığını gerçekten bildiğimizi söyleyemeyiz. Sık sık belirtildiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve birkaç yakınının partinin iktidar noktalarından uzaklaşmasından ibaret bir “değişim” mi? Bunun bir “çözüm” olmadığı, evet, sık sık söylendi ama iyice anlaşıldı ve sindirildi mi?
Tanıl Bora
1 Kasım 2023 Çarşamba
Muhafazakâr tanımı, Türkiye’de çok uzun süre dindarlığın kâh hüsnütabiri kâh kod adı gibi kullanıldı. Bu kullanım geçerliliğini yitirmiş de değil. Muhafazakârlık deyince, eksenini dindarlığın oluşturduğu bir dünya görüşü, bir hayat tarzı varsayılıyor. İslamcılıkla simbiyotik bir ilişkisi olan, toplamda sağ politik kültürle kuşkusuz yakından alâkalı, -bir yandan da kültürel bir ‘duyuş’la anlatılan muğlak bir cephesi de olan-, bir ideolojik muhafazakârlık tanımıyla iş görebiliriz.
Cuma Çiçek
29 Ekim 2023 Pazar
En büyük 500 şirketin %35,8’i tek başına İstanbul’da bulunuyor. 179 şirkete ev sahipliği yapan İstanbul’u 44 şirketle Ankara, 38 şirketle İzmir ve 37 şirketle Kocaeli takip ediyor. Özetle, Türkiye, büyük sermayesinin %59,6’sını 4 büyükşehre gömmüş durumda. Oysaki Türkiye nüfusunun %33,10’u bu dört büyük şehirde yaşıyor. Nüfus yoğunlaşmasının kendisi tek başına deprem riskinden dolayı bile büyük bir sorunken sermaye yoğunlaşması nüfus yoğunlaşmasının neredeyse iki katı. Daha çarpıcı ifadeyle, Türkiye, nüfusunun yaklaşık üçte birini, büyük sermayesinin ise beşte üçünü coğrafyasının %5,97’sine yığmış durumda.
Ömer Laçiner
28 Ekim 2023 Cumartesi
Bir diğer aşırılığı, aşılmayı da İsrail’e verilen uluslararası düzeydeki destekte izledik. Daha önceki patlamalar esnasında da –otomatik olarak– İsrail tarafında duran, onun faşizan “yerleşimci koloniler” marifetiyle yürürlüğe koyduğu –başlı başına bir tahrik nedeni olan– Filistin topraklarını gasp etme politikasına bile ses etmeyip bu devletin kendi halkının büyükçe bir kısmı tarafından bile “apartheid” diye mahkûm edilen uygulamalarına ses çıkarmayıp, bütün bunları İsrail’in “kendini savunma hakkı” kılıfı altında meşrulaştıran ABD’nin başını çektiği Batı bloku, bu kez de tam kadro halinde İsrail’in arkasında yerini aldı.
Erdoğan Özmen
25 Ekim 2023 Çarşamba
Psikanalizin orijinal önemi/anlamı tamamıyla tedaviye ilişkindi: nevrotik hastalıkların tedavisi için yeni ve etkili bir yöntem yaratmayı amaçlamıştı. Ama başlangıçta henüz görülemeyen bağlantılar psikanalizin orijinal amacının çok ötesine uzanmasına neden oldu. Zihinsel yaşama ilişkin tüm görüşümüzü yeni bir temele yerleştirme ve dolayısıyla psikoloji üzerine kurulu her bilgi alanı için önem taşıma iddiasıyla neticelendi. On yıllık tam bir ihmal döneminden sonra aniden ortaya çıkan genel bir ilginin konusu haline geldi ve kızgın bir muhalefet fırtınasının dizginleri serbest kaldı.
Ahmet İnsel
23 Ekim 2023 Pazartesi
20. yüzyılın en uzun süreli toprak işgalini gerçekleştiren ve 21. yüzyılda da bunu sürdüren İsrail devletinin sistematik olarak yürüttüğü Filistin topraklarına el koyma ve bölgeyi Filistinsizleştirme politikasının yanında, işgal edilen topraklarda yürürlükte olan ve birçok İsrailli gazeteci, akademisyen ve siyasetçinin “apartheid” olarak tanımladığı rejimin yaşanan büyük insanlık trajedisindeki rolü sorumluluklar skalasında birinci sırada yer alıyor.
Aybars Yanık
19 Ekim 2023 Perşembe
Elindeki avucundakini halka arzlara yatırarak harçlığını çıkarmaya çalışan gençlere kötü yola düştüğünü söylemekten başka sözü olmayan bir kurumsal muhalefet anlayışı ile ideolojisiz politika kavrayışının kesişimine işaret etmeye çalışıyorum. İdeolojiyi öcüleştiren didaktik siyasal akıl, evrenselleşmiş gibi görünen her türlü politik ezberi toplumun üzerine boca ettiğinde başarıyı garantileyeceğini, herkesi kucaklayacağını ve evrenselleşmiş doğruları söylediğinde toplumun büyük kesimleri için anlamlı bir politika önerdiğini sanıyor.
Tanıl Bora
18 Ekim 2023 Çarşamba
Sivillerin katlinden öte, sivil hayatın katli – hayatın katli… İnsaniyet fikrinin katli. Hiç şüphe yok. Dünya kamuoyu dediğimiz mercilerin, bu korkunç vakaya sıkı sıkı yapışıp, İsrail devlet aklının öççü gaddarlığını mazur görmesinde de, gaddarlık yok mu? Resmî ağızlardan dökülen şu “insansı hayvan” lâfı, başlı başına insaniyetin katli değil midir? O kamuoyunun, Filistin ülkesinde yaşayan insanların yıllardır gün be gün süren ölümünü unutmak bile diyemiyoruz, görmez-bilmez oluşu, serinkanlı bir gaddarlık değil midir?
Murat Belge
16 Ekim 2023 Pazartesi
Bu, şüphesiz, doğru bir tavır değil. Dünyanın Yahudi ırkına çektirdiği acıları elbette görüp anlayacak ve paylaşacağız; ama bunlar olduğu için şimdi Yahudiler’in bir yoksul halkı böyle ezmesini alkışlayacak değiliz. Böyle davranmayı hak bilen (“Netanyahu Okulu”ndan) Yahudiler’e bunun kabul edilmez olduğunu söylemek de anti-Semitizm gibi bir düşünceye destek olmak demek değildir.
Cuma Çiçek
14 Ekim 2023 Cumartesi
İsrail devleti ile Hamas arasında yaşanan ve yüzlerce sivilin hayatına mal olan çatışmalarda da yaranın politik mobilizasyondaki etkisini görmek mümkün. İsrail-Filistin meselesinde çatışmalar bir asrı aşmasına rağmen sorun devam ediyor ve yakın zamanda bir çözüm bulunacak gibi değil. Bir yanda milyonlarca Yahudi’nin öldürüldüğü Holokost gibi büyük bir yaranın şekillendirdiği Yahudi cemaati bulunuyor. Öte yanda bu kolektif yaranın empati yeteneğini geliştirmesini bekleyebileceğimiz Yahudi cemaatinin çoğunluğunun desteğini alan İsrail devletinin her geçen gün yarasını daha da kanattığı Filistinliler bulunuyor.
Erdoğan Özmen
11 Ekim 2023 Çarşamba
Ötekine duyulan nefretin, esasında kendinden nefretin bir biçimi olan ötekini yok etmeye yönelik yıkıcılığın en sapkın ve dehşet verici biçimleriyle yükseldiği zemindir bu. Çoğu zaman somut ötekileri de aşarak bir tür ötekilik nefretinden, her türden ötekiliğin inkarı ve silinmesi hayalinden beslenen ve en nihayetinde totaliter/saf toplum projelerinde, bir tür aynılık/türdeşlik cehenneminde vücut bulan bir fenalıktan/aşırılıktan söz ediyorum.