5 Ekim 2022 Çarşamba
Aşağı yukarı 1980'lerden itibaren, politika, gitgide daha fazla medya-merkezli hale gelirken, öylesine kişiselleşti ki. Şahsiyetler, kişisel imajlar, fikrin-sözün-programın temsili olmaktan öte, onun ikamesine dönüştü. Açık ki, fikrin, ideolojinin, örgütün-örgütlenmenin, taban dinamiğinin aleyhine işleyen bir gidişattı ve gidişattır bu. (Ki bu lider-merkezlilik de bizzat ideolojiktir; dünyaya, topluma belirli bir bakışı telkin eder.) Evet, zamanın ruhu böyle. Mütehakkim bir tazyik bu.