Birleşik Krallık, İşçi Partisi, CHP
20 Mayıs 2018 Pazar
Türkiye dönemeçte, her siyasi oluşum, her siyasi parti kendisini bu yeni koşullarda yeniden tanımlamak, netleştirmek zorunda. Bu durum çok doğal olarak CHP için de geçerlidir. “Biz Cumhuriyet’i oluşturan kurucu partiyiz” söylemi tarihsel bir doğru olsa da bu saptama yeni koşulları tanımlayan, yeni sorunları çözümleyen, yeterli bir yanıt ve açıklama değildir.
Dr. Rıza Türmen ile söyleşi: "Enkazı kaldırmak, yeniyi inşa edebilmek, yaratabilmek lazım"
18 Mayıs 2018 Cuma
Yani öteki, senden olmayan, senin dışında olan, senin öteki diye gördüğünle diyalog kurmayı öğrendiğin, insanların bunu öğrenebildiği, dışıyla temas edebildiği yeni bir diyalog kültürü yerleştirmek lazım. Türkiye’de lidere ve güce tapınma şeklinde bir lider kültü var. Oysa, lidersiz ya da liderlerin rolünün küçültüldüğü, buna karşılık halkın rolünün büyüdüğü bir demokrasiyi, katılımcı bir demokrasiyi kurmayı düşünmeliyiz.
Deizm Tartışmaları Üzerine
16 Mayıs 2018 Çarşamba
Birçok tarih felsefesi metinleri veya siyaset kuramları, toplumsal, siyasal dönüşümleri, devrimleri ya da karşı-devrimleri kalabalıklara mal etmezler. Bu kitapların yazarı mütefekkirler, dönüştüren icraatları genelde kapalı bir topluluk, bir klik, inanmış bir zümre, dirençli militanlar, eylemciler veya gizli örgütlere atfederler. Sonra iş işten geçtikten sonra egemenler, halka, kitleye dönüp, “her şeyi siz yaptınız” derler.
Oyun Bitti: İmar Affı Üzerine
14 Mayıs 2018 Pazartesi
Yasadışı yapılaşma olgusu yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın çeşitli ülkelerinde de karşılığı olan bir problem. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası birçok ülkede sanayileşmenin de artmasıyla köyden kente yoğunlaşan göçler yasadışı yerleşime neden oldu. Bu bakımdan yaklaşık aynı zamanlarda Türkiye’de de bu göç dalgasının etkisiyle gecekondu diye tabir edilen yapılaşmalar ciddi şekilde arttı.
O-Halde Bienal: IV. Uluslararası Mardin Bienali
12 Mayıs 2018 Cumartesi
Bienalde bir kısmı grup halinde katılmakla beraber, Türkiyeli ve yabancı toplam elli sanatçı yer alıyor. Bienal mekânları ise eski kentte yer alan Mor Efrem Manastırı, Mardin Müzesi ve civarı, Mardin Müzesi Taş Evi, Meryem Ana Kilisesi, Yıldız Hamamı, Alman Karargâhı, Revaklı Çarşı, Marangozlar Kahvesi, Ferhat Salman Atölyesi ve Mardin Sinema Derneği ile Mardin Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’ndan oluşuyor.
Seçim Rüzgârı Safları Biraz Daha Sıklaştırırken… Ahlâk ve Din
10 Mayıs 2018 Perşembe
Araştırmalar kişilerin kendi kendilerini dahil oldukları ahlâk sistemine uygun davrandıklarını inandıracak, yani bir iç tutarlılık oluşturacak çeşitli bilişsel mekanizmalar kullandıklarını gösteriyor. Belli ki birlikte yaşam için bu ahlâk sistemleri arasında seçim yapmaya değil daha gelişkin bir etik kapasiteye ihtiyacımız var (bunun da ahlâki bir seçim olduğu gerçeğini gözden kaçırmadan).
Olumsuzu Söyleme Biçimimiz ya da Nasıl Hakaret Ederiz
8 Mayıs 2018 Salı
Olumsuzu söylememe biçimlerimiz, bizi oluşturan fikirlerden kaynaklanır. Bunun her zaman bilinçli geliştiğini söylemek zor. Ama tarihin ve dilin hafızasına baktığımızda “söylenegelme” durumunun bir başlangıcı olduğunu, güzel manadan olumsuza doğru kelimenin yapısal değişiminde ve bu halde kalıcılaşmasındaki en büyük katkının “öteki” kavramına bakışımız olduğu söyleyebiliriz.
İmamın İnsafı: Günümüz Cenazeleri ve Nesneleşen Ölü Bedenler
4 Mayıs 2018 Cuma
İktidarın, biyosiyaset ile insan bedenlerine ve hayat tarzlarına nasıl nüfuz ettiği, çıplak hayatları nasıl siyasallaştırdığı bizlere yabancı değil; özellikle Foucault’dan beri. Bedenlerimiz, iktidarın taşıyıcı virüsleri gibi işlev görüyor modern zamanlarda. Foucault’nun sözde özneleri, yaşam içerisinde iktidarın gözleri, elleri, ayakları, kulaklarına dönüşürken; biyosiyaset, bireyselliği yok ederek bu özneleri tebaalaştırıyor.
İran Sınırından Türkiye’ye Düzensiz Göçler: Afganlar
2 Mayıs 2018 Çarşamba
Son aylarda İran sınırı üzerinden Türkiye’ye ulaşan düzensiz göçmen gruplar arasında Afgan göçmenler dikkat çekici oranda basında gündem oldu ve olmaya da devam ediyor. Özellikle mart ayının son haftalarında basında yer alan düzensiz Afgan göçmenlerin bir bölümü, nisan ayının ikinci haftası itibarıyla ülkelerine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından geri gönderilmeye başlandı.
Geçmişle Şimdiki Zaman Arasında
30 Nisan 2018 Pazartesi
O zaman öldüğü ilan edilen Tanrı ölmedi; aynı şekilde modernizmin itaatsiz çocuğu olan post-modern şuur, her ne kadar modernizmin öldüğünü ilan etse de modernizm hâlâ yaşıyor. Bu tanım kargaşası evrensel tefekkürün kırılma anlarında mütemadiyen beliren bir şey. Fakat bu sefer daha sancılı bir tecrübeyi yaşıyoruz ve alışılagelmiş, sanıldığı gibi bir son gerçekleşmeyecek.
Devlette Liyakatten Sadakate
27 Nisan 2018 Cuma
Özellikle, tüm dünya üzerinde popülist, neo-otoriter, neo-patrimonyal yeni-sağcı söylemin yükselişe geçtiği şu dönemde en alttan en üste kadar devlet yönetiminin, Weber’in bürokrasi tanımlarında kullandığı bu cümleleri bozan bir karakter de kazandığı aşikârdır. Hatta günümüzde sadakat sistemi en çok da, popülist, neo-otoriter, neo-patrimonyal söylem ve politikaların işine yaramaktadır da bir yandan.
Derbiden Sızan Şiddet: Kontrast Alanlarında Faili Ararken
25 Nisan 2018 Çarşamba
Baudrillard “kötülüğün şeffaflığına” atıfla, kötünün tam da “iyi”yle bir kontrast oluşturamadığından dem vururken “İyi, artık kötünün karşıtı değildir,” diyordu. Belki de tam da bu nedenle olayların ardında bir “kumpas”, bir “senaryo”, bir “üst akıl” arıyoruz. Çünkü durduğumuz yerde, bu olayın “tek başına” kötülüğü yeterince kötü gelmiyor.
Çocuk Bayramı, Çocukların Hali ve Oyun Oynama Hakkı Üzerine
23 Nisan 2018 Pazartesi
Yetişkinlerin de serzenişte bulunduğu haldir, çocukluk hali. Çocuklara, gençlere “yapma böyle şeyler, büyü artık, koca adam oldun” derken de çocuk olma, genç olma statüsü elden alınır. Çocukluk kısaldı artık, ağır kaldırabildiğin andan, boyunun serpildiği ergenlikten itibaren kocaman adam olarak görülüyorsun büyükler tarafından. Yetişkinliğin işine geldi bu da, kapsamı genişledi.
İcraatın İçinden: Yahşibey Tasarım Çalışmaları
21 Nisan 2018 Cumartesi
Bugüne kadar yürüttüğü kırk atölyede, 450’nin üzerinde öğrenciyle “odağında rekabetin ve paranın olmadığı” tasarım çalışmaları gerçekleştiren Emre Senan Tasarım Vakfı, Yahşibey Tasarım Çalışmaları, geçtiğimiz ay Studio X’te açtığı “10 Yılın Hesabı” adlı sergiyle onuncu yılını kutladı. Atölyeler, İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan Yahşibey Köyü’nde, Mimar Nevzat Sayın’ın tasarladığı proje evinde reklamsız, sponsorsuz ve ücretsiz gerçekleşiyor.
Yeniden Michel Foucault ve Cinselliğin Tarihi
20 Nisan 2018 Cuma
Foucault’nun ilk eserleri retorik bakımından çok güçlüdür, neredeyse edebî-şiirsel bir dili vardır. Bu son ciltlerdeyse dil güzelliği gitgide azalarak yerini daha derin düşüncelere, uzun tefekkürlere bırakır. Bu analiz ettiği düşünce dünyasının bizimkine epey uzak olmasıyla da alakalı. Ne Klasik dünya, ne de erken Hıristiyanlığın dünyası bugünün bakış açısıyla kolayca kavranabilir değiller.
Delirmeden Absürde: Tolga Karaçelik Sinemasında Hakikat Algısı
17 Nisan 2018 Salı
Eski dizi oyuncusu, yeni sarkastik dublaj sanatçısı Kenan’ın evindeyiz. Yıllardır görmediği kardeşleri, anaokulu öğretmeni Suzan ve uzaya gidemediği için canlı yayında kendisini yakan Cemal, emrivaki bir kahvaltı masasında oturuyorlar. Geleceği belirsiz bir yolculuk vaadi var masada. Birazdan ortama giren Kenan’ın sevgilisi, en az Kenan kadar yabancılıyor ortamı, fazla durmadan çıkıp gidiyor.
Yemekten Ziyade Konuşmayı Seven İnsanlar: Lazlarda Mutfak Kültürü
16 Nisan 2018 Pazartesi
Öyle ki, Laz yemeklerinin isimleri bile yemeğin içeriğini ve yapılışını kısaca özetleyen kelimelerden oluşur, yani Laz yemeklerinde öyle hanımgöbeği, dilberdudağı, kadınbudu gibi toplumsal cinsiyetçi metaforlara ya da analı kızlı, vezir parmağı gibi sosyolojik, ironik birtakım göndermelere hiç rastlanmaz. Bilakis Laz yemek isimleri oldukça sadedir; sizi öze en kısa ve dolaysız biçimde ulaştırır.
"İnanılmaz Uzak Mesafeler: Fotoğraf ve Demokrasi Üzerine Kısa Bir Deneme"nin Hatırlattığı Çelişki
13 Nisan 2018 Cuma
Demokrasinin şekillendirilmesinde aracı olan bir aletle demokratik bir üslup aramak ancak uzmanların tartışacağı bir konu olarak geriye kalmıştır. Bu bağlamda araçsallaştırılmış sanat bizzat demokrasiyi üreten bir alettir. Bir sanatçıyla ve demos’u temsil eden bir kişinin deklanşörle ilişkisi farklı olsa da, bugün tartışmaların merkezinde estetik değil, temsilin kendisi bulunmaktadır.
Luiz İnácio Lula da Silva’nın (Lula) Cezaevine Girmeden Önceki Konuşması
10 Nisan 2018 Salı
zerime atılan suç bu. Eğer bu suçsa, bu ülkede suç işlemeye devam edeceğim, çünkü bundan daha fazlasını yapmak istiyorum. Hayalimi gerçekleştirmemi engellemeye çalışmak boşuna. Hayal etmeye son verdiğimde artık sizin beyninizde hayallerim yaşayacak. Boyun eğmiyorum. Şimdi karakola göğsümü gererek, başım dik gideceğim ve tarih gerçek suçluların beni suçlayanlar olduğunu gösterecek.
Geçmişin İzinde “Nostaljinin Geleceği”
10 Nisan 2018 Salı
Svetlana Boym’un araştırma olgusu olarak incelediği nostaljinin, ulusların ve toplumların imparatorluklar, savaşlar ve devrimler sonrasında âdeta yeniden yapılandırılmasına, farklı toplumsal tabakalara ve kültürel sermayelere hitap eden ama ortak paydası geçmiş ve geçmişe ait imgeler yaratılmasına olanak sağlayan ürünlerin ve hizmetlerin pazarlanmasına kadar çok-katmanlı bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir.
İnanılmaz Uzak Mesafeler: Fotoğraf ve Demokrasi Üzerine Kısa Bir Deneme
6 Nisan 2018 Cuma
Uzun süredir fotoğraf arşivimi karıştırmamıştım. Geçmişe dönük yaptığım bu göz atma aklımda bu fotoğraflara dair bir sorunun meydana gelmesine neden oldu. Fotoğrafların çoğunda var olan estetik üslup, öğelerin benden çok uzak mesafelerde olması, insanların neredeyse bir leke gibi görünmesiydi. Bu şekilde oldukça uzak mesafelerde durmak, bir tür yakınlaşmama isteği ve mesafe koymakla ilgili olabilir mi?
Said Nursi’ye Bakmak
5 Nisan 2018 Perşembe
Cilasun komünist zaviye ile dar anlamda metodolojik bir duruşa işaret etmiyor da olabilir. Daha çok tarihî bir şahsı anakronizm kaygısı taşımadan nasıl yargılamamız gerektiğine dair normatif bir duruşa işaret ediyor. Nitekim Cilasun benim elimdeki kitapta yüz küsur sayfa tutan ve “Neden Said Nursi?” başlıklı bölümde Said Nursi’ye farklı zaviyelerden bakanların Said Nursi yorumlarını tartışıyor.
Sandalyede Oturan Zeynep Beler’in Simgesel İfadesi
3 Nisan 2018 Salı
Kamusal alandaki davranışların, işe giderken mecburen katedilen yolla ya da dinlenmek için oturulan bir mekân ile sınırlandırılması, insanların bir an önce eve, yani bir tür özgürlük alanına sığınma telaşı ile sona erer. Yapılabileceklerin ev ile sınırlandırılması ve sokağın davranışları denetleyen bir “kuruma” dönüşmesi insanların beraber neleri yaşayabileceklerinin de altını çizer.
Yoksul Şafaklara Uyananlar: Sosyal Yardım Alanlar / Emek, Geçim, Siyaset ve Toplumsal Cinsiyet
2 Nisan 2018 Pazartesi
1980’li yıllardan itibaren ivme kazanan neoliberal politikalar sonucu işgücü piyasasının her geçen gün daha kırılgan ve güvencesiz hale geldiği bir dönem yaşıyoruz. Bu dönüşümün getirdiği en mühim sonuçlardan biri ülkedeki insanların büyük bir kısmının sosyal yardımlara bağımlı hale gelmiş olması. Denizcan Kutlu’nun derlediği kitapta işte bu can alıcı sorun oldukça farklı açılardan ve derinlemesine irdeleniyor.