Tanıl Bora
15 Kasım 2023 Çarşamba
Hakkın hukukun teminatı olan anayasanın hakkını hukukunu koruyan (ki bunu da hakkıyla yapmadığı, hatta bizzat aşındırıcı bir etkide bulunduğu haklı olarak sorgulanan en yüksek mahkemenin gördüğü bu muamele, Murat Sevinç’in deyişiyle, memleket yargısı için bile cüretkâr sayılacak bir aşama. ‘İdare’nin tasvip etmediği bir kararı nedeniyle, üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Üstelik, kararları hiçe sayılan yüksek mahkemenin tüzel kişiliği (“bölünmez bütünlüğü”) de hiçe sayılarak, söz konusu karara olumlu oy veren üyeler hakkında…
Işıl Kurnaz
14 Kasım 2023 Salı
Can Atalay, uzun süredir Türkiye’de hak mücadelelerinden taraf olan bir avukat. Soma Faciası, Ermenek maden katliamı, Adana öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren katliamı gibi Türkiye'deki birçok toplumsal davanın avukatlığını yaparken gördüğümüz bir insan hakları savunucusu. Gezi sonrası süreçte Gezi direnişini yargılamak için açılan davalarda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hakkında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs mahkûmiyet kararı verilmiş, ardından 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılarak diğer Gezi davası sanıklarıyla beraber tutuklanmıştı.
Derviş Aydın Akkoç
12 Kasım 2023 Pazar
Demek hâlâ bir umut var: kırık kesik de olsa bir ses komşulara, arkadaşlara, yurttaşlara kadar ulaşabilir. Unutuşların hatırlamalarla dengelenmesinin başlıca koşulu dertleşmektir. Siyaset yapmak, yargılamak için değil, konuşmak için, müstakil dertlerin birbirini kırıp hakir görmediği, meselesini (sözünü, meramını) birbirinin üzerine boca etmediği; sessizliklere de zemin sunarak, belki çoğun susarak dertleşmek...
Erdoğan Özmen
8 Kasım 2023 Çarşamba
Zamanımızın en önemli bahsi insan hakkında, insan üzerine bahistir. Ne olduğumuz ve ne olacağımız hakkındadır. Hangi insanlık ve insan kavramlarına, hangi insaniyet zeminlerine yaslanacağımız hakkındadır. Nereye kadar gerileyeceğimiz ve nerede ısrar edip direneceğimiz hakkındadır. İnsanın kendi öznelliğine sahip çıkması, onu kucaklaması, yeni bir insan kavramı temelinde, bir kolektifin ve “biz”in parçası olarak kendini yeniden tanımlaması ve ihya etmesi en önemli direniş hattıdır bugün.
Murat Belge
6 Kasım 2023 Pazartesi
Evet, “değişim” sloganıyla yola çıkanların Kurultay’da kazanan taraf olmaları önemli bir olay. Önemli çünkü yeni imkanlara kapı açıyor, her şeyi yeniden düşünmeyi, değerlendirmeyi mümkün kılıyor. Ama “değişim” diyenlerin değişimden ne anladığını gerçekten bildiğimizi söyleyemeyiz. Sık sık belirtildiği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve birkaç yakınının partinin iktidar noktalarından uzaklaşmasından ibaret bir “değişim” mi? Bunun bir “çözüm” olmadığı, evet, sık sık söylendi ama iyice anlaşıldı ve sindirildi mi?
Tanıl Bora
1 Kasım 2023 Çarşamba
Muhafazakâr tanımı, Türkiye’de çok uzun süre dindarlığın kâh hüsnütabiri kâh kod adı gibi kullanıldı. Bu kullanım geçerliliğini yitirmiş de değil. Muhafazakârlık deyince, eksenini dindarlığın oluşturduğu bir dünya görüşü, bir hayat tarzı varsayılıyor. İslamcılıkla simbiyotik bir ilişkisi olan, toplamda sağ politik kültürle kuşkusuz yakından alâkalı, -bir yandan da kültürel bir ‘duyuş’la anlatılan muğlak bir cephesi de olan-, bir ideolojik muhafazakârlık tanımıyla iş görebiliriz.
Cuma Çiçek
29 Ekim 2023 Pazar
En büyük 500 şirketin %35,8’i tek başına İstanbul’da bulunuyor. 179 şirkete ev sahipliği yapan İstanbul’u 44 şirketle Ankara, 38 şirketle İzmir ve 37 şirketle Kocaeli takip ediyor. Özetle, Türkiye, büyük sermayesinin %59,6’sını 4 büyükşehre gömmüş durumda. Oysaki Türkiye nüfusunun %33,10’u bu dört büyük şehirde yaşıyor. Nüfus yoğunlaşmasının kendisi tek başına deprem riskinden dolayı bile büyük bir sorunken sermaye yoğunlaşması nüfus yoğunlaşmasının neredeyse iki katı. Daha çarpıcı ifadeyle, Türkiye, nüfusunun yaklaşık üçte birini, büyük sermayesinin ise beşte üçünü coğrafyasının %5,97’sine yığmış durumda.
Ömer Laçiner
28 Ekim 2023 Cumartesi
Bir diğer aşırılığı, aşılmayı da İsrail’e verilen uluslararası düzeydeki destekte izledik. Daha önceki patlamalar esnasında da –otomatik olarak– İsrail tarafında duran, onun faşizan “yerleşimci koloniler” marifetiyle yürürlüğe koyduğu –başlı başına bir tahrik nedeni olan– Filistin topraklarını gasp etme politikasına bile ses etmeyip bu devletin kendi halkının büyükçe bir kısmı tarafından bile “apartheid” diye mahkûm edilen uygulamalarına ses çıkarmayıp, bütün bunları İsrail’in “kendini savunma hakkı” kılıfı altında meşrulaştıran ABD’nin başını çektiği Batı bloku, bu kez de tam kadro halinde İsrail’in arkasında yerini aldı.
Erdoğan Özmen
25 Ekim 2023 Çarşamba
Psikanalizin orijinal önemi/anlamı tamamıyla tedaviye ilişkindi: nevrotik hastalıkların tedavisi için yeni ve etkili bir yöntem yaratmayı amaçlamıştı. Ama başlangıçta henüz görülemeyen bağlantılar psikanalizin orijinal amacının çok ötesine uzanmasına neden oldu. Zihinsel yaşama ilişkin tüm görüşümüzü yeni bir temele yerleştirme ve dolayısıyla psikoloji üzerine kurulu her bilgi alanı için önem taşıma iddiasıyla neticelendi. On yıllık tam bir ihmal döneminden sonra aniden ortaya çıkan genel bir ilginin konusu haline geldi ve kızgın bir muhalefet fırtınasının dizginleri serbest kaldı.
Ahmet İnsel
23 Ekim 2023 Pazartesi
20. yüzyılın en uzun süreli toprak işgalini gerçekleştiren ve 21. yüzyılda da bunu sürdüren İsrail devletinin sistematik olarak yürüttüğü Filistin topraklarına el koyma ve bölgeyi Filistinsizleştirme politikasının yanında, işgal edilen topraklarda yürürlükte olan ve birçok İsrailli gazeteci, akademisyen ve siyasetçinin “apartheid” olarak tanımladığı rejimin yaşanan büyük insanlık trajedisindeki rolü sorumluluklar skalasında birinci sırada yer alıyor.
Aybars Yanık
19 Ekim 2023 Perşembe
Elindeki avucundakini halka arzlara yatırarak harçlığını çıkarmaya çalışan gençlere kötü yola düştüğünü söylemekten başka sözü olmayan bir kurumsal muhalefet anlayışı ile ideolojisiz politika kavrayışının kesişimine işaret etmeye çalışıyorum. İdeolojiyi öcüleştiren didaktik siyasal akıl, evrenselleşmiş gibi görünen her türlü politik ezberi toplumun üzerine boca ettiğinde başarıyı garantileyeceğini, herkesi kucaklayacağını ve evrenselleşmiş doğruları söylediğinde toplumun büyük kesimleri için anlamlı bir politika önerdiğini sanıyor.
Tanıl Bora
18 Ekim 2023 Çarşamba
Sivillerin katlinden öte, sivil hayatın katli – hayatın katli… İnsaniyet fikrinin katli. Hiç şüphe yok. Dünya kamuoyu dediğimiz mercilerin, bu korkunç vakaya sıkı sıkı yapışıp, İsrail devlet aklının öççü gaddarlığını mazur görmesinde de, gaddarlık yok mu? Resmî ağızlardan dökülen şu “insansı hayvan” lâfı, başlı başına insaniyetin katli değil midir? O kamuoyunun, Filistin ülkesinde yaşayan insanların yıllardır gün be gün süren ölümünü unutmak bile diyemiyoruz, görmez-bilmez oluşu, serinkanlı bir gaddarlık değil midir?