17 Eylül 2020 Perşembe
Chung-Sook o yaşa kadar itilip kakılmanın, sömürülmenin, lağım basan bodrumda yaşamanın ne demek olduğunu öğrenmiş, bunlarla cinayet işlemeden başa çıkabilmiş bir adamken, koku mevzuunda ipler kopuyor. İstediği kadar yıkansın, kıyafet değiştirsin, çıkmayan o yoksulluk kokusunu patronunun bakışında gördüğünde, onu bıçaklıyor. Kokuyu bir metafor, sınıfsal farkın metaforu olarak görenler olmuş. Muhtemelen haklılar. Ama bir yandan da sınıfın kokusu bir metafor olamayacak kadar güçlüdür, bilirsiniz. Ona bakıp (onu duyup) başka bir şey düşünmek mümkün olmaz pek. Oradadır, kendisidir.