Akademinin Halleri ve Akademisyenlere Reva Görülenler Üzerine
27 Nisan 2020 Pazartesi
Malum, Gürpınar’ın da bahsettiği ve Türkiye’de eski kuşağın sahip olduğu iş güvencesi ve rahatlık bizim kuşağımız için ancak bir hayal. Henüz doktora öğrencisiyken Türkiye’de benim de mezunu olduğum bir üniversitede ders vermem ilk teklif edildiğinde çok sevindiğimi hatırlıyorum. Gözüm kapalı kabul ettiğim o dersten saat başına 50 lira almıştım.
Salgını Olaylaştırmak
26 Nisan 2020 Pazar
Salgını (ya da savaş, deprem, ekonomik kriz gibi başka güncel olayları) felsefi bir irdelemenin konusu haline getirmek herkesin gördüğü bir şeye bakıp onda henüz görünür olmayan şeyi açığa çıkarmaya çalışmak demek. Gördüğümüz şeyin “önceden düşünülmüş” olduğunu söylemek bile bu önceden düşünülmüşlüğü görünür kılmayı, herkesin yeni sandığı şeyin aslında başka bir şeyin tekrarı olduğunu gösterebilmeyi gerektiriyor.
Salgının Biyopolitikası ve Dayanışma: Almanya ve Türkiye
25 Nisan 2020 Cumartesi
Belki de gerçekten korkamıyoruz bile. Eğer Günther Anders’in dediği doğruysa, işbölümüne, yaşamın her alanını parçalara ayırıp düzenlemeye yönelen bir iktidar teknolojisi içinde, korkularımızı siyasi ve askerî alana havale ederek üstesinden gelmemiz salık verilir. Kendimiz hakkında endişelenmeye izin verilmez, bunun ihtiyacını da duymamamız gerekir.
Yaşam ile Ölüm Arasında Temastan Kaçınmak
24 Nisan 2020 Cuma
Karantina yerleşkelerinde dünyayla irtibatı kestiğimizi düşünürken, hayatları pahasına hasta bedenlere temas eden doktorlar ve sağlık görevlileri, kendilerinin de bağışık olmadıkları bir mücadelede yenik düşebiliyorlar. Veyahut da, bir güvencesi olmayan, patronu ya da devleti tarafından çalışmak zorunda bırakılan işçi ve memurlar, başkalarının dünyayla teması kopmasın diye canını dişine takıyor.
Bernie Sanders’ın Ardından
23 Nisan 2020 Perşembe
Sanders’ın kendisini demokratik sosyalist olarak tanımlaması ve Amerikan medyasının da etkisiyle dünyanın her yerinde Sanders’ı bizim ABD dışında anladığımız/bildiğimiz gibi sosyalist olarak kavramamız bana eskilerin İskandinav tipi sosyalizm tartışmalarını hatırlatıyor. Covid-19 krizi ile testlerin ücretsiz olmasının artık hakikaten “utanmıyor musunuz” dedirtecek şekillerde tartışıldığı, tedavinin ücretsiz olmasının -ki hâlâ muallak- güçbela sağlandığı bir ülkeden bahsediyoruz.
Koronavirüs, Hak ve Özgürlükler, Yanılsamalar: Toplumsal Savunma
22 Nisan 2020 Çarşamba
Koronavirüs, deprem gibi ani yıkıcı etkiye sahip olmasa da yavaş yavaş çok daha büyük yıkım doğurabilecek başka bir felaket. Ayrıca kişiden kişiye yayılma nedeniyle insanların birbirinden tecridini gerektiren bir salgın. Farklı olsa bile Koronavirüs salgınına 1999 depreminde başarılanlar açısından bakılırsa iki-üç ipucu elde edebiliriz. Öncelikle mahalle, site bazında örgütlenme gereğini görürüz.
Covid-19 “Mevzuatı”: Hukuk Yapıcılar ve Yiyiciler
22 Nisan 2020 Çarşamba
Torbaya girenin de çıkanın da bilinememesi gibi, başımıza geleceğin de gelmeden tam bilinemediği bir dünyaya uyanıyoruz her gün. Gücü olanın, olanağı olanın her şeyi yaptığı, kimsenin de şaşırma-dığı ülkenin vatandaşlarıyız. Bildiğimiz inandığımız evrensel hukuk kuralları, açıklamakta da buna karşı mücadele etmekte de zorlanıyor. Gerçek toplumsal mücadele dinamikleri ile hukuki mücadele araçlarını buluşturduğumuz/buluşturabildiğimiz anlara kadar.
Neoliberalizm Tıkandı, Bilişsel Kapitalizm Verelim
23 Nisan 2020 Perşembe
Temassız ödeme, temassız aşk, temas etmesin kimse kimseye. Tüm temaslar aplikasyonlar üzerinden. Bazı yetişkinler, ölüm haberi gelen yaşlı anne babalarının cenazesini virüs bulaşır korkusuyla almaya gelmiyorlar diye yakınıyor bir hastabakıcı. Temassız cenaze. Tüm eğitim müfredatı internet üzerinde artık. Peki, o zaman öğretmenlere maaş vermeye ne gerek var dese birileri? Herkes internetten eğitiliyor nasılsa. Sınavlar platform üzerinden. Temassız eğitim. Temassız yaşam
Ürdün, Suriyeli Mülteciler ve Korona
21 Nisan 2020 Salı
Şayet “evde kal” sloganı sadece bir slogandan ibaret değilse, mülteci barındıran tüm devletlerin bu düzenlemeyi yapması elzemdir. Bu gereklilik aynı zamanda sosyal devlet olma ilkesinin de bir önkoşuludur. Sonuç olarak devlet insanları yerinden ettirenlerin tarafında değil, onuruyla insanca yaşama hakkına ve bu anlamda barınma hakkı olan birey(ler)in safında olmalıdır.
Küresel Risk Toplumu ve Toplumsal Tecrit
21 Nisan 2020 Salı
Birliktelik duygusunun azalması, geleceğe yönelik belirsizlik ve kaygıların artması, bunların yanında insan varlığını tehdit eden küresel salgınlar, biyolojik silahlar, nükleer sızıntı ya da patlamalar, yoksulluk, son zamanlarda yaygınlaşan bulaşıcı hastalıklar, gıda zehirlenmeleri insanlarda güven bunalımını ve yaşam kaygısını derinleştiriyor. Güvensizlik ve risk algısının yaygınlaşması sonucu riskli veya tehlikeli olmayan etkinlik ya da faktörler de risk kategorisine alınabiliyor.
Havuç Biçiminde Sopa: Çin'de "Milli Mesele" ve Yönetim Tarzı
20 Nisan 2020 Pazartesi
Çin’le ilgili etraflı bilgisi olmayanlar, Çin’in yürüttüğü havuç ve sopa politikasında, neyin gerekirse sopaya dönüşecek havuç olduğunu algılayamıyorlar. Ta ki kendilerine yapılan teklifleri bir noktadan sonra reddedince, tehdit, şantaj, hatta açık baskı ile karşılaşıncaya kadar. Eğer davetlerini kabul edip Çin’e gitmişseniz, bunu hisseder hissetmez en akıllı yol hemen orayı terk etmek.
Uyarlamalar: Sadakat Meselesi
19 Nisan 2020 Pazar
Ahlâki sadakat fikri aynı zamanda özcüdür: Bir romanın belli bir öz içerdiğini ve uyarlamalar yoluyla bu özün zarara uğrayabileceğini varsayar. Belli bir orijinal, belli bir temel, yakın olunması gereken bir merkez vardır bu fikre göre. Oysa bu da tam olarak doğru olmayabilir: Barthes edebî metnin kapalı olmadığını, açık bir yapıya sahip olduğunu, ve sonsuz sayıda bağlamda yeniden okumaya açık olduğunu söylüyordu.
“Komikli Vidyo” Nesli: Linç, Kibir ve Eşzamanlılık Üzerine
18 Nisan 2020 Cumartesi
Komikli vidyoyu komik kılan işte bu senkron bozukluğu, “kültür şoku”, eşzamanlı olmayanların eşzamanlılığıdır. Peki ama bu durum neden komiktir? Zira, ilk olarak, nasıl ki şaşırtıcı olan her şey komik değilse, senkron bozukluğunun da güldürmesi için herhangi bir gereklilik yok. İkinci olarak ise, tarih boyunca, her ulus senkron bozukluğuna gülmüş değildir (ki “ulus-devlet” demek senkronizasyon demektir).
Yanan Çocuk Düşü: Gerçeğe Uyanmak
17 Nisan 2020 Cuma
Düşler, hayal kurmalar, ayrıca sanat ve devrimci fikirler, bir bakıma bilinçte oluşan o çatlakta kaynaşır, oradan çıkarlar. Bir zamanların insanlık fikri de böyle bir çatlaktan, Fransız Devrimi’nden türemişti. Öyleyse gerçek diye bu çatlağın kendisine mi diyoruz? Bu durumda varsayılmış, önceden hazır bulunan ya da verili değil, üretilmesi gereken bir şey olduğunu da söylemek gerek. Kuşkusuz işte bu noktada etik aynı zamanda politik olandır.
Agamben ve Koronavirüs
16 Nisan 2020 Perşembe
Küresel epidemi gibi gündelik yaşamı, alışılmış ve rutin olanı sekteye uğratan, bozan, yıkan krizlerin, yeni türden imgeleri, fikirleri, duyguları ortaya çıkararak düşünceyi tetiklemesi beklenilecek bir etkidir. Filozofların içinde bulunduğumuz salgın günlerinde söz almaları bu tür bir etkiyle ilgidir kuşkusuz. Bununla birlikte bu tür kriz süreçleri düşünceyi paralize eden olumsuz etkiler de ortaya çıkarabilir.
Feminist Odalar (VI): Bakteriyologlardan Ebelere Salgın Hastalıklarla Mücadele Eden Kadınlar
16 Nisan 2020 Perşembe
Tüm bir bilim tarihinden şimdiki zamana baktığımızda, bilim yapmaktan çok uygulamaya ait görevlerle donatılan kadın sağlıkçılar, bu süreçte savaş meydanının en ön saflarındalar. Örneğin Türkiye’de sözleşmeli bir hemşire 40 saat çalışırken, 4d işçi kadrosundaki hemşireler 48 saat çalışıyor. Üstelik salgınla birlikte bu süreler iyice arttı. 4d kadrosundaki işçi hemşireler 4b kadrosu istiyor.
Bernie Sanders’ın Sıradışı Kampanyasından Geriye Kalanlar
15 Nisan 2020 Çarşamba
Sanders’ın kampanyası, giderek büyüyen gelir adaletsizliğinden ve milyarderler muaf tutulurken, çalışanların sırtına yüklenen vergi sisteminden yakındı; yoksullar ve işsizler için geçim ücreti vaat etti; sigorta şirketlerinin insafına terk edilmiş sosyal güvenlik sisteminin yerine, herkes için sosyal güvence talep etti ve koronavirüs salgını sırasında iflas bayrağını çekmeden çok önce, sağlık sisteminin çürümüşlüğünü ifşa etti.
Talih Pisleyen Devletten Sosyal Devlete
14 Nisan 2020 Salı
Bildiğim şu, kendini hümâ’ya benzeten, saadet dağıtan, maskelere imza atan bir “devlet” kelimesi ile public service’i veren, bir sosyal devlet’in birbirleriyle alakalı olmadıkları, eşanlamlı olmadıklarıdır. Mevzu “her ikisi de yardım götürmüyor mu işte!” diyerek geçiştirilebilecek bir şey değil; iki ayrı zihniyet, iki ayrı dünyadır.
“Evde Kalmak, Eve Sığınmak, Evden Çıkmak”
13 Nisan 2020 Pazartesi
Domestiklikle ve felsefeyle ilgili temsillere teslim olmayı reddediyorum! Evin sığınılan bir yer olarak tarifini kim yapıyor? “Hayat eve sığar” diyenlerinkini kabul mü edeceğiz yoksa Melek’in (Göregenli) “sosyal mesafe değil, fiziksel mesafe” uyarısını hatırlayarak bir başka tarifin peşine mi düşeceğiz? Şu “mal edici öznellik” lafını biraz kurcalamaya ne dersin?
Biyopolitika, Prekarlık ve Yeni Bir Etiko-Politik Alanın İmkânı Üzerine Notlar (II)
12 Nisan 2020 Pazar
Evden çalışma “ayrıcalığına” sahip olanlarla buna imkânı olmayanların arasında derin sınıfsal bariyerler inşa etmenin kendine has sakıncalarını göz ardı etmemeliyiz. Böylesi bir ayrıştırma, en başta beyaz yakalıları tümüyle işçi sınıfının dışında ayrı bir toplumsal kesim olarak kategorize etme riskini taşır ve onların emek güçlerini satma zorunluluklarını ve neoliberal zamanlara özgü “güvencesiz” ve “esnek” çalışma koşullarını, yani emekçi sınıflarla ortak paydalarını görmezden gelmemize yol açabilir.
Koronavirüs ve Günlük Hayat
11 Nisan 2020 Cumartesi
Bir “yuva”ya sahip olabilmek demek aynı zamanda günlük hayatın bir parçası olabilmek demek. Günlük hayatın olmadığı bir dünyada insandan geriye, meskûn ama yaşamın olmadığı bir yeryüzünü gezen yüzü olmayan turistler kalıyor. Koronavirüs, yüzyıllardır, ilerlemeci ve modernist zamansallığın, ulusal kimliklerin ardına sakladığı hayaletlerin artık görülmemesi imkânsız bir katılığa kavuşmasını simgeliyor –o katılık, yani günlük hayat.
Evde Kalma Hakkı
10 Nisan 2020 Cuma
Evde kalma faaliyeti, deneyimden yola çıkılarak anlaşılacak bir şeydir. Evde kalma hakkı da, kriz zamanlarında, tıpkı şimdiki gibi, bizim kendi deneyimimizden yaşamsal ve felsefi bir anlam çıkartabileceğimiz ihtimali doğurur. Ütopyanın sökün edeceği yer tam da burasıdır. Son olarak, insanların söz söyleme hakkı, eylem hakkı, evde kalma hakkı kıymetli praksisler ortaya çıkarabilir.
İmkânlar, Avukatlar, Hakikatler ve Masumiyet Karinesi
9 Nisan 2020 Perşembe
Bir beyanın esas olması, doğru olduğuna peşinen hükmedilmesi anlamına gelmez. Şüpheli hakkında bir soruşturma açılmasına yeterli görüldüğü anlamına gelir. Beyanın doğru olup olmadığı bu soruşturma ve sonrasında açılabilecek olan kovuşturma neticesinde belli olacaktır ama kadının, hatta daha genel ve ilkenin çıkış amacına daha uygun bir ifadeyle “korunmaya ihtiyaç duyanın” beyanı, iddiaların idare ve yargı tarafından dikkate alınıp incelenmesi için yeterli olmalıdır.
Aptal Durağanlık
9 Nisan 2020 Perşembe
Virüs karşısında yaygınlaşan ölüm korkusu Beckett’in yanaklarını kızartacak türdendir. Karantina altına alınan yalnızca fiziksel yaşantımız değildir, düşüncelerimiz ve duygusal hayatımız da bu süreç-te kapana kısılmıştır. Okuma listeleri yaparak bu süreci “üretici” bir biçimde geçirmeyi hedeflemek Beckett’in oyununda konuşulan diyaloglar kadar absürt gelir kulağa. Sekteye uğrayan sadece vita activa değil, vita activa ve vita contemplativa arasındaki dengenin kendisidir.