16 Ağustos 2020 Pazar
Kişinin, yaşadığı toplum ve kendi korkuları tarafından baskılanan, manipüle edilen, başkalık giydirilen bilinci, ‘’kendi’’ olana dair anlatılardan yola çıkarak, düşüncelerini ve bedenini kurgular. Bu kurgunun zamanla, gerçekleşemeyen arzular ve ait olma anlatıları tarafından ‘’rahatsız edilmesi’’, tine, yani özne ve nesnenin özdeşliğine ket vurur. Varlığın, var olana egemen olduğu bu hal, kendilik imajinasyonunu dönüşüme uğratır.