Kandırılmanın Zavallılığı (II): Değişmek, Kendini Kandırmadan Değişmek Mümkün mü?
3 Eylül 2016 Cumartesi
Bir önceki yazıda, özetle, katil Ogün Samast’ın muhafazakâr ve sağ siyasetçiler tarafından “kandırılmış” diye sahiplenilişine ve buna mukabil, başkaca akranlarının ise terörist, vesaire diye damgalanarak mahkûm edilişlerine 2007’den gelen bir yazı ile değinmiştik. Muhafazakâr ve sağ ideolojilerin bu tutumunun geçici mi yoksa genel bir karakter mi arz ettiğini, bu doludizgin günlerin gündemi içinde konu konu sorgulamaya çalışacağız.
Yazık ki Tapınak Alev Almadı Sevan Bey
2 Eylül 2016 Cuma
Bireyin biricikliği varsayımı, onun her eyleminin değerli olması gerektiğinin kanıtı sayılıyor. Herkesin söylemeye, göstermeye, teşhir etmeye ya da gizlemeye değecek şeyleri var. Bunların gerçekten ne olduklarının, ne manaya geldiklerinin önemi yok; dışkısını Instragram’a koyanlar var. O da bir “değer”: Tık alıyor, “like” veya “dislike” ediliyor. Ölçütü var, dolayısıyla değerlendirilmeye tabi. O zaman “post”lanmaya “değer”.
Karamsar Kıta: Avrupa, Kriz ve Yeni Avrupa Arayışı
30 Ağustos 2016 Salı
Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor. Karamsarlığın hayaleti. Kabul edelim bu hayalet sadece Avrupa’da da dolaşmıyor. Yavaş yavaş bütün bir dünyanın ruh halini belirlemeye başlıyor. Ekonomik krizler, savaşlar, savaş sonrası yaşanan göçler, dünya ölçeğine yayılmış durumda olan şiddet, demokratik değerlere inancın zayıflaması, artan ekonomik eşitsizlikler ve sömürü bu karamsarlığın arka planını oluşturuyor.
Gitmek/Burada Kalmak
28 Ağustos 2016 Pazar
Ülkede sıklıkla yaşanan patlamalardan sonra insanların özellikle sosyal medya üzerinden “Artık patlamalara alıştık,” ya da “Ölümler bile sıradan gelmeye başladı,” şeklindeki paylaşımlarına alıştık. Bu cümleler, daha en başından bir teslimiyeti açığa çıkarıyor. Aksi tarafta, insanlar yas tutmanın önemine vurgu yapıyor, anmalar düzenliyor, dolayısıyla ve oldukça anlaşılır biçimde ölümlere politik bir anlam atfediyor.
Gri Alanlar Kararırken: Antep
25 Ağustos 2016 Perşembe
Suriye’deki iç savaş ve çatışmalı süreç, mart ayında, altıncı yılına girdi. Suriye içinden gelen ölüm, katliam haber ve görüntüleri artık kimsenin ilgisini dahi çekmiyor. Arada bir, vicdanlara seslenen (Alan Kurdi ve Ümran Dakneş) fotoğraf ve görüntülerle toplumun bir kesimi irkilip hatırlasa da, kısa bir şok halinden sonra anlar “ahlâki bir tepkiye dönüşmeden” sönümleniyor.
Kibrimizdi Sizi/Bizi Öldüren: Gaziantep’te Kim Sağ Kaldı!
23 Ağustos 2016 Salı
Aslında Gaziantep'te sermayenin hızlı yoğunlaştığı tüm merkezlerde olduğu gibi uyumlu bir toplumsal yapının bulunduğundan söz etmek mümkün değil. Gazianteplilik de büyük ölçüde bu uyumsuzluğun üzerine örtülmüş şık bir perde. Gaziantep'te genelde tüm mekânlar (ev, villa, dükkân gibi) dışarıdan şatafatlı görünür. Özellikle perdeler; perde önemlidir Antep'te... Ne olduğumuzu gösterirken aynı anda gizler de…
Antep Saldırısı: Gerçekten (Hâlâ) Şaşırtıcı Olan Bir Şey Var Mı?
22 Ağustos 2016 Pazartesi
Gaziantep’teki saldırının ardından konuşulmayan mevzu ya da moda deyimle “açı” kalmadı neredeyse. Stratejistinden uzman gazetecisine, yerel siyasetçisinden cihanşümul “liderlerine” kadar herkes bilgi sahibiydi ve pek tabii; meğer Antep’teki vahşet “biliniyormuş”, “bekleniyormuş”, “milli birlik ve beraberliğe karşıymış”, “iç savaş çıkarmak” içinmiş, “birlikte yaşama karşı yapılmış”... Herkesin aşina olduğu anahtar kelime siyaseti ya da klişeler uzayıp gidiyor.
Bu Olmaz, Hiç Olmaz!
21 Ağustos 2016 Pazar
Aslı Erdoğan’ın önce gözaltına alınmasını, sonra da tutuklanmasını içim ürpererek okudum. Bunun bencilce bir ürperme olduğunun farkındayım; kimbilir her gün yenisi gelen gözaltılar ve tutuklamalarla içi benim gibi ürperen ne çok insan vardır. Ama bu olmaz, hiç olmaz. Şiddete karşı, benim bildiğim en duyarlı dili yaratmış, Bu dille Türk edebiyatının dönemeçlerinden biri olmuş, bu edebiyatta yapı taşı olmuş bir yazar Aslı Erdoğan.
Brexit: Britanya’ya Kış Erken Geldi
19 Ağustos 2016 Cuma
Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmak isteyen 17,4 milyon kişi, yani oylarını kullananların %36’sı, kamuoyu yoklamalarını altüst ederek birlikten yana olanları %3 gibi küçük bir oranla geride bırakarak referandum sonuçlarını belirledi. AB taraftarı, göçmenlerden yana, insan sevgisi dolu İşçi Partisi parlamenteri Jo Cox’un cadde ortasında bir ırkçı faşist tarafından katledilmesinin bile referandum sonuçları üzerinde etkisi olmadı.
Algı Yönetimi
15 Ağustos 2016 Pazartesi
Algı yönetimini genel olarak güç sahibi olanın yaptığı düşünülebilir. Gücü elinde tutanlar, sözgelimi yurttaşların, diğer aile bireylerinin ya da öğrencilerin duyu şemalarıyla oynama, onların ilgisini dağıtma ya da başka yerde toplama ayrıcalığına sahip olurlar. Bu gücün sahibi egemen varlık, görme, işitme yollarımızla oynayacak araçlarıyla, duyulur hakikati yaratma olanağına sahiptir.
Rojava Modeli, IŞİD ve Kürt-Ulus Devleti
12 Ağustos 2016 Cuma
Etnik ve mezhepsel fay hatlarının yoğun olduğu bölgede PYD, 2012 yazında Rojava’da belli kentlerin yönetimini ele geçirdi. PYD, ideolojik olarak Öcalan’ın Murray Bookchin’in “demokratik konfederalizm” tezinden hareketle geliştirdiği, farklı toplulukların birbirini tanıyarak biraradalığını savunan “demokratik ulus” fikri çerçevesinde yapılandırıldı. Öcalan’a göre mevcut ulus-devlet yapısıyla bu farklılıklar gelecekte de birbirlerini kırmaya devam edecek.
“Milli Mutabakat”
10 Ağustos 2016 Çarşamba
Bu ülkenin Alevileri Sivas’ın bir milli mutabakat katliamı olduğu bilirler, bu ülkenin Kürtleri 90’lar boyunca yaşanan katliam-imha ve dehümanizasyon sürecinin bizatihi milli mutabakatın eliyle ve rızasıyla gerçekleştirildiği bilirler. Bu ülkenin gayri Müslümanları Malatya cinayetinin bir milli mutabakat cinayeti olduğunu bilir. Bu ülkenin Ermenileri Hrant Dink cinayetinin milli mutabakat marifeti olduğunu bilir.
15 Temmuz Darbe Girişimi ve Çözüm Süreci Üzerine Soru ve Sonuçlar
8 Ağustos 2016 Pazartesi
Görüldüğü üzere 2015 Eylül ayında hükümetin ve Erdoğan’ın Çözüm Süreci üzerinden kriminalize edilmesine yönelik geniş bir cephe bulunduğu görülüyor. Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen isimlerin de bu dalganın önemli ayaklarını oluşturdukları görülüyor. Tabii ki bundan tüm bu aktörlerin Gülen Cemaati’nin güdümünde hareket ettiği sonucuna varılamaz. Ancak gündemlerinin Çözüm Süreci karşıtlığı üzerinde örtüştüğü sonucuna varılabilir.
Kandırılmanın Zavallılığı (I): “Kanmış” ya da “Kandırılmış Olmak”
7 Ağustos 2016 Pazar
Taner Akçam’ın “Türklüğümün İsyanı” başlıklı Radikal’deki yazısını okuduktan sonra aklıma ilk gelen şey, yatılı okul yıllarım ve okulumuzda “kanmış olmak” cürümünden yüzümüze indirilen “muzaffer öğretmenlerimizin” tokatları, disiplin kovuşturmaları, cezaları oldu... Hatta sürgünler ve fişlenmeler aklıma “rücu” etti!.. Neden mi? Nedeni açıklamadan Akçam’ın genel olarak yazısında nelerden bahsettiğini toparlamama izin verin.
Mobilizasyon, Kefaretçi Eylem ve Örgütlülük
5 Ağustos 2016 Cuma
15 Temmuz Darbe Girişimi’nde en çok konuşulan ve öne çıkarılan gündemlerden biri, AKP’nin kısa bir süre içinde mobilize ettiği kitlelerdi. Darbe girişiminden sonraki günlerde de geniş kesimler sürece dahil oldular ve AKP'nin davetine icabet ettiler. Burada AKP’nin geniş çaplı kitle mobilizasyonu sağlayacak bir örgütsel kapasiteye sahip olması önemli bir etkendi.
Gafsız Siyasetten Risksiz Siyasete Sol Entelektüelin Krizi
1 Ağustos 2016 Pazartesi
Bizim bir Hollywood’umuz yok, siyasal bilinçaltımızı açığa serecek dil sürçmelerini daha çok yazınsal alandan takip edebiliyoruz. Ancak koca ülkede yıllardır başka bir film izlemiyor olduğumuz halde nasıl hâlâ hayrete düşüyoruz, rotamızı şaşırıyoruz anlamak mümkün değil! İzleyici olmadığımıza, izleyici rolünü kabul etmediğimize, kimse elimize meşrubatla patlamış mısır tutuşturmadığına göre kabullenmek de mümkün görünmüyor!
Şahin Serçe Peşinde
31 Temmuz 2016 Pazar
Böyle alıştırılmıyorduk, böyle büyütülmüyorduk. Kan içinde tırnaklar olabileceğinden bahsediliyordu tabii. Annemiz olan kadınları, babamız olan adamları ah edip ağlarken bulabiliyorduk. Külün sıcağı üzerindeyken bir ateşe ağlamış oluyorlardı, örneğin. Örneğin evlerimizin kapıları, çarpısızlığa şükürle açılıp kapanabiliyordu. Bildik bunu, bunu bildik de büyüdük. Bu büyüme sürecinde, tırnaklarımızı kan içinde bırakmak gibi bir hınçla tanış olmadık, eyvallah Şah!
Ağaçlar Sussa da Gölgenin Bir Sözü Var
27 Temmuz 2016 Çarşamba
Şair sözü yalandır, kanma deseler de ben inanmayı seçenlerdenim. Ne zaman bir yol arasam ya da bir yolda durup dinlenmek istesem koşar, onlara sarılırım. Beni yalnız bıraktıkları tek bir gün de olmamıştır. İşte bu şairlerden, aramda özel bir bağ olduğunu hissettiğim Edip Cansever bir şiirinde şöyle der: “Gölgen yok senin, ayak izlerin yok.
“Son Büyük Dava”: İspanya İç Savaşı ve İspanya Devrimi
25 Temmuz 2016 Pazartesi
Calvo Sotelo ismi bugün siyaset bilimciler ya da genel olarak uzmanlar nezdinde bile çok bir anlam ifade etmiyor. Oysa Francisco Franco, İspanya tarihinin azımsanmayacak bir bölümüne egemen olmuş olması bakımından hemen herkesin nazarında (olumlu ya da olumsuz) ciddi bir yer işgal ediyor. Karşı olgusal tarih anlayışına kayma pahasına şunu söylemek mümkün:
İspanya İç Savaşı’na Giden Yol
22 Temmuz 2016 Cuma
Darbe zahiri açıdan bizdeki 27 Mayıs’a benziyordu, ordunun kurmay kademesinin önemli bir kesimi darbeye katılmamıştı, Fas’ta alt kademe subaylar öne çıkmıştı ve ordunun radyodaki bildirisinde “kardeşlik, özgürlük ve eşitlik” gibi popülist öğeler yok değildi. Fakat bu veriler tek başına hiçbir anlam taşımıyordu, özellikle de son birkaç ayda ve dahası beş yılda yaşanan gelişmeler dikkate alındığında.
Arıza Felsefesi
21 Temmuz 2016 Perşembe
Arıza, genellikle, mekanik ya da organik yapıların işlemez olduğu istisnai bir an gibi tarifini bulur. Makine bu beklenmedik anda kendisinden beklenen ne ise onu gerçekleştiremez olur. Makinesel tekrarda bir tür kesinti ortaya çıkar. Üretim döngüsü bozulan makine ya başka bir şey üretmeye başlar ya da üretimsiz, katatonik bir durum içerisine girer.
Barış Akademisyenlerine Akademiyi Dar Etme Çabaları
18 Temmuz 2016 Pazartesi
BAK'ın verilerine göre, üniversiteler 2 Temmuz itibarıyla bildiriye imza veren 516 akademisyen hakkında soruşturma açtı, 45’ini işten çıkardı, istifa ettirdi ya da emekliliğe zorladı. Bunlara ek olarak 44’ünün dosyası, üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma talebiyle YÖK’te görüşülmeyi bekliyor. Akademisyenlerin 588’i hakkında adli soruşturma var. Tutuklanan 4 akademisyenin yanı sıra, 40’ı gözaltına alındı.
Gundîlik Üzerine
15 Temmuz 2016 Cuma
Kürtçede korku, korkmak anlamına gelen “tirs(mak)” kavramıyla aynı düzeyde olmasa da, “gundî” kavramının da Türkler arasında bir “statü” sahibi olmaya başladığı ifade edilebilir. Hatta Türkler arasında hâlâ kısmen varlığını sürdürmekle birlikte bir zamanların “meşhur” alaycı ve pejoratif ifadesi olan “kıro” söyleminin iktidarına son vermeye yeltenen bir kavram olduğunu da söylemek mümkün.
Ayrılmış Krallık
13 Temmuz 2016 Çarşamba
Türkiye halkı Birleşik Krallık’taki AB referandumu sonuçlarının -en azından bizim için- deprem niteliğinde olduğunun ne derece farkında, emin değilim; ama arkadaşım Barış Özkul konu hakkında bir yazı yazmamı istedi, umarım Birikim okurları yazımı ilgi çekici bulurlar. Olgulara bağlı kalmaya çalışacağım, ancak olgulardan bu denli yoksun kalmış bir Birleşik Krallık tartışması hakkında yazılan bu yazının kişisel görüşlerimi içermesi kaçınılmaz olacaktır.