Nekro-siyasi Norm Düzeneği ve Yas Tutma Hakkı(mız)
19 Nisan 2022 Salı
“Sen”in veya “o”nun kaybı olarak görünen aslında salt “sen”in değil “ben” ve “sen” arası ilişkinin kaybı. Eğer narsistik melankoliye saplanıp kalmak değil, başkasının yaralanabilirliğine, bir başka ifadeyle ölümlülüğüne dair farkındalık söz konusuysa, orada “başka” bir şey olur. Ve bu noktada yas (hakkı) devreye girer veya çoktan girmiştir. İstesek de istemesek de sarsılarak elveda denir veyahut elveda denerek sarsıntı vuku bulur.
Toplu Taşıma Mekânları Üzerine Düşünmek: Yakın Geçmişten Bugüne ve Geleceğe
17 Nisan 2022 Pazar
Toplu taşımaya dair hep olağanın dışında olan olayların haber olduğu, olağanın ise aslında yaşamımıza karşılık geldiğini unutuyoruz. Metro raylarına kendini bırakan genç kadın, metrobüsle gezintiye çıkan bir köpek, istasyonda gerçekleşen turnuvalar haberlere yansıyor. Oysaki büyükşehirlerde toplu taşımada gün içinde geçirilen zamanın birkaç saati aştığı bu kamusal mekân, bizim suskunluğumuzu değil, onun üzerine düşünmemizi, konuşmamızı, fikir alışverişlerimizi fazlasıyla hak ediyor.
Küçük ve Yalnız Bir Kasabanın Tarihinden: “Tütün Oyunu”
15 Nisan 2022 Cuma
Oyunda önemli yüklerden birisi “oyuncu başı” karakteri üzerindeydi. Oyuncu başı, oyun akışı sırasında belli yerlerde seyirciye dönerek tartışma başlatıyor, üreticiler gerçek hayat, sahne, kurgu bağlamı içinde tartışmaya davet ediliyordu. Oyunda bir diğer önemli rol “çorbacı” karakteriydi. Çorbacı yerel bir deyim olup aracı tüccar, tefeci karışımı bir profile denk geliyordu. Bütün “çakallık” onun üzerinden tezgâhlanıyordu.
En Tehlikeli Olan “Ilımlı Putinciler” mi?
14 Nisan 2022 Perşembe
Her şeyden önce ortada savaş var, yıkım var, insanlık trajedisi var, bu durum karşısında ‘verin silahları Putin’i tepelesinler’ diyemiyorum. Tıpkı Afganistan’da kolayca ‘Taliban ABD işgaline karşı ülkesini savunuyor, hepimiz onlara destek olalım’, ‘Irak’ta ABD işgaline karşı savaşan saflara katılmakta tereddüt etmeyelim’ diyemediğim gibi. Zaten öyle diyen de yoktu, ne de olsa sarı saçlı, mavi gözlü insanlar değildiler, dünyanın ‘çapulcuları’ydılar.
Macaristan Seçimleri: Orban'ın Yeni Bir Zaferi mi?
13 Nisan 2022 Çarşamba
Peş peşe kazandığı dördüncü seçime rağmen Orban yönetiminin bir balayı yaşama ihtimalinin zayıf olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Orban'ın kendi önlemleriyle bütçede açtığı koca delik ve çift haneli rakamlara yaklaşan enflasyon yeni hükümeti bekliyor. Bunun yanı sıra ülkedeki yolsuzluk ve hukuk ihlallerine ilişkin kaygılardan ötürü AB fonları artık Macaristan'a akmıyor.
Milliyetçi "Kale Doktrini"
11 Nisan 2022 Pazartesi
Mültecilere, HDP'ye yönelik saldırıların, milliyetçi cephe tarafından benimsenen bu ''kale doktrini'' dolayısıyla yumuşatıldığı, çoğunlukla haklı çıkarıldığı, yargılamaların ''beyazların'' lehine sonuçlandığı şaşırtmamalı. Bu doktrinle bağlantılı tarihten birçok vakayı da tespit edebilmek mümkün. 90'lı yıllarda Güneydoğu'da düzenlenecek operasyonlara ''Kale Planı'' adı verilmişti mesela. ''Terör örgütüyle iltisaklı'' olduğu düşünülen kişi ve kurumlar üzerinde, ülke genelinde fizikî ve psikolojik şiddet uygulanmıştı.
2022 Fransa Cumhurbaşkanlığı Seçimleri (II): Mélenchon’un Vaat Ettiği “Halkın Zamanı” Bu Kez Gelecek mi?
9 Nisan 2022 Cumartesi
Sol/sosyalist bir ideolojiyle harmanlanmış popülist strateji, Mélenchon’un yükselişinin imkânını yaratırken bazı çelişkilere de neden oldu. Mélenchon seçim süreci boyunca sürekli program vurgusu yaparak, vaatlerini öne çıkarıp fikir odaklı bir hareket olduğunu dile getirdi. Fakat bu vurguya rağmen popülist stratejisinin de gereği olarak pratikte adaylığı daha çok güçlü bir liderliğe yaslanıyor. Hatta hareketin kendisi bizzat Mélenchon’la özdeşleşmiş durumda. Neredeyse seçim sisteminden de kaynaklı olarak tek başına Mélenchon konuşuluyor.
Savaş ve Barış’ı Yeniden Okumak
6 Nisan 2022 Çarşamba
Kuşkusuz savaş, halklar birbirini boğazlamak istediği için çıkıyor değil, tam tersine bir avuç muktedir, ekonomik ve siyasal sorunlarına savaş yoluyla “çözüm” bulmak istediği için çıkıyor. Oysa savaşta kazanacak hiçbir şeyi olmayan ama başta yaşamları olmak üzere kaybedecek çok şeyi olan insanlar, nüfusun halkı oluşturan ezici çoğunluğudur.
Turkish Gaslighting
1 Nisan 2022 Cuma
"Çok uzun kuyruklar oluşuyordu, bu nedenle zam yaptık” sözü salt manipülasyonla açıklanabilir mi? Osman Uzun'un bu sözüne karşı çıkan vatandaşa, iktidarın, ''elinde çekiç olan her yerde çivi görürmüş''vari söylemler dillendirmesi, ''gaslighting'' ile ilişkili. Kuyrukta bekleyen insanın kendi akli melekelerinden şüphe duymasına neden olabilecek böyle bir ifadenin, halihazırda yalnızlaşan, kamusal alandan uzaklaşan, korkutulan bireylere söylendiği de es geçilmemeli.
2022 Fransa Cumhurbaşkanlığı Seçimleri (I): Macron’un Peşinen İlan Edilmiş Zaferinin Beş Basit Nedeni
31 Mart 2022 Perşembe
Macron’un seçilmesinden beri aşırı sağın toplam oyunun %35’lere kadar çıkması onun panzehir olmadığının, aksine aşırı sağ tehdidi büyüttüğünün açıkça kanıtı. Mélenchon’un yükselişine devam etmesi hem ilk turda aşırı sağı alt etmenin mümkün olabileceği algısını hem de gerçek sol bir alternatifin inşa edebileceği inancını güçlendirebilir. Fakat halihazırda solun ikinci tura kalamayacağına dair yaygın bir anlayışın hâkim olduğunu söylemek gerekir.
Avrasyacı teorinin güdümünde Putin'in savaşı
30 Mart 2022 Çarşamba
Avrasyacılık kavramını geliştiren çok sayıdaki göçmen Rus entelektüelden biri olan dilbilimci Nikolay Trubetskoy, 1920'de Batı kolonyalizmi ve Avrupa-merkezciliğe keskin bir eleştiri yönelttiği "Avrupa ve İnsanlık"ı yayımladı. Trubetskoy, Rus entelektüellerini Avrupa saplantısından vazgeçmeye ve tüm kıtaya yayılacak bir büyük Rus-Avrasya devleti kurmak üzere "Cengiz Han'ın mirası"na yaslanmaya çağırıyordu.
“Çok Dikkat, Çok Çok Dikkat!”
29 Mart 2022 Salı
Putin Rusya’nın neoliberalizme açılması sürecinin bir ürünü. Stalin matah bir siyasi aktör değil ama Putin’i hokus pokus ile Stalin’in devamı olarak gösterme çabasının gerisinde, onun neoliberal ekonominin Batı dünyası dışındaki temsilcilerinden biri olduğu gerçeğini örtme çabası var. Putin ve Çarlık Rusya’sı ile kurulan bağlar ise düpedüz neo-Oryantalist bir söylem, özetle, ‘otokrasi Rusların tarihsel-kültürel gerçeği’ demekten başka bir şey değil.
KKTC’de Dekadanın Mutlaklığı: Tembellik Ağacı ve Yaşam Kalitesi
27 Mart 2022 Pazar
Özellikle enerji kaynakları açısından büyük sıkıntıların olduğu bugünlerde hükümet, hükümet olabilmenin gereklerini yerine getirdi mi? Yurttaşlara özellikle bu ekonomik darboğazda ulaşım açsından toplu taşıma bağlamında yeni alternatifler sunabildi mi? Tekrar aktaracak olursak ülkede elektrik sorunundan ulaşıma, eğitimden sağlığa kadar “dekadan” mefhumu hâkim. Çöküşün realitesi aslında söz konusu olan.
Şurası da Çok Önemli
24 Mart 2022 Perşembe
Anlaşılan AKP literatüründe, ‘’yarın yokuz’’, bir görev ilga edildiğinde kullanılan, varlık-yokluk meseline dair bir retorik. Genellikle kriz zamanlarında ihtiyaç duyulan, İslâmi bir atalet, sebat ihtiva eden oluş hali. Burası Çok Önemli’deki diriliş anlatısı, ‘’yarın da varız’’ söyleminin geri gelişini ‘’müjdeliyor’’. Bugün de varız, yarın da…
Kaybetmemeye Direnmek: Cumhur İttifakı’nın Yasa Teklifi Üzerine Notlar
22 Mart 2022 Salı
Yasa teklifinde yer alan 5., 6. ve 7. maddelerle yeniden düzenlenmek istenen il ve ilçe seçim kurulları da seçim sonuçlarına daha etkin müdahale edebilme yolları aranması çerçevesinde değerlendirilebilir. Bunu, seçimlere “yasadışı” değil, yasanın etrafından dolanan müdahale imkânları şeklinde okumak ve yine Cumhur İttifakı’nın stratejisini “kazanmak” yerine “kaybetmemek” üzerine bina ettiğinin bir örneği olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Nasıl Seçtirmeli, Nasıl Seçtirmemeli?
21 Mart 2022 Pazartesi
Yeni öneriye göre milletvekili dağılımında ittifakın değil, partilerin aldığı oylar göz önüne alınacağı için ittifak kuran partilerin milletvekili sayısını artırması için tek seçeneği seçim bölgesi düzeyinde bir (ortak) parti listesinden ortak aday göstermek olacak. Doğal olarak bu seçeneği uygulamak ittifaklarda olduğundan çok daha zor. Ayrıca seçmenlerin de bu durumda ortak listeye oy verme eğilimi daha zayıf olabilir.
Dünya Edebiyatı ve Kültür Tarihinde Su ve Deniz
18 Mart 2022 Cuma
Deniz, göl veya ırmak hepsi de suyla ilgili olmakla birlikte hayatta her şeyin sürekli değiştiğini, sadece ırmak bize çok açık biçimde göstermiştir. Irmak, içindeki suyun hiç kesintisiz akmasıyla tanımlanır. İşte onun bu özelliği bize hayatta her şeyin sürekli değişip yok olduğu günlük yaşam deneyimine dair kafa yordurmuştur. Miletli Thales’ten neredeyse yüz yıl sonra bu kez Efesli Herakleitos suyun bu akışını düşüncesinin konusu yapar.
Nobel Ödülü Sahipleri Ukrayna'nın Yanında
17 Mart 2022 Perşembe
Halihazırda binlerce insan öldü; Ukraynalı askerler, Rus askerler, aralarında çocukların da olduğu Ukraynalı siviller hayatını kaybetti. Bu çok üzücü, çok lüzumsuz. Rus hükümetini Ukrayna işgalini bir an önce durdurup askerî güçlerini Ukrayna'dan çekmeye çağırıyoruz. Ukrayna halkının dinginliği ve gücüne saygı duyuyoruz. Ukrayna halkıyla birlikteyiz. Ölen ve yaralanan Ukraynalı ve Rusların aile fertleri ve arkadaşlarının acılarını paylaşıyoruz. Güzel dünyamızın bu yöresine barışın egemen olmasını umuyoruz.
Feminist Odalar (XVI): Kadınların Lehine Yeniden Okumalar Yapmak
16 Mart 2022 Çarşamba
Kadınca Bilmeyişlerin Sonu: 1960-1980 Döneminde Feminist Edebiyat adlı kitap, Sevgi Soysal’ın Tante Rosa’yı “bütün kadınca bilmeyişlerin tek adı” diye tanımlamasına gönderme yaparken aynı zamanda 1960-1980 döneminde metin üreten yedi kadın yazarı da birbiriyle konuşturuyor, tartıştırıyor. Feminist edebiyat kanonunun oluşumu ve fark edilebilmesi için de çok kuvvetli bir pozitif müdahaleye yol açan bu “konuşturma” girişimini bir tür konferans olarak görüyorum.
Kan İstiyor ve Alıyorlar
14 Mart 2022 Pazartesi
Evet, nasıl susup duracağımızı, nasıl başka tarafa bakacağımızı, nasıl eğileceğimizi ve düşüncelerimizi kendimize nasıl saklayacağımızı öğrendik ama bu düşünceleri nasıl bir kenara koyacağımızı da öğrenmeliyiz. Korku içinde yaşamamak, kendimizi ödlek ya da köle gibi hissetmemek için kısa süre önce yanlış olduğunu düşündüğümüz şeylere içtenlikle inanmayı öğrenmeliyiz.
“Moskova Lomonossov Üniversitesi (MGU) Savaşa Karşı!”
12 Mart 2022 Cumartesi
Savaş insanlıktan çıkmanın en acımasız halidir ve okul ve üniversite sıralarında öğrendiğimiz gibi, dünyada hiçbir nedenle yeniden tekrarlanmamalıdır. Üniversitede bize mutlak değerler olarak öğretilen insan yaşamı, hümanizma, diplomasi ve anlaşmazlıkların barışçı çözümü, Rusya haince Ukrayna topraklarına girdiği anda ayaklar altına alındı ve inkâr edildi. Rusya Federasyonu’nun ordusu Ukrayna’ya girdiğinden beri milyonlarca Ukraynalının yaşamı her saat tehdit altında.
Gergiev: Bir Müzikal Oligarkın Portresi
13 Mart 2022 Pazar
Sözün özü, bütün diğer meslek grupları gibi sanatçıların da sorumluluğu var ve beyanları “ama bu onların siyasî duruşları” diye geçiştirilebilecek, anlayışla, ayrıcalıkla karşılanabilecek şeyler değil. Türkiye’de yandaş sanatçılara nasıl tepki veriliyorsa, Rusyalılara da veriliyor. Kaldı ki bu tepkiler sivil ve şiddetsizdir, yani radikal savaş karşıtlarının özellikle takdir etmesi gereken cinstendir.
İzmir’de Holokost Hafızası
10 Mart 2022 Perşembe
Son dönemde gittikçe artan Holokost inkârcılığına ve özellikle Türkiye’deki geçmişle yüzleşme direncine karşı İzmir’de düzenlenen Holokost Sergisi gibi etkinlikler, epistemik erdemlerin gelişmesine yardımcı olabilecek kamusal müdahalelere iyi birer örnek olabilirler. Epistemik erdemler ile ufku genişleyen kamusal hafıza farklı mağduriyetlere dayalı, dayanışma odaklı bir bakış açısı ile çok yönlü hatırlama biçimlerini benimseyebilir.
Yoksulun Gözyaşı, Ötekinin (Başkanın) Bakışı
9 Mart 2022 Çarşamba
Gülabi Aksu ve elbette diğer Migros işçileri her şeyden evvel “öteki”ne/“biz”e hitap etmiştir. Ve davet etmiştir aynı zamanda “öteki”ni… Ancak ötekinin, ötekinin (biricik ve de çıplak) yüzünün, bu bahisle gözyaşının da bizi davet ettiği etik sorumluluk hemhal olmakla alakalı değil ve tabiatı icabı olamaz da. Zira başkası aynılığı, aynının egoizmini o tekinsiz ve/veya diferansiyel gelişiyle sarsandır.