Hasta/lık, Bir Ömür: “Dermansız”ın Meskeni
5 Ocak 2022 Çarşamba
Hastalık, belli açılardan “tarihsel” bir şeydir, sürece yayılır. Öyledir; hatta ani zehirlenmeler, akut tablolar, kalp krizleri de, evet, “hastalık”tan sayılmaz. Rahatsızlık veya maraz olarak hastalık, bir bakıma, tıp müessesesinin veya hastanelerin belli bir kronik erimde yapılandırıp armağan ettiği, iliştirip iliklediği bir şeydir. Tanılama ve dolambaçlı klinik karar prosedürleri üzerinden temin edilir.
Mültecinin Payı/“Hak”kı ve Şiddet
3 Ocak 2022 Pazartesi
Elbette kişisel öfkeler ve/veya diğer kişisel bir şeyler bir yerlerine yapışmış olabilir bütün bu fiillerin ancak esas dinamiğin, saikin, menşein buralarda bulunamayacağı aşikâr. Hatta tüm bu farklı yerlerde, hatta farklı zamanlarda tesadüf edilen emsallerin buluştuğu noktada ister istemez işaret edilen şey “kökensel”, “mitik” ya da “nesnel” şiddet. Tam da bu yüzden o “cani”ye bütün sorumluluğu yıkıp, duyarlılıklarımızı dile getirip, yasa metinlerinde değişiklik talep edip, “vicdan”ımız rahat öylece yerimizde oturamayız.
AB’nin Fantezi, Distopya, Sinizm Ağırlıklı Türkiye Hibe Programları
31 Aralık 2021 Cuma
Her ne kadar bütün bu kurumlar Erasmus+ kapsamında ve öğrenci/personel hareketliliği bağlamında proje üretme hakkına sahipse de, kurumların rejimle olan organik ilişkileri, savunma sanayii ağırlıkları, İletişim Başkanlığı gibi son derece tartışmalı bir yapının da aralarında bulunması AB hibelerinin rejimin kontrolünde nasıl ve kimlere verildiğini, AB Ankara Temsilciği’nin ise bu etik-dışı uygulamalara nasıl göz yumduğunu, militarist gidişata dolaylı olarak nasıl cevaz verdiğini iyi anlatıyor.
Şili’nin Yeni Devlet Başkanı ve Yeni Anayasa Süreci
30 Aralık 2021 Perşembe
Boric’in aday olup seçildiği yeni sol koalisyon Frento Amplio (FA) yeni seçim sisteminin ilk defa işlediği 2017’de Temsilciler Meclisi’nde yirmi, Senato’da bir koltuk kazandı. FA’nın önemli figürleri ilk siyasi deneyimlerini 2011-2013 öğrenci protestoları sırasında edinmişlerdi. Gabriel Boric de öğrenci protestoları sırasında Şili Üniversite Öğrenci Federasyonu (FECH) başkanıydı. Kongre’ye 2013’te bağımsız aday olarak seçilen Boric, ikinci defa yarıştığında FA’nun adayı olarak seçildi.
Açlık Politikaları ve Kurbanlar
29 Aralık 2021 Çarşamba
Şu an, neoliberal ekonomi politikaları sonucu Türkiye'de iktidardakilerin ve iktidarın gücünü paylaşan iş dünyasının takdir ettiği kurbanlar, günah keçileri hepimiziz. İktidarın bize çığırdığı dualar da, ''müşterek fedakarlığımız'' sonucu öleduruşumuzun kutsanması. Açlık politikalarının derdest edilmesinin yolu, neoliberal ekonomi politikalarını, bu politikaların aktörlerinin ''homo sacrificus'' yaratma motivasyonlarını sorgulamaktan geçiyor.
Kim Kazanır, Kim Kaybeder? Adaylar ve İhtimaller
28 Aralık 2021 Salı
Millet İttifakı’nın aşil topuğu ise HDP/sol bloğudur. Çünkü HDP/sol ittifakı ile dirsek teması olmadığında bile Cumhur İttifakı’nın aynadaki aksi ile CHP’den mürekkep olan Millet İttifakı’nın, HDP/sol ittifakı da bu bloğa destek verdiğinde Cumhur İttifakı’nı fersah fersah geçeceği aşikârdır. Üstelik bu, HDP/sol’un üçüncü bir ittifak kurması durumunda bile değişmeyecek bir kemiyettir.
Halep’ten Küçük Halep’e… Peki Şimdi Nereye?
27 Aralık 2021 Pazartesi
11 Ağustos’taki pogrom girişiminden sonra bölgedeki gerilime daha fazla seyirci kalamayan kamu otoritelerinin göçmenlere yönelik politikaları tamamen değişti. Suriyelilere yönelik saldırılara katılanlara yönelik yaptırımlar yasal işlem başlatmak ile sınırlı kalırken, aldıkları bir dizi kararla devletin sağ elini bu sefer Suriyeli sığınmacılar için harekete geçirmiş olan idarecilerin uygulamaya koydukları bir dizi karar, pogrom gecesinin mağduru olan bölgedeki Suriyeliler için hayatlarını daha da zorlaştıracak sonuçlar doğurdu.
Silsileler ve Siyasalın Nevrozu: Kalıntıların Ardından Müphemliğin Yönetimi
22 Aralık 2021 Çarşamba
Kişisel bazda olmasa da gruplar, partiler ve topluluklar bazında ele alabileceğimiz nevrotik bozukluk Kıbrıslı Türklerin zamanından (geçmişten, şimdiden ve gelecekten) çok şey çaldı ve çalıyor. Ânın ve tüm zamanın yitip gitmesine neden olan bu siyasal anlayış, biraz abartarak söylersek eğer, Kıbrıslı Türklerin gelecek beklentilerinin şimdinin esiri olmalarına yol açtı.
Arzulanan Türk’ü Kurgulamak: Edebiyatın Ulusu, Ulusun Edebiyatı
19 Aralık 2021 Pazar
Kadir Dede’nin milliyetçilik ve modernist milliyetçilik kuramlarına dair geniş bir literatüre yer verdiği çalışmasında Erken Cumhuriyet Dönemi’nde yayımlanan romanlar bazında Türk kolektif kimliğinin üretilmesinde başvurulan temel unsurlar dil, tarih ve coğrafya olarak belirlenmiştir. Bu üç unsur romanlarda verilen ağırlıklara orantılı olarak oldukça detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Mevcut Türkiye Koşullarında Hakikati Söyleme Cesareti Üzerine
17 Aralık 2021 Cuma
Sokak röportajında ülkede her şeyin yolunda olduğunu, gül gibi geçinip gittiğini söyleyen vatandaş ile giderek derinleşen yoksulluğa, kısıtlanan özgürlüklere ve haksız yargılanmalara değinen vatandaş arasında kimin hakikat anlatıcısı olduğuna nasıl karar veririz? Elbette bu retorik soru üzerinden önerim antik Yunan kültürüne dayanan Parrhesiastes ile Descartesçı yaklaşımın sentezinin bize yanıt verecek olması; lakin bu coğrafyada, bugünkü politik, siyasal ve ekonomik koşullarda Türkiye vatandaşı olarak Parrhesiastes olmak modern Descartesçı anlayışla taçlanıyor diye düşünüyorum.
Psikanaliz Niçin Korkutucudur?
15 Aralık 2021 Çarşamba
Nihayetinde, en kabaca, ruhsal ya da bedensel ızdırap çeken bir kimsenin her hafta belli sıklık ve düzende psikanalistiyle buluştuğu ve bu süreç içinde, bu kelime onun için hangi anlamı ifade ediyorsa, iyileşmesinin beklendiği bir süreçten bahsediyoruz. O halde, insan iyileşmekten niçin kaçar? Psikanaliz, niçin korkutucudur?
Bir Kongrenin Ardından
13 Aralık 2021 Pazartesi
Toplum genelinde yaşanan eşitsizliğin bir yansıması olarak, insanların hastalıklara yakalanması da eşitsizdir. Kişiler arasındaki bu farklılığın ağırlıklı nedeni sosyoekonomik eşitsizliktir. İnsanlar bu eşitsizliğin sonucu olarak sağlıklarını koruma, sağlıklı ortamlarda yaşamlarını sürdürme ve hastalandıkları zaman da nitelikli sağlık hizmetine ulaşma bakımından aynı olanağa sahip değillerdir.
10 Aralık 2021 Cuma
Butler’ın sorduğu soruya benzer olarak; tam da bir şeyin bunca nizama çekilmeye çalışılıyor olması onun özden nasıl da yoksun olduğunu açığa sermez mi? Öz, tabiat yoksa kendisine hazırlanabilecek bir gelecek var mıdır ki cinsellik de norma/yasaya uygun, makul ve istikrarlı olsun? Olmaz, Suzy de istikrarlı olamaz. Bir duvar saati olan kalbini yerinden söküp atamaz.
Gençay Hoca’dan Tarih ve Coğrafya Dersi
8 Aralık 2021 Çarşamba
Toplumsal mücadele içinde yarım asrı aşkın bir sürede etkin bir şekilde yer alan hekimin, kimi yerde görünür/görünmez aktivist, kimi zaman köşe yazarı, kimi yerde sözcü olarak biriktirdiği deneyimleri ve tarihî kırılma noktalarının paylaşımı, yakın tarihi hatırlama yanında, bugünkü koşullarda bir değerlendirme yapma olanağı vermesi bakımından da önemli bir belge niteliğindedir. Bu yönüyle geriye dönüp bakma ve değerlendirme olanağı sağlar.
Asayiş Berkemal
6 Aralık 2021 Pazartesi
Türkiye’nin makûs talihinden olsa gerek, ekonomik krizlerden hayatları derdest olan insanlara, içinde boğuldukları bataklıkları gülistan olarak resmeden siyasilerimiz, ‘’hakikat’’ anlatıcılarımız vardır bizim. Halihazırda zamlarla ve açlıkla ‘’terbiye edilişimiz’’, ‘’ne yaptıklarını bilen’’, ‘’ekonominin kitabını yazan’’ iktidar tarafından, ‘’ekonomik kurtuluş savaşı’’ olarak karşılanıyor; ‘’endişeye mahal yok’’, keza ‘’dimdik ayaktayız’’ deniyor.
Boji, Bobby ve Arka Pencere
4 Aralık 2021 Cumartesi
Geçen gün, İstanbul toplu taşıma araçlarının sembollerinden köpek Boji’ye vatandaşın biri tarafından komplo kurulması çoğu insanı şaşkına çevirdi. Söz konusu vatandaş cebinden çıkarttığı dışkıyı toplu taşıma aracına sanki Boji yapmış gibi görünmesi için bıraktı ve bu olay bir video kaydıyla ortaya çıkana kadar Boji’nin üzerine kaldı. Bir köpeğe komplo kurulmuş olması düşüncesi başlı başına insanı hayrete düşürmektedir. Kim ne maksatla, neden böyle bir şey yapar...
“Kim Kazanır Kim Kaybeder, Neden?”
3 Aralık 2021 Cuma
Tabii Türkiye’nin tüm entelektüel, siyasal ve ‘demokratik’ birikiminin, “hangi popülist adayı seçmeliyiz” denklemine kilitlenmesi de ayrıca çok hazin. Tartışmayı açan Murat Belge, bilindiği üzere 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü yaşamış, yaşarken birtakım bedeller ödemiş, çok değerli bir entelektüel. Sanırım bu kimliği ile gelinen bu noktada, çoğu sol entelektüel ve aktivist gibi belli bir yabancılaşma yaşıyordur. Sosyalist partilerin (TİP- EMEP- TKP- SOL Parti) üçüncü bir ittifak arayışı da, sanırım bu yabancılaşmayla ilgili…
Henüz Yaşanmakta Olan Tarihsel Sürecin Anlatısı Kurulabilir mi?
2 Aralık 2021 Perşembe
Sergi, Kürtlerin zulümle yoğrulmuş yüzyıllık belleğine şeyleştirdiği nesnelerle bir katkı sunmuyor. Kürtlerin yaşadığı acı, popüler kültürün seyirlik nesnesi yapılamayacak kadar sahici ve orada öylece duruyor. Güneştekin’in öznesiz kıldığı zulmün faillerine inat yüz yıllık zulme tanıklık eden Kürt halkının şeyleşmemiş bedenleri hayatın tam ortasında duruyor, direniyor, yüzleşme ve adalet bekliyor.
Bosna ve Hersek’te Bitmeyen Savaş Söylemleri
29 Kasım 2021 Pazartesi
Referandum hakkını diğer devletler gibi kullanarak 1992 yılında ayrılmasının ardından, 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş sonrası bağımsızlığına kavuşabilen Bosna ve Hersek, aslında daha öncesinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden ayrılan devletler (Slovenya ve Hırvatistan) ve sonrasında ayrılan (Makedonya, Kosova ve Karadağ) ya da artakalan Sırbistan devleti ile kıyaslandığında bir mikro-Yugoslavya örneği olarak görülebilir.
“Büyüme uğruna göz yumulan fiyat ve kur istikrarsızlığı, rekabetçi-otoriter-popülist bir iktidarın düşmesi için yeterli olmayabilir”
26 Kasım 2021 Cuma
Büyüme uğruna göz yumulan fiyat ve kur istikrarsızlığı, rekabetçi-otoriter-popülist bir iktidarın düşmesi için yeterli olmayabilir –özellikle de seçim zamanı iyi denk getirilebilirse ve dünya ekonomisinin koşulları da bir ölçüde destekleyici seyrederse... “İrrasyonel” iktisadi politikalar uygulayan bir liderin iktidardan düşmesine kesinlik atfetmek ise muhalefette rehavet ve yeterince mesnetli olmayan bir iyimserlik yarattığı ölçüde istenmeyen sonuçlar doğurabilir diye endişe ediyorum.
“Türkiye’de siyasal, toplumsal ve iktisadi muhalefeti bu ‘tencere-iktidar’ ilişkisi konusunda fazla iyimser buluyorum”
25 Kasım 2021 Perşembe
Kayırma süreçlerinin devamlılığı herhalde her şeyden önce ekonomik büyümenin “öyle ya da böyle” sürdürülmesine bağlı. “Öyle ya da böyle” ne demek? Ekonomik büyüme uğruna diğer bazı önemli göstergeleri göz ardı etmek demek. Mesela yerli paranın rezerv paralara karşı hızla değer kazanmasını veya kaybetmesini, yani kur istikrarsızlığını umursamamak. Mesela enflasyon oranındaki ve enflasyon beklentilerindeki hızlı yükselişi önemsememek. Mesela mali ve finansal dengelerin bozulmasına göz yummak.
COVID-19 Tedavi Politikası
24 Kasım 2021 Çarşamba
Neden bilimsel araştırmaların ve Dünya Sağlık Örgütü’nün aksi yöndeki sonuç ve açıklamalarına rağmen bu ülkede insanlar çok uzun süre hidroksiklorokin ya da favipiravir tedavisi kullanmak zorunda kaldılar? Neden Sağlık Bakanlığı, kendi rehberinde önerdiği bu tedavi yaklaşımının gerekçe ve sonuçlarını veri–kanıt temelli olarak açıklamadı?
Celan’ın Zamanı
23 Kasım 2021 Salı
Kendisini Seine’in sularına bırakarak yaşamaktan vazgeçtiği günün (20 Nisan 1970), Adolf Hitler’in doğum günü olması spekülasyona açıktır. Evinde Friedrich Hölderlin’in bir biyografisi bulunur; okunurken açık bırakıldığı anlaşılan kitabın bu bölümünde bir cümlenin altı çizilmiştir. Bu, Clemens Brentano’ya ait bir cümledir: “Bazen bu deha kararır ve kalbinin acı kuyusuna gömülür.”
Ismarlama Unutuş mu, Hakikat Komisyonları mı?
22 Kasım 2021 Pazartesi
Geçmişten gelen küskünlükler, öfkeler dile gelsin, failler cezalandırılsın ki, adalet mümkün kılınsın, aynı hatalar tekrarlanmasın. Eğer ki şikâyetler dile getirilirse ‘’bu felaketleri gelecekte de yaşamaya mahkûm oluruz’’ demek, hakikat ve adalet arasındaki ilişkiyi ‘’ısmarlama unutuş’’ ile gölgelemek anlamına gelir, bu ise toplumsal uzlaşma değil, toplumsal tahakküm ile ilişkilidir.