Ölümcül Bir Çekim: Thomas Mann, Alman Kimliği ve Rusya'nın Romantik Cazibesi
11 Ağustos 2022 Perşembe
Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı Alman kurumlarının birçok politik varsayımına meydan okudu, ancak bundan da öte, ülkenin temel kimliğindeki -doğu ya da batı, Mittellage ya da Westbindung, rasyonel ya da romantik- hâlâ çözülmemiş çatışmaları ortaya çıkardı. Duvarın yıkılmasından bu yana büyüyen genç Almanların, eski kuşaklara kıyasla daha katı bir Batılı bakış açısına sahip olduğuna dair bazı kanıtlar var.
Sahi Seçimlerde Biz Neyi Seçeceğiz?
8 Ağustos 2022 Pazartesi
Seçimlere ramak kala Millet İttifakı’nın, sadece adayının kim olduğuna odaklanması ve bu adayın belirlenme sürecinin de bir “akıl yürütme”den ziyade altılı masa etrafındaki bir “oyun teorisi” kalıplarıyla şekilleniyor olmasının -ya da hiç değilse dışarıdan bakıldığında Millet İttifakı’nın adayını bu şekilde belirlediğinin görülmesinin- gelecek açısından ümitvâr olmayı zorlaştırdığını, neyi seçtiğimizin en az kimi seçtiğimiz kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
“Elinde Billur Küre Dünya Tahtında”
4 Ağustos 2022 Perşembe
İlhan İrem, sanılanın aksine, aşkın ve nahif duyguların eşlikçisi olmadı sadece. İnsanın kendisiyle kavgasına, arayışına, özgürlüğüne, ilişkilerine, uyumsuzluğuna, soyutla somut, yaşamla ölüm arasındaki kaosa da pencereler açtı, “bulutlara köprü”ler kurdu, ruhları ışıkla, sevgiyle buluşturdu. Bunu nasıl yaptığını anlamanın yolu tinsel olanı imgeyle, sözle, söze anlamını veren kendine has lisanı ile nasıl kurduğuyla, çoğalttığıyla fark etmekten geçiyordu.
Avrupa'nın Devletlerarası Rekabet Tarihi Küresel Emperyalizmle Nasıl Bağlantılıdır ve Neden Bugün Hâlâ Önemlidir?
3 Ağustos 2022 Çarşamba
Avrupa'nın çağdaş uluslararası konumunun doğrudan geçmişiyle ilişkili olduğu açıktır. Halihazırdaki küresel gelir dağılımının ve siyasi gücün emperyalizm çağını açıkça yansıtmasının yanı sıra, Avrupa Birliği'nin varlığı, devletlerarasında yüzyıllardır süren yoğun askerî rekabetin doğrudan bir sonucudur. Bu anlamdaki en önemli kavrayış, bu iki temel tarihsel olgunun yakından ilişkili olduğudur. Avrupa'nın büyük güçleri arasındaki sürekli ve yoğun rekabet, emperyalizmin aslî nedenlerinden biriydi.
Zeynep Hazal Sevinç’in Bıraktığı Yerden: [T]utkulu Pe[r/n]çem
31 Temmuz 2022 Pazar
Yürüme eylemi hem bir uzaklaşma hem de yakınlaşmadır. Hem bir kaçış hem de teslim oluştur. Hem bir özgürlük hem de esarettir. Yürüme eyleminde ileriye doğru atılan adım geride kalan adımla bir aradadır: Gitmek ve kalmak, kök ve köksüzlük, bağlanış ve bağımsızlık… Yürümek bu anlamda tüm karşıtlıkların bir arada bulunduğu bir sıfır noktasıdır.
Quaresma Futbolu Bırakınca
29 Temmuz 2022 Cuma
Quaresma’yı izlerken yüreğim ağzımda acaba kaleye de mi geçecek diye düşündüğüm olmuştur. O her şeyi yapmak isteyen ama hiçbir zaman lider olmayı arzulamayan futbolculardan(dı). Çünkü lider olmak takım için düşünmektir ve neticede belli bir profesyonelliği gerektirir. Oysa Quaresma basbayağı futbolu kendi için, kendi zevki için oynuyordu. Bunun tipik göstergesi, bir kanat oyuncusu olarak hiç evrilmemesidir diyebilir miyiz?
Sâdık Hidâyet Üzerine Uzun Bir Metne Girişmeden Önce Kısacık Bir Deneme: Peyam-ı Hidâyet
24 Temmuz 2022 Pazar
Karakterleri bir kaçış, bir haykırıştır. Kimi karakterleri baştan aşağıya sahtekârlık kokar. Her dönemin adamı Hacı Ağa gibi. Kimi ise iyi olmaktan dolayı yalnızlaşır, ölüme sürüklenir. Kötü hep kötüdür. İyi olanınsa çıkışı yoktur kötülüğün dünyasında. Kendine dahi yetemez. Hidâyet, kötü olmayı öğretmez bize ama bu dünyada yaşamanın dünyaya iyi bakmak isteyen biri için zor olacağını söyler.
Çin’i Anlama Kılavuzu (I): Hong Kong’un Kısa Tarihi ve “Aşağılanma Yüzyılı”na Giriş
20 Temmuz 2022 Çarşamba
Mart 2019’da Hong Kong yönetimi “ÇHC ile suçluların iadesi”ni öngeren bir yasa tasarısını gündeme getirince büyük bir tepki görmüş ve hızla yayılıp kitleselleşen gösteriler sonrası ÇHC 30 Haziran 2020’de Ulusal Güvenlik Yasası’nı uygulamaya koymuştu. Çin ile ilgili herhangi bir konuya muhalefet etmeyi imkânsız hale getiren bu yasanın uygulanmaya başlamasıyla yüzlerce kişi tutuklanmıştı. Pek çok kişi “tek ülke iki sistem”in fiiliyatta sona erdiği görüşünde.
Savaş Politikalarının Güdümündeki Yargının Cenazelerle İmtihanı
19 Temmuz 2022 Salı
Savaşın bir şekli ile devam ettirildiği Kürt illerinde yoğunluklu olmak üzere, devletin veyahut bağlı güçlerinin sorumlu olduğu vakalarda öldürülen kişinin cenazesini teslim alma ve gömme süreci toplumsal, politik tüm krizlerin de tezahür ettiği zamanlar. İnsanlar, ağır hak ihlalleri ile katledilen yakınları için, acı, üzüntü ve kimi zaman suçluluk duygusu ile karışık biçimde cenaze töreni düzenlemek, kaybını haykırmak ve uğurlamak ister. İnsanlık tarihi kadar eski en doğal haktır.
“Ali İsmail… ve İyileştirme Mücadelesi”
17 Temmuz 2022 Pazar
Ali İsmail Korkmaz Bursu, ilk başladığında elli dört bursiyeri vardı. Şu anda ise toplam 250 lise ve üniversite öğrencisine burs sağlıyoruz. Ve bunu da hiçbir kurum desteği almadan sadece bireysel bağışlar ile gerçekleştiriyoruz. Bursun devamlılığı için şartlarımızdan bir tanesi bursiyerlerimizin bir sivil toplum kuruluşunda gönüllülük faaliyetlerine katılması. Gençlerin sivil toplumla tanışmaları, bu alanda varlık göstermeleri Türkiye’deki sivil toplumun gelişimi açısından önemli.
Ukraynalı Feministlerden Dünya Feministlerine Çağrı
15 Temmuz 2022 Cuma
Rus saldırganlığı Ukraynalı feministlerin siyasal ve toplumsal baskıya karşı mücadelede elde ettikleri kazanımları dinamitliyor. Rus ordusu işgal altındaki topraklarda toplu tecavüz ve cinsiyet temelli başka türden şiddet biçimlerini askeri bir strateji olarak kullanıyor.
Aysel Tuğluk'un Çiğnenen Yaşam Hakkı
14 Temmuz 2022 Perşembe
Bu ikinci argüman nispeten (elbette temsili anlamda) demokratik Batı toplumlarında yine nispeten karşılık bulabilecek olsa da, Türkiye’de halihazırda hiçbir şekilde geçerli değildir. Çünkü insan haklarının siyaseten araç olarak kulanılabilmesi ve hukuk eliyle iktidardan talep edilebilmesi için en azından karşınızda sizi her an derdest etmeye hazır bir iktidarın bulunmaması, ifade özgürlüğü ve sokağa çıktığınızda zarar görmeyeceğinize dair bir kanaatinizin olması şarttır.
Ödeyemediği Bedellerin Altında Partizanlaşan Muhafazakârlar
11 Temmuz 2022 Pazartesi
Bana kalırsa, muhafazakârın bugün dünyaya açtığı savaş, aslında dünyadan (Batı vs.) nefret ettiğinden değil; bilakis, bu dünyanın oluşumu için herhangi bir bedel ödeyemediğine inandığından yaşanan bir savaş. Ödenemeyen bedeller, ödenmesi istenmeyen bedellere, oradan ise ödenmesi yanlış olan ve en nihayetinde katiyen ödenmemesi gereken bedellere -yani İslâmcılığa- doğru evrilerek, muhafazakârın, her şeye rağmen, geçmişte değil, bu dünyada yaşadığı gerçeği ile baş etmesine yardımcı oluyor.
Bennu Hanım’a “Oyunculuk Dersleri”
10 Temmuz 2022 Pazar
İyi bir oyuncuyu ayırt eden “istenen her role girmesi” değildir muhtemelen. Böyle söylemek “Ne iş olsa yaparım!” diyen vasıfsız işçinin iddiasıyla eşbiçimlidir. Sonuç olarak Ceylan’ın, Yıldırımlar gibi hatları belirgin, klasik manada üstün bir oyuncuyu önce setine dahil edip sonra da ondan sahne birikimini unutmasını, bir model gibi içi yokmuş gibi poz vermesini beklemesi haksız bir istek gibidir.
Sinemada Ölüye Saygı ve Adalet: Yönetmen ve Senarist Cem Başeskioğlu ile Söyleşi
10 Temmuz 2022 Pazar
İnsanların bedenlerini yıkayan ve onları öbür dünyaya hazırlayan gassallarımız var, yani ölü yıkayıcılarımız. Peki, ülkelerin günahlarını kim yıkayacak? Gassal ölüyü öte dünyaya hazırlarken bir cümleyi durmadan tekrar eder. Kuran’dan bir sure değildir bu, ya da kutsal kitaptan bir ayet. Sadece bir insanın başka bir insan için dilediği en güzel duadır; Allah’ım ona merhamet et, ona karşı merhametli ol.
Kapanan Cumhuriyet Parantezi Nereye Açıla?
9 Temmuz 2022 Cumartesi
Hamid ve Erdoğan arasındaki örtüşümün İslâmcı rengini biraz geri çekersek, Hamid-Talat/İTC-Kemal/Cumhuriyet ve Erdoğan’ı birleştirip aynı hatta (kalın kalın) yerleştirenin “anayasal eşit yurttaşlık”, “eşitliközgürlük” (Etiénne Balibar’ın vurgusuyla) meselelerine mesafeleri olduğunu görürüz, ki, bugün de, kapatılmış ya da berhava edilmiş Cumhuriyet parantezinin nereye açılacağına dair umut ve beklentileri (ana muhalefet ve Millet İttifakı katında) tartmanın mihengi de onlar olmak durumundadır.
"Türkiye’de Yoksulluk Konusunun Popülerleşmesinin Ana Nedeni, Küçük Burjuvazinin Yoksullaşması"
8 Temmuz 2022 Cuma
En soyut seviyede küçük burjuvazinin faburjuvaziyle yaptığı pazarlığın bir öğesi olarak kullanılıyor yoksulluk. Ana amaç yapısal bir çözüm üretmek ve işçi sınıfının fikrini değiştirmek değil, yoksulluk temasını faburjuvazi ve onun birincil temsilcisi olan iktidardaki partiye karşı bir pazarlık kozu olarak kullanmaktır. Ama acı bir şey söyleyeceğim. Nasıl mevcut hükümet ne yaptığına ilişkin fikir sahibiyse, bu tür bir blöfe de boyun eğmeyecek, bu blöfü görecektir.
Ahlâklı, Ahlâksız ve Woke: Yazar, Sanatçı ve Yönetmen Linçlerinin Açtığı Neo-Sansür Yolu
6 Temmuz 2022 Çarşamba
Eğer dersek ki bizce sanat eserleri, sanatçıların özel hayatlarına göre değerlendirilebilir ve sözkonusu hayatlar uygun bulunmazsa bu hayat sırasında ürettikleri eserler yasaklanabilir, film gösterimleri iptal edilebilir, kitaplar raflardan indirilebilir, eserler sergilerden çıkarılabilir; o andan itibaren her eser her yerde yeni bir sansür ihtimaline bizim gözetimimizde açılmış demektir.
Yeni Yeni Sol
5 Temmuz 2022 Salı
Liberal ve muhafazakâr güçlerin 1990'ların neoliberalizminin çizgisinde bir hegemonya kurmayı başaramadığı kısa ve çalkantılı bir dönemin ardından, sol bir kez daha Latin Amerika siyasi döngüsünün merkezinde yer alıyor. Küresel bağlam değişti ve koşullar bir önceki aşamaya göre daha düşmanca: yıkıcı bir pandeminin ardından, pusuda bekleyen bir sağ kanat ve bu aşamada yenilik getirmeyen bir onarım programı sunma riski melankolik bir solun cazibesini oluşturuyor.
“Kocalarını, Nenlerini, Bilmemnelerini” Bırakıp Yürümek: Sevgi Soysal’ın "Tutkulu Perçem"inde Yürümek Üzerine
3 Temmuz 2022 Pazar
Tutkulu Perçem’deki kadın karakterlerin yürüme, çıkıp gitme, dolaşma, tepelere çıkma eylemlerinin bir özgürlük, arınma, ferahlama, tefekkürü de beraberinde getirdiğini düşünüyorum. Yürümek, kadın karakterlerin kendi duygularının, tutkularının, huzursuzluklarının açığa çıktığı ve bunların boşalımının sağlandığı bir alandır. Yürümek, kadın karakterler için bir başınalığın, öznelliğin, özgürlüğün, “kendi oluş”un deneyimlendiği alternatif bir mecradır.
Türkiye’nin Hınç Rejimi
1 Temmuz 2022 Cuma
Hınç rejimine maruz kalmış mağdurların öfkesi, helalleşmeyle bertaraf edilebilir mi peki? Hınç ve linç rejimlerinin faillerinin, eylemleriyle yüzleşmeyi reddetmeleri, mağdurlarda yoğun bir “karşı-hınç”a sebebiyet verirler. Yani hınç, toplumun her hücresine sirayet edip kanserleştirir. Jean Amery’nin hınç üzerine yazdıklarını hatırlayalım.
Sürtük
1 Temmuz 2022 Cuma
"Sürtük"ün basında üzerinde durulmayan, bugün unutulmuş olan çok eski bir anlamı daha var. Kâşgarlı Mahmut'un Dîvânü Lûgat-it-Türk'ünde sürtük, "sürtülerek ezilen her şeye sürtük denir" dendikten sonra, altındaki "sürtülen işler" sözü "sürtülen ve sürten kadın" diye tanımlanmış. "Sürtük işler", Türk Dil Kurumu yayımı, Besim Atalay'ın hazırladığı Divanü Lûgat-it-Türk Dizini'nde de "sürüştüren, kendisine sürüştürülen kadın; sevici kadın" diye açıklanmış.
Patates, Soğan, Güle Güle Erdoğan? Türkiye’de Hegemonya Mücadeleleri (III)
30 Haziran 2022 Perşembe
Abdülhamit Gül ya da Zühtü Arslan gibi aktörler, desizyonist-polikratik yapıya karşı burjuva-demokrat bir muhalefetten ziyade, onun içindeki bir nüansı temsil ediyor. Desizyonizmin kontrolden çıkması halinde hegemonik düzenin dağılmasından korkup ve bu nedenle desizyonizmin önünü açtığı en uç biçimlerinin kısmen geri çekilmesini veya zayıflatılmasını amaçlıyorlar. Gül’ün devrilmesiyle birlikte desizyonist-polikratik yapı içindeki ılımlı “kanadın” bir yenilgiye uğradığı açıktır.
Patates, Soğan, Güle Güle Erdoğan? Türkiye’de Hegemonya Mücadeleleri (II)
29 Haziran 2022 Çarşamba
Bugünün koşullarında bile, büyük burjuvazi ile AKP arasında büyük bir kopuş yaşandığından söz etmek doğru değildir. İzlenmesi gereken stratejiler üzerinde yıllık kâr marjlarından daha kapsamlı büyük çatışmalar ve dolayısıyla hegemonya mücadeleleri olduğunu, ancak bu hegemonya mücadelelerinin “büyük bir kırılma” oluşturmadığını söylemek daha doğru olacaktır. Ancak şiddetlenen krizle beraber, büyük burjuvazi ve AKP-MHP arasındaki sürtüşmeler de elbette şiddetleniyor.