Celan’ın Zamanı
23 Kasım 2021 Salı
Kendisini Seine’in sularına bırakarak yaşamaktan vazgeçtiği günün (20 Nisan 1970), Adolf Hitler’in doğum günü olması spekülasyona açıktır. Evinde Friedrich Hölderlin’in bir biyografisi bulunur; okunurken açık bırakıldığı anlaşılan kitabın bu bölümünde bir cümlenin altı çizilmiştir. Bu, Clemens Brentano’ya ait bir cümledir: “Bazen bu deha kararır ve kalbinin acı kuyusuna gömülür.”
Ismarlama Unutuş mu, Hakikat Komisyonları mı?
22 Kasım 2021 Pazartesi
Geçmişten gelen küskünlükler, öfkeler dile gelsin, failler cezalandırılsın ki, adalet mümkün kılınsın, aynı hatalar tekrarlanmasın. Eğer ki şikâyetler dile getirilirse ‘’bu felaketleri gelecekte de yaşamaya mahkûm oluruz’’ demek, hakikat ve adalet arasındaki ilişkiyi ‘’ısmarlama unutuş’’ ile gölgelemek anlamına gelir, bu ise toplumsal uzlaşma değil, toplumsal tahakküm ile ilişkilidir.
Feminist Odalar (XIV): Kurmacada Arzu İnşası, Arzunun Serbest Dolaşımı
19 Kasım 2021 Cuma
Ahmet Tulgar’ın edebiyata özel katkılarından biri de ikili cinsiyet sistemi eleştirisini, salt cinsiyet ve cinsel yönelim üzerinden ele almayan, farklı sınıfsal ve ideolojik görünümleri pek çok veçhesiyle yansıtabilmesindedir. Çünkü queer-feminist eleştiri, eşitlikçi bir toplum arzusunu örgütlerken, çalışma ve yaşam hakkı, sağlık ve eğitim hakkı gibi temel meseleleri de kolektif bir arzu olarak dizayn etmeye çaba gösterir.
Aeropag’dan Günümüz Türkiye’sine
16 Kasım 2021 Salı
Mesela bir gece bir kadın boşanmak istediği için kocası tarafından öldürülür ya da patronu yanında çalışan kadını taciz eder veya bir trans amcasının oğlu tarafından sürekli tehdit edilip sonunda öldürülür. Ancak bunları yapanlar çoğu kez mahkeme karşısına çıktığında bir kravat takar ve bu fiillere maruz kalanların tüm bunları “ne kadar hak ettiğini” iddia ederler.
Brecht’in Son Şiiri ve Brecht’te Ölüm Sorunsalı
14 Kasım 2021 Pazar
Brecht’in ölüm konusundaki görüşü, henüz gençlik yıllarında tanımış olduğu ve genellikle Epikür felsefesini Roma’ya getiren kişi olarak kabul edilen Romalı şair ve filozof Titus Lucretius’un etkisiyle biçimlenmiştir. Lucretius, De Rerum Natura (Evrenin Yapısı) adlı ünlü yapıtının üçüncü bölümünü büyük ölçüde ölüm konusuna ayırır ve temelde doğum öncesi yokluk ile ölüm sonrası yokluk arasında bir benzerliğe işaret eder.
Aysel Tuğluk’un Hafızası Olmak
12 Kasım 2021 Cuma
Mesele elbette ki savunma hakkının sınırlarını bir avukat dilekçesi üzerinden tartışmak değil. Mesele bu ülkedeki ırkçılığın zeminini iyi görmek, ırkçı reflekslerin demokratik reflekslere göre nasıl bu kadar hızlı ortaya çıktığını, nasıl bu kadar kolay içselleştirilip yaygınlaşabildiğini tartıştırmak. Bu ülkede örgütlü ve kurumsal ağlara sahip faşizmin karşısında demokratik güçlerin nasıl örgütlü bir mücadele yürütebileceklerini, nasıl güçlenebileceklerini tartıştırmak.
Pandemide Kurye Olmak: Motosikletler, Esaret Üreten “Özgürlük” ve Gözetim
11 Kasım 2021 Perşembe
Dükkâna yaklaştığımızda üzerimize sipariş düşüyor. Bunun yüzünden istirahat etme şansımız olmuyor. Tamam, yarım saat istirahat hakkımızı veriyorlar ama biz 7,5 saat boyunca hiç durmadan çalışabiliyoruz. Beş dakika kendimizi dinleme imkânımız olmuyor. Bu sistemden dolayı sürekli telefonumuza sipariş düşüyor. Boş durmasın, sürekli çalışsın mantığında yapmışlar programları. Çok zor oluyor, lavabo ihtiyacımızı bile gideremiyoruz, bazen yol üstünde benzinliğe girip işimizi görüyoruz.
Türkiye’de Muhalefetin Sağının Gözünden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem (II)
9 Kasım 2021 Salı
Yapılması gereken sistem değişikliğine ilişkin kurumsal tartışmaların, usulsüz ihalelerle gasp edilen kamu mallarının tekrar kamusallaştırılması, pandeminin bütün çıplaklığıyla faş ettiği güvencesiz çalışma koşullarının sorunsallaştırılması, üniversite öğrencilerinin yurt sorunlarının açığa çıkardığı eğitim hakkı eşitliği ve sosyal hakların genişletilmesi, fahiş şekilde artan kira fiyatlarının görünür kıldığı barınma hakkı kavramı, çevre hareketleri ve laiklik tartışmalarıyla beraber siyasileştirilerek ele alınmasıdır.
Türkiye’de Muhalefetin Sağının Gözünden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem (I)
8 Kasım 2021 Pazartesi
Yapıcı güvensizlik oyu mevcut hükümetin, yeni hükümeti kuracak başbakan belirlenmeden düşürülemeyeceğini öngörür. Parlamenter sistem içinde bir hükümet krizi ve boşluğu doğmasını engellemeyi amaçlayan yapıcı güvensizlik oyunun en net örnekleriyse Almanya ve İspanya’da uygulanmaktadır. Her üç siyasi parti de yapıcı güvensizlik oyu uygulamasını güçlendirilmiş parlamenter sistemi önerilerinin merkezine çekerek meclis denetimi ve hükümet istikrarını bir arada sağlamayı amaçlamışlardır.
Mektupların İzinde Bir Göç Hikâyesi
6 Kasım 2021 Cumartesi
1960’lı ve 70’li yıllarda göç edenler sosyal ve kültürel anlamda büyük bir yabancılaşma yaşadılar. Yaşadıkları zorlukların en başında barınma sorunu, konut sıkıntısı ve yüksek kiralar geliyordu. Kent merkezlerinin dışına yerleşerek, getto tipi bir hayat tarzını seçmek durumunda kaldılar. Barındıkları evlerin çoğu, Almanlara kiralanması pek de mümkün olmayan, eski, bakımsız ve rutubetli evlerdi. Almanya’da yabancıların nerede ikamet edeceğini 1975 yılına kadar işveren belirliyordu.
Irkçı Köpekler ya da Romain Gary’nin Umudu
5 Kasım 2021 Cuma
Tüm bu olanların arkasında hep insani bir şeyler arar sanki Gary. Tüm o büyük lafların, aforizmaların, toplantıların, suikastların ya da yakıp yıkmaların arkasında bir insan sesi duymak ister gibidir. Siyah hareketinden, Yahudi belagatinden, 68 baharından, komünizmden öte bir sıcaklık, bir derinlik, sevgiyle yaklaşan bir çift göz, bir köpek gözü belki. Batka hâlâ Keys’tedir. Seyahatlerinden birinden dönüşte görmek ister onu. Karşılaştıklarında, üzerinde, kendisine saldırırken bulur onu.
Normlar Heterarşisi ve Neo-fermanlar
3 Kasım 2021 Çarşamba
9 Temmuz 2018 yılında yürürlüğe giren yeni sistemin ilk üç yılında toplam 79 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldı. Bu kararnamelerin neredeyse üçte ikisinin (53 tanesinin) amacı, 26 farklı temel kararnamenin değiştirilmesiydi. Yani değiştirme kararnameleri, temel kararnamelerin sayısını ikiye katladı. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok değişiklik yapılması başlı başına bir istikrarsızlık göstergesi.
Bir Yıldönümü: 1 Kasım Seçimleri
1 Kasım 2021 Pazartesi
Baraj belki 12 Eylül darbecilerince o amaçla konulmamıştı ama bu baraj bir anti-Kürt kalkanıydı; o nedenledir ki Milliyetçi MHP’nin bu barajı geçmesi MHP’nin başarısı, solcu DSP’nin bu barajı geçmesi DSP’nin başarısı; Kürt siyasetinin aktörü HDP’nin sosyalistlerle yaptığı ittifakla bu barajı geçmesi ise barajın yıkılması sonucunu doğurmuştur.
Hans Küng’ün Ardından: Paradigma Değişiminin İmkânı Üzerine
31 Ekim 2021 Pazar
Küng, paradigmatik evreler yaklaşımını Thomas Kuhn’un Bilimsel Devrimlerin Yapısı üzerine inşa eder. Bu doğrultuda “paradigma” bir toplulukta inanç, değer ve süreçlerin bir aradalığıyla oluşan zihniyet modelinin tahlilini sağlar. Belirli tarih aralıklarında paradigmanın değişimi, bilimin temel meselelerindeki değişimi ve nihayetinde devrimleri meydana getirmektedir; yermekezci dünya tasavvurundan güneşmerkezliliğe geçişin neden olduğu etki gibi.
İlelebet Payidar
29 Ekim 2021 Cuma
Cumhuriyetimizin ünlü “başlangıç koşullarında”, eşitlik ve özgürlük şiarları ne liberal, ne de radikal anlamlarıyla temayüz edebilmiştir. Cumhuriyetimizi kuran kadronun eşitlik ve özgürlükten ziyade laiklik temelli bir ulus-devlet inşasına yönelmiş olması bilinen bir konudur. Ancak, kurucularımızın Fransız Üçüncü Cumhuriyeti’nin esasını tanımlayan ve tasarımlayan “laikliğe” yönelmenin ötesinde, onu insanlığın siyasal evriminin nihai noktası olarak gördüklerini saptamak, başka bir değerlendirmedir, farklı bir şerhtir.
Gençlere Gündüz Düşleri
27 Ekim 2021 Çarşamba
Siz, iktidar olarak ne kadar bastırırsanız bastırın, bir eylem olarak karşınıza çıkabilir bastırdıklarınız. Velhasıl… Düşün aslında bir biricikliği vardır. Her bir bireyin biricikliği üzerinden düşler vardır da diyebiliriz. Bu düşlerin ortaklaştırılabilirliği ancak o biriciklikler bir araya geldiğinde sağlanabilir. Yani örgütlülük denilen, bir taraftan böyle bir şeydir/olmalıdır bence; ortak bir düş için ya da ortak düşleri paylaşmak için yan yana gelme.
Yapacak Bir Şey
25 Ekim 2021 Pazartesi
Her gün var etme imkânlarımızın daraldığı, nefretin hırsın yıkıcı güce kolayca nasıl dönüştüğünü görüyoruz. Alay etme, yaftalama, sindirme gibi anlık başa çıkma yöntemlerinden ya da huzur bozuculuktan çekinme gibi korunma mekanizmalarından sıyrılabiliriz, değişmez insanlık kaderi anlayışının yarattığı kaçışın yerine başka bir şey koyabiliriz demek istiyorum.
Birlikte Sağlıklı Olmak
24 Ekim 2021 Pazar
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına kadar İstanbul, henüz tektipleştirilmemiş, millileştirilmemiş ve profesyonelleştirilmemiş bir sağlık sistemine sahip, her biri takdire şayan birçok tedavi yönteminin buluşma noktası konumundaki bir şehirdi. Bugünkü hastane formu, Osmanlı İmparatorluğu yükselen bir kapitalist sınıf tarafından baskıya uğradığında ve Avrupa’nın tıp anlayışı diğer anlayışlardan daha üstün görülüp yurtdışında eğitim gören doktorlar ayrıcalık kazandığında devlet tarafından seçilmiş bir model olarak benimsendi.
Diyarbakır’da Neden Bir Hafıza Mekânı Yok?
23 Ekim 2021 Cumartesi
Güneştekin nasıl “hissetmişse”, bu hisleriyle insanlarla nasıl bağ kurmak istiyorsa, eserleriyle nasıl konuşmak istiyorsa öyle. “Ben böyle gördüm”, “ben böyle hissettim” diyor Güneştekin. Neden olmasın? Sonuçta bu bir hafıza mekânı değil, bir sanatçının “kişisel” sergisi. Peki ya bölge halkının hassasiyetleri? Oranın tam da bir “hafıza mekânı”na ihtiyacı varken hem de?
Kıbrıs’ta Umudun Rafa Kaldırılması: Geleceğin Geçmişte Tuzağa Düş(ürül)mesi
22 Ekim 2021 Cuma
KKTC’nin siyasal çürümüşlüğünde sorumlulardan biri de Kıbrıslı Türk siyasiler ve olanları sorgulamaktan kaçan ve kaçınan Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğudur. Yurt vurgusunun dillerden düşmediği bir toplumda acaba yurdu yurt yapmak için çabalar harcanmış mıdır? Büyük bir muamma. Üretimden kopuk bir anlayışla yurt inşa etmeye çalışmak ve sayısız hükümet krizleri… Kısaca, istikrarsızlığın istikrarı.
Belediyeler ve Tarım: İmkânlar ve Kısıtlar
20 Ekim 2021 Çarşamba
Sözleşmeli üretim elbette piyasa koşullarında büyük şirketleri kârlı çıkarabilecek ya da çiftçinin daha fazla sömürüsüne sebep olabilecek bir model. Ancak, belediyelerin ön ayak olduğu sözleşmeli tarım, kâr odaklılık yerine çiftçi yanlısı bir yaklaşımla yapıldığında, hem çiftçilerin ürünlerinin daha iyi fiyatlarla satın alınmasını sağlayabilir hem de çiftçiye garantili alım vermek suretiyle piyasanın belirsizliklerine karşı bir miktar koruma alanı sunabilir.
Görmezden Gelinmek ile Görünür Olmak Arasında: Suriyeli Mültecilerin İkilemi
18 Ekim 2021 Pazartesi
Görüldüğü üzere, mülteci meselesi iktidarından muhalefetine insan hakları temelli bir yaklaşımla ele alınmak yerine, siyasal manipülasyon aracı olarak kullanılıyor. İktidar mültecileri, dış politikada siyasal baskı aracı olarak kullanırken, muhalefet de Suriyeliler meselesini iktidara tıpkı iktidarın kendisi gibi popülistçe yüklenmenin ucuz bir yoluna dönüştürüyor.
Özel ve Meslekî Hayat
15 Ekim 2021 Cuma
Hayata şerh düşen bu sesli düşünme yazısında kendimden utanmamak için ifade etmem ge-rekir ki kadınları bu konularda daha acımasız eleştiriyoruz. Bir hekim ya da başka bir meslek mensubu kişi erkek olduğu zaman sosyal medyadan gösterilen kaslar ya da “baklava dilimle-ri” hemen hiçbirimizi o kadar rahatsız etmiyor. Ama gelin görün ki bir kadın bu tür gösterileri yapmaya kalkıştığı anda tırnaklarımızı ona geçirmek için -bir kaplan misali- hızla çıkarıyoruz.
Bir “Yetmez Ama Evet”çinin İtirafları
13 Ekim 2021 Çarşamba
Bir anayasa değişikliği, öncekinden daha demokratik hükümler içeriyorsa, başka bir deyişle anayasanın eski haline göre daha iyiyse, şahsen tercihim bu değişikliklere “evet” demektir. Örneğin Anayasa Mahkemesi’ne ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na dair değişiklikler eskiye nazaran daha demokratiktir. Kürsü hâkimlerine oy hakkı ya da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanınmış olması demokrasi mücadelesi yapanları neden rahatsız eder, çok anlaşılır bir hal değil gerçekten.