10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü: Kriz ve İnsan Hakları Hareketi
10 Aralık 2022 Cumartesi
Vazgeçilemez gördüğü ve ısrarda sınır tanımadığı hak ve özgürlük savunusu ile yine de insan hakları hareketi diğer toplumsal hareketlerden farklı bir konumda kaldı tabii ki. Ve bu ısrar insan hakları hareketinin gelişme, yanlışlarından kurtulma dinamiğini içinde barındırmaya devam ediyor bugün. Özetle, insan hakları hareketinin genel olarak içine düşürüldüğü durumu, demokratik mücadele ve sivil toplum hareketlerinden ayrı tanımlamak doğru olmaz diye düşünüyorum.
Pedro Castillo’nun Darbe Teşebbüsünden Sonra Peru
9 Aralık 2022 Cuma
Siyasi deneyimi ve ekip kurma becerisi olmayan Castillo, hükümet dinamiği yaratamadı. Geçtiğimiz Şubat ayında, normalleşme sağlamak amacıyla, seçim kampanyası sırasında ve hükümetinin ilk döneminde imajına damgasını vuran şapkayı terk etti. Birlikte çalıştığı pek çok kişi, onun kararlarını en son konuştuğu kişiye göre verdiğini iddia ediyor. Bu sarmal Kongre'nin feshedilmesi girişimiyle sonuçlandı.
“Popülizm” ve Sol-Sağ Ayrımının Önemi
6 Aralık 2022 Salı
Milyonlarca insanı içine alan kitlesel bir devrimden beklenebileceği gibi, Amerikan Popülizmi de pek çok kısıtlama ve tuhaflıklar barındırıyordu. Yine de düşüncemizi genişletilmiş bir analiz kategorisi olarak popülizm imgesinden arındırmak, popülizmin bıraktığı mirası anlamanın ilk adımı olacaktır. Aynı şekilde, eğer mevcut durumu da anlamak istiyorsak ihtiyacımız olan şey, sol ve sağ arasındaki siyasi ayrımın ne kadar önemli olduğunu kabul eden, işleri daha da karmaşıklaştırmaktansa daha da netleştirebilecek analiz kategorileridir.
İtalya, Gramsci ve Demokrasi
30 Kasım 2022 Çarşamba
Neo-faşizm, FdI seçmenlerinin yalnızca küçük bir bölümünün tanıdığı ideolojik bir “aroma”dır. Öte yandan zafer kazanan bu güç, demokrasiyi doğrudan Macar ve Polonya deneyiminden esinlenerek yorumlayan liberal olmayan ya da her halükarda artık liberal olmayan siyasi güçlere duyulan güvenin ifadesidir. Diğer bir ifadeyle, İtalya da 1945’ten sonra Avrupa’da kurulan ve 1950’ler ve 1960’larda güçlenen demokratik muahededen, yani hem liberal hem de toplumsal bir anayasa fikri içinde halk güçleri ile burjuvazi arasındaki uzlaşmadan çıkma eğilimindedir.
Emine Sevgi Özdamar’a Büchner Ödülü: "Sokağa Bakan Pencerelerde"
27 Kasım 2022 Pazar
Emine Sevgi Özdamar 1999’da Chamisso Ödülü’nü alırken yaptığı teşekkür konuşmasında “Tiyatro bedenler arası bir diyalogdur [...], kelimeler de beden oluyor,” demişti. Bu anlamda, onun düzyazısında da bedensel bir şey var. Kaleme alınmış gibi görünmüyor (ve tabii ki kaleme alınmış, özenle yazılmış ), daha çok sahneye konulmuş gibi. Yazma: aynı zamanda bir diyalog, kişinin kendi deneyimleri için bir alan.
Adaletsizlik Mülkiyetin Temelidir
26 Kasım 2022 Cumartesi
Son olaylarda Tayyip Erdoğan’ın, işaret fişeğini atıp, yeni katliamlara yol açmasını vurgulamak gerekiyor. Sündüre sündüre kırpılarak on yılda çıkarılan “koruma” yasası “bol gelmiş” olsa gerek ki müdahale ihtiyacı hasıl oldu. Doğanın yağması bu iktidarın alamet-i farikası, üretim ve ticaretini engellemek teklif dahi edilemez. Bu “atık”ların tüyünden, yağından yararlanmayı hâlâ akıl edememiş olmaları asıl şaşırtıcı olan; belki şirketteki yoğunluktan olsa gerek.
Myanmar’da Askerî Cuntaya Karşı Mücadele
24 Kasım 2022 Perşembe
Generaller ciddi anlamda yanlış hesap yaptılar. Halk cuntanın vahşetine cesaret ve meydan okumayla karşılık verdi. Protestolar devam ediyor ve binlerce kişi silahlandı, bazıları cuntaya uzun süredir direnen ve ülkenin büyük bölümünü kontrol eden çeşitli etnik silahlı gruplara sığındı. Şu anda ergenlik çağında olan Whitey bile ordunun insanlık dışı tutumunu anlayabilecek yaşta.
Kılıçdaroğlu Huzursuzluğu
21 Kasım 2022 Pazartesi
Her ne kadar cumhurbaşkanı adayı olarak en ideali gibi görünmese de 6’lı masanın demokratik teamüllerini yıkmak pahasına kendi adaylığını dayatacağını da düşünmüyorum Kılıçdaroğlu’nun. Sonuçta ülkenin demokratik dönüşümüne hizmet etmenin birçok seviyede imkânı ve ihtiyacı var. Ve demokratik yönetişimde ortak aklın en büyük garantisi olan denge ve denetleme mekanizması da 6’lı masanın yapısal zorunluluğu.
Rusya’nın Savaşının Neoliberal Kökenleri
22 Kasım 2022 Salı
Bugün neoliberalizm birincil düşman değil. Bugün, küresel plütokrasiye ve açgözlü yağma üzerine kurulu rantiye kapitalizm sistemine ilkeli muhalefete dayalı yeni bir radikalizmin zamanıdır. Yeni bir Rönesans’a ihtiyacımız var, şenliği, müşterekleştirmeyi, cumhuriyetçi özgürlüğü ve eşitliği canlandırmak için. Şimdiye kadar, Britanya’da ve başka yerlerde, bu dönüştürücü görü, eski sol partilerin aşırı pragmatizmi tarafından engelleniyor.
Hastalık ve Siyaset
19 Kasım 2022 Cumartesi
Dikkat edilirse pek muhtemelen tıp kurumu ve ideolojisinin her yere sızan yapısı nedeniyle son dönemde totaliter ve otokrat liderlerin sergiledikleri tutumlar onların akıl ve ruh sağlığı dikkate alınarak irdeleniyor. Kanaatimce bu yaklaşım akıl sağlığı yerinde olmayan liderlerin yönetimsel erki elinde tutmasından da büyük tehlike içeriyor. Çünkü söz konusu bakış açısı, totaliter rejimlere yol açan yapısal nedenleri göz ardı ederek konuyu liderin kişisel yapısına indirgiyor.
“‘İmkânsız’ı Sürekli ve Israrla Tahayyül Ederek ‘Mümkün’ Olanı Başarabiliyoruz”
17 Kasım 2022 Perşembe
İnsanlar âdeta kendi yıkık hayatlarını, heba olmuş gençliklerini, bastırılmış neşelerini ve onlardan esirgenen onurluca yaşama imkânını yeniden kazanıyorlar. Bu, tam olarak, hayatı yeniden talep etmeyi amaçlayan bir hareket. İnsanlar ihtiyar din adamlarının onlardan esirgediği normal bir hayatın var olduğunu hissediyorlar. Bu adamların halktan son derece kopuk olmakla birlikte insanların yaşamlarını sömürdüklerini hissediyorlar.
“Yalnız, Yoksul, Kötü, Vahşi ve Kısa…”
16 Kasım 2022 Çarşamba
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını isteyenler, referandum kampanyasında Brexit’i Birleşik Krallık’ta (onlara göre) yanlış giden ne varsa her şeyi düzeltecek bir sihirli değnek, her derde deva bir ilaç gibi sunmuşlardı. Ne referandum sürecinde öne çıkan Brexit yanlısı Muhafazakâr Parti kadrolarının, ne de Brexit kampanyasının lokomotifleri arasında yer alan İngiliz sağının güzide isimlerinden Nigel Farage ve arkadaşlarının Brexit sonrası dünyaya ilişkin herhangi bir pratik çözüm önerisine sahip olmadığının anlaşılması fazla zaman almadı.
Yolda Olmak: “Yol Durumu” Üzerine Tekinsiz Bir Patika Denemesi
13 Kasım 2022 Pazar
Mutluy-muş- gibi, eğleniyor-muş- gibi, bilgiliy-miş- gibi. Böylece gerçek olduğunu zannettiğimiz bir yanılsamanın içinde yaşarız. Truman Show’da, çok güzel bir adada yaşayan ancak kendi dışında her şeyin sahte olduğunu filmin sonunda anlayan Bay Truman gibi. Günümüzde televizyonun yerini tutan sosyal medya, herkesi hem nesne hem de izleyici konumuna sokmuştur.
“Benim için Sosyalizm Bir Model Değil… Bir Hareket”
11 Kasım 2022 Cuma
Benim için sosyalizm bir model değil; aksine kâra yönelik çıkarları kolektif mülkiyet, toplumsal refah, dayanışma ve “halk iktidarı“ adına arka plana iten bir hareket. Bu anlamda tezatlı bir güç: azınlığın (büyük sermayedarların) iktidarına karşı bir çoğunluk hareketi. Bu hareket devletin dışında ve devlete karşı olarak gelişiyor; ancak elbette devlette değişimler için de savaşması gerekiyor. Çünkü toplumsal ilişkileri devlet örgütlüyor.
Türkiye’nin Propaganda Rejiminde Muhalif Medya
10 Kasım 2022 Perşembe
Uydu ve dijital televizyon platformlarında yayın yapan televizyon kanallarını ve halen basılı çıkabilen birkaç gazeteyi saymazsak, muhalif medya denilen grup çoğunlukla online alana sıkışmış durumda. Haber için para ödemeyi sevmeyen ya da böyle bir parası olmayan okur kitlelerinin online mecralara maddi kaynak sağlaması mümkün değil. Dijital medyaya verilen reklam payının artmasına rağmen bu online mecralara verilen reklamların da giderlerini karşılamıyor oluşu bilinen başka bir gerçek.
"Dezenformasyon" ve Muhalefet Nasıl Konuşur?
8 Kasım 2022 Salı
Siyasî hasımlarını her çağırışında onları anonimleştiren sıfatları tercih etmesinin yanı sıra, gizlenmeyi ima eden zamirlere başvurduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda, iktidarın sosyal medyadaki bilginin doğruluğuyla değil, insanların sosyal medyada hangi biçimlerde arz-ı endam ettiğiyle ilgilendiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla dezenformasyon iktidarın dilinde epistemolojik bir sorun değildir; “gizlenme” ile “infial yaratma” arasında özdeşlik kuracak işlevsel bir çerçevedir.
Apollon’a Karşı Kreusa, İktidara Karşı Şebnem Hoca
6 Kasım 2022 Pazar
Şebnem Korur Fincancı’nın bir beyanı nedeniyle göz altına alınıp tutuklanması da ifade özgürlüğü hakkının hiçbir şekilde mevcut olmadığını göstermiş ve var olan olgunun Tanrı ya da monarklar karşısında vuku bulan parrhesia olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla halihazırda Türkiye’de yurttaşların tabi olduğu sistemin anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve hukuk devletine dayanan temsilî parlamenter sistem olmadığı, daha çok monarşiye yakın olduğu söylenebilir.
Çin Nereye Gidiyor?
4 Kasım 2022 Cuma
Çin ekonomisinin ciddi yapısal sorunları var. Geçmişteki hızlı büyümenin motoru nüfus hareketleri ve bunun getirdiği emlak sektöründeki muazzam patlamaydı. Nüfus artışı durdu, hızla yaşlanma süreci başlıyor. Emlak sektörü de ciddi bir kriz içinde. Borçluluk oranı çok yüksek bir ekonomi söz konusu. Dış politikada da bir yalnızlaşma süreci yaşanıyor.
İran’da Devrime Dönüşen İsyan
3 Kasım 2022 Perşembe
Yeni bir döngü başladı: Protesto hareketi bir ritüel haline geldi ve rejimin baskıları, protestoculara yönelik baskı, sindirme, işkence ve öldürme kampanyası artık onları durdurmaya yetmiyor. Baskının korku yaratmak yerine, toplumun harekete geçme kapasitesini artıran ve sokaklara yeni göstericilerin inmesine yol açan kızgınlık ve öfke yarattığı yeni bir eşiğe ulaşıldı.
Harcanabilir Hayatlar: Neoliberal Egemenlikte Maden İşçileri
2 Kasım 2022 Çarşamba
Amasra’da yaşanan son maden katliamında bu kez Soma kadar büyük kayıp verilmedi. Bunun nedeni o esnada, yani o vardiyada çalışanlarının sayısının azlığıydı. ILO’nun yayımladığı rakamlara göre Türkiye, 2008 yılına kadar dünyada üçüncü olduğu maden kazaları sıralamasında son yıllarda Çin’i de geçerek dünyada ilk sıraya yükseldi.
Savaş, Demokrasi ve Sol Siyaset
29 Ekim 2022 Cumartesi
Özellikle doksanlı yıllardan sonra, sol cenahta da hak ve özgürlük söylemleri, öncelikle ekonomik eşitlik veya en hafifinden ekonomik adalet fikri ile yollarını ayırdı. Sol eleştirel düşünce, bir yandan evrensel değerler iddialarına, modernizm eleştirisi çerçevesinde kuşku ile bakarken, diğer taraftan, başta "insan hakları" olmak üzere, siyasi mücadele alanının dışına çekilen ve kurumsal güvenceden yoksun evrensel haklara odaklandı.
Ahmet Tulgar için…
27 Ekim 2022 Perşembe
Ahmet Tulgar'ın tüm bu kendine haslık içinde özel bir yeri olduğunu düşünürdüm hep. O, defosuz bir kendine hastı. Bunu ardından konuşmanın duygusallığı ile demiyorum, sahiden başka bir çağın insanıydı. Dünyayı çoğu zaman asık suratlıların, eli sopalıların değil de sazlı sözlü bir neşeye sahip insanların da kurtarabileceğinin kanıtıydı sanki. Tüm bu neşenin içinde yer yer kendini gösteren hüznü ya da kederi, kırılganlığı -adına ne dersek diyelim- romantizme bulanmış değil, sahiciydi her zaman.
TTB’ye Yönelik Saldırılar: Linç Kültürü Sona Ermeli
27 Ekim 2022 Perşembe
TTB, sadece seçim mekanizmaları da değil, bütün mekanizmaları demokratik olan bir meslek örgütüdür. Her konuyu tartışarak, elekten geçirerek, süzerek fikir oluşturan bir mekanizmadır. Tıp meslek ahlâkına sahip çıkan, ettiği yemine saygılı, şeffaf bir mekanizma vardır orada. Pandemi döneminde toplumun önemli bir kesimi sağlık bakanlığının değil, TTB’nin verilerine güvendiğini beyan etmedi mi?
Karen Amstrong'un Yardımıyla Trumpizm'i Anlamaya Çalışmak ya da Bindik Bir Alamete...
26 Ekim 2022 Çarşamba
Birleşik Devletler’in siyasal sistemi sekülerizm temelinde şekillenirken Amerikan toplumu 19. yüzyılın ortalarında paradoksal bir şekilde tutkulu bir Hristiyan toplum haline geldi. 1780’lerde ve 1790’larda bütün mezheplerin kiliseleri büyüyüp güçlenirken, Kurucu Babalar’ın Aydınlanma ideolojisine de karşı koymaya başladılar. Bu kiliselere göre yeni cumhuriyet, Tanrı’nın bir başarısıydı. Amerikan devriminin mücadelesi, cennetin cehenneme karşı mücadelesiydi.