Hastalık ve Siyaset
19 Kasım 2022 Cumartesi
Dikkat edilirse pek muhtemelen tıp kurumu ve ideolojisinin her yere sızan yapısı nedeniyle son dönemde totaliter ve otokrat liderlerin sergiledikleri tutumlar onların akıl ve ruh sağlığı dikkate alınarak irdeleniyor. Kanaatimce bu yaklaşım akıl sağlığı yerinde olmayan liderlerin yönetimsel erki elinde tutmasından da büyük tehlike içeriyor. Çünkü söz konusu bakış açısı, totaliter rejimlere yol açan yapısal nedenleri göz ardı ederek konuyu liderin kişisel yapısına indirgiyor.
“‘İmkânsız’ı Sürekli ve Israrla Tahayyül Ederek ‘Mümkün’ Olanı Başarabiliyoruz”
17 Kasım 2022 Perşembe
İnsanlar âdeta kendi yıkık hayatlarını, heba olmuş gençliklerini, bastırılmış neşelerini ve onlardan esirgenen onurluca yaşama imkânını yeniden kazanıyorlar. Bu, tam olarak, hayatı yeniden talep etmeyi amaçlayan bir hareket. İnsanlar ihtiyar din adamlarının onlardan esirgediği normal bir hayatın var olduğunu hissediyorlar. Bu adamların halktan son derece kopuk olmakla birlikte insanların yaşamlarını sömürdüklerini hissediyorlar.
“Yalnız, Yoksul, Kötü, Vahşi ve Kısa…”
16 Kasım 2022 Çarşamba
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını isteyenler, referandum kampanyasında Brexit’i Birleşik Krallık’ta (onlara göre) yanlış giden ne varsa her şeyi düzeltecek bir sihirli değnek, her derde deva bir ilaç gibi sunmuşlardı. Ne referandum sürecinde öne çıkan Brexit yanlısı Muhafazakâr Parti kadrolarının, ne de Brexit kampanyasının lokomotifleri arasında yer alan İngiliz sağının güzide isimlerinden Nigel Farage ve arkadaşlarının Brexit sonrası dünyaya ilişkin herhangi bir pratik çözüm önerisine sahip olmadığının anlaşılması fazla zaman almadı.
Yolda Olmak: “Yol Durumu” Üzerine Tekinsiz Bir Patika Denemesi
13 Kasım 2022 Pazar
Mutluy-muş- gibi, eğleniyor-muş- gibi, bilgiliy-miş- gibi. Böylece gerçek olduğunu zannettiğimiz bir yanılsamanın içinde yaşarız. Truman Show’da, çok güzel bir adada yaşayan ancak kendi dışında her şeyin sahte olduğunu filmin sonunda anlayan Bay Truman gibi. Günümüzde televizyonun yerini tutan sosyal medya, herkesi hem nesne hem de izleyici konumuna sokmuştur.
“Benim için Sosyalizm Bir Model Değil… Bir Hareket”
11 Kasım 2022 Cuma
Benim için sosyalizm bir model değil; aksine kâra yönelik çıkarları kolektif mülkiyet, toplumsal refah, dayanışma ve “halk iktidarı“ adına arka plana iten bir hareket. Bu anlamda tezatlı bir güç: azınlığın (büyük sermayedarların) iktidarına karşı bir çoğunluk hareketi. Bu hareket devletin dışında ve devlete karşı olarak gelişiyor; ancak elbette devlette değişimler için de savaşması gerekiyor. Çünkü toplumsal ilişkileri devlet örgütlüyor.
Türkiye’nin Propaganda Rejiminde Muhalif Medya
10 Kasım 2022 Perşembe
Uydu ve dijital televizyon platformlarında yayın yapan televizyon kanallarını ve halen basılı çıkabilen birkaç gazeteyi saymazsak, muhalif medya denilen grup çoğunlukla online alana sıkışmış durumda. Haber için para ödemeyi sevmeyen ya da böyle bir parası olmayan okur kitlelerinin online mecralara maddi kaynak sağlaması mümkün değil. Dijital medyaya verilen reklam payının artmasına rağmen bu online mecralara verilen reklamların da giderlerini karşılamıyor oluşu bilinen başka bir gerçek.
"Dezenformasyon" ve Muhalefet Nasıl Konuşur?
8 Kasım 2022 Salı
Siyasî hasımlarını her çağırışında onları anonimleştiren sıfatları tercih etmesinin yanı sıra, gizlenmeyi ima eden zamirlere başvurduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda, iktidarın sosyal medyadaki bilginin doğruluğuyla değil, insanların sosyal medyada hangi biçimlerde arz-ı endam ettiğiyle ilgilendiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla dezenformasyon iktidarın dilinde epistemolojik bir sorun değildir; “gizlenme” ile “infial yaratma” arasında özdeşlik kuracak işlevsel bir çerçevedir.
Apollon’a Karşı Kreusa, İktidara Karşı Şebnem Hoca
6 Kasım 2022 Pazar
Şebnem Korur Fincancı’nın bir beyanı nedeniyle göz altına alınıp tutuklanması da ifade özgürlüğü hakkının hiçbir şekilde mevcut olmadığını göstermiş ve var olan olgunun Tanrı ya da monarklar karşısında vuku bulan parrhesia olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla halihazırda Türkiye’de yurttaşların tabi olduğu sistemin anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve hukuk devletine dayanan temsilî parlamenter sistem olmadığı, daha çok monarşiye yakın olduğu söylenebilir.
Çin Nereye Gidiyor?
4 Kasım 2022 Cuma
Çin ekonomisinin ciddi yapısal sorunları var. Geçmişteki hızlı büyümenin motoru nüfus hareketleri ve bunun getirdiği emlak sektöründeki muazzam patlamaydı. Nüfus artışı durdu, hızla yaşlanma süreci başlıyor. Emlak sektörü de ciddi bir kriz içinde. Borçluluk oranı çok yüksek bir ekonomi söz konusu. Dış politikada da bir yalnızlaşma süreci yaşanıyor.
İran’da Devrime Dönüşen İsyan
3 Kasım 2022 Perşembe
Yeni bir döngü başladı: Protesto hareketi bir ritüel haline geldi ve rejimin baskıları, protestoculara yönelik baskı, sindirme, işkence ve öldürme kampanyası artık onları durdurmaya yetmiyor. Baskının korku yaratmak yerine, toplumun harekete geçme kapasitesini artıran ve sokaklara yeni göstericilerin inmesine yol açan kızgınlık ve öfke yarattığı yeni bir eşiğe ulaşıldı.
Harcanabilir Hayatlar: Neoliberal Egemenlikte Maden İşçileri
2 Kasım 2022 Çarşamba
Amasra’da yaşanan son maden katliamında bu kez Soma kadar büyük kayıp verilmedi. Bunun nedeni o esnada, yani o vardiyada çalışanlarının sayısının azlığıydı. ILO’nun yayımladığı rakamlara göre Türkiye, 2008 yılına kadar dünyada üçüncü olduğu maden kazaları sıralamasında son yıllarda Çin’i de geçerek dünyada ilk sıraya yükseldi.
Savaş, Demokrasi ve Sol Siyaset
29 Ekim 2022 Cumartesi
Özellikle doksanlı yıllardan sonra, sol cenahta da hak ve özgürlük söylemleri, öncelikle ekonomik eşitlik veya en hafifinden ekonomik adalet fikri ile yollarını ayırdı. Sol eleştirel düşünce, bir yandan evrensel değerler iddialarına, modernizm eleştirisi çerçevesinde kuşku ile bakarken, diğer taraftan, başta "insan hakları" olmak üzere, siyasi mücadele alanının dışına çekilen ve kurumsal güvenceden yoksun evrensel haklara odaklandı.
Ahmet Tulgar için…
27 Ekim 2022 Perşembe
Ahmet Tulgar'ın tüm bu kendine haslık içinde özel bir yeri olduğunu düşünürdüm hep. O, defosuz bir kendine hastı. Bunu ardından konuşmanın duygusallığı ile demiyorum, sahiden başka bir çağın insanıydı. Dünyayı çoğu zaman asık suratlıların, eli sopalıların değil de sazlı sözlü bir neşeye sahip insanların da kurtarabileceğinin kanıtıydı sanki. Tüm bu neşenin içinde yer yer kendini gösteren hüznü ya da kederi, kırılganlığı -adına ne dersek diyelim- romantizme bulanmış değil, sahiciydi her zaman.
TTB’ye Yönelik Saldırılar: Linç Kültürü Sona Ermeli
27 Ekim 2022 Perşembe
TTB, sadece seçim mekanizmaları da değil, bütün mekanizmaları demokratik olan bir meslek örgütüdür. Her konuyu tartışarak, elekten geçirerek, süzerek fikir oluşturan bir mekanizmadır. Tıp meslek ahlâkına sahip çıkan, ettiği yemine saygılı, şeffaf bir mekanizma vardır orada. Pandemi döneminde toplumun önemli bir kesimi sağlık bakanlığının değil, TTB’nin verilerine güvendiğini beyan etmedi mi?
Karen Amstrong'un Yardımıyla Trumpizm'i Anlamaya Çalışmak ya da Bindik Bir Alamete...
26 Ekim 2022 Çarşamba
Birleşik Devletler’in siyasal sistemi sekülerizm temelinde şekillenirken Amerikan toplumu 19. yüzyılın ortalarında paradoksal bir şekilde tutkulu bir Hristiyan toplum haline geldi. 1780’lerde ve 1790’larda bütün mezheplerin kiliseleri büyüyüp güçlenirken, Kurucu Babalar’ın Aydınlanma ideolojisine de karşı koymaya başladılar. Bu kiliselere göre yeni cumhuriyet, Tanrı’nın bir başarısıydı. Amerikan devriminin mücadelesi, cennetin cehenneme karşı mücadelesiydi.
Vladimir Putin Kutsal Bir Savaş İstiyor, Ruslar da İstiyor mu?
24 Ekim 2022 Pazartesi
ABD’de bir fincan kopi luwak’ın fiyatı 80 dolara kadar çıkabilir. Bugünün yeni sağ popülist ideolojisi hem ABD’de hem de Rusya’da bir tür ideolojik kopi luwak değil mi? Bazıları saygın olan eski fikirler (sıradan insanların finans seçkinleri tarafından sömürülmesinin eleştirisi gibi), günümüz maymunları tarafından işleniyor ve boka dönüştürülüyor.
Keder
20 Ekim 2022 Perşembe
ATİM’de işçi sayısı 5 binlerden 700’lere düşürüldüğünde tecrübesini bir sonrakine aktarmanın önemi unutulmuş, üç kişinin yapacağı görev bir işçinin sırtına yüklenmiş, iş kazası riskleri göz göre göre göze alınmıştır. Üretim teknolojisinin yenilenmesi, iş güvenliğinin çağdaş yöntemlerle sağlanması ve meslekî eğitimin önemi unutulmuş, yandaş işçi alımları, meslek ahlâkı ile yönetmeyi değil, üstlerine itaati seçen idarecilerin atandığı bu kurum kendi kendini patlatma noktasına hızla itilmiştir.
Dezenfekte Yurttaş, Dezenformasyon Yasası
19 Ekim 2022 Çarşamba
Öncelikle iç/dış güvenlik, kamu düzeni ve genel sağlık, başta Anayasa olmak üzere çok sayıda yasada geçen ve önü arkası, içi dışı, başka bir ifadeyle kapsamı her zaman muğlak olan, içine iktidarın canı ne isterse onu koyabileceği büyük ve geniş birer kutu gibi hizmet gören kavramlardır Türkiye’de. Tanımı ve kapsamı hiçbir zaman açık ve net bir biçimde ortaya konulmaz ve bu kasıtlı muğlaklık her zaman iktidarın işine gelir.
Demirtaş: Terörist mi, Münafık mı?
18 Ekim 2022 Salı
Ben Selahattin Demirtaş’ın gelecek on yılın/yılların çok önemli politikacılarından biri olacağını düşünenlerdenim; onun barışın yanında “ama”sız”, “tavizsiz” duruşunu, kendi cennetinde kul olmak yerine cehennemde kral olmaya oynayışını ve politikanın dilini değiştirip mahallesiyle de papaz olmayı göze alışını da önemsiyorum.
Diken Üstündeki Brezilya
14 Ekim 2022 Cuma
Yine de Bolsonaro'nun tüm güç gösterisine rağmen, en olası sonuç Lula da Silva'nın zaferi olmaya devam ediyor. Ne de olsa şimdiye kadar ilk turda ikinci olan hiçbir aday ikinci turu kazanamadı. Üçüncü ve dördüncü olan adaylar -merkez sağ Simone Tebet ve merkez sol Ciro Gomes- muhtemelen, da Silva'yı destekleyecektir.
Avrupa’da Dolaşan Canavar: Gericilik + Faşizm = Kapitalizm
11 Ekim 2022 Salı
Hâlâ İtalya’da ikinci büyük parti olan PD bugün bir var oluş sorunuyla karşı karşıya. Bunun en büyük nedeni PD’nin iç dinamiklerinin paradoksal olarak demokratik öğelerden yoksun olması. Daniela Preziosi 4 Ekim 2022 tarihli Domani gazetesindeki yazısında kitle-partisi olmaya çalışan PD’nin belli bir ideoloji ve ilkeden yoksun kaldığını belirtiyor. Bu yüzden 2007 yılından beri kitle-partisi modeliyle hiçbir zaman kazanmadığını ve pek çok oy kaybettiğini ekliyor. Oysa ona göre bir partinin belli ilkeleri ve belli fikirler etrafında kendini var kılması gerekir.
Mahsa’nın Ardından: Bayraksız Bayrak
4 Ekim 2022 Salı
Mahsa Amini İran Devleti yetkililerine göre, devlete kâfi derecede itaat etmediği için hayatta değil. “Öteki” öldü ki zaten ölüm hep ötekinin ölümü. Mahsa bir esersiz eser bıraktı geriye, hayaleti kaldı bize, bana, her gün sırf kadın olduğu için öldürülebilecek, şiddet görmüş ve görebilecek olana. İz bıraktı. Şimdi bayrak olmayan bir bayrak, hayaletsi bir “varlık” onu, geride kalanlar olarak yaşamak istiyor oluşumuzu simgelemeden simgeliyor.
“Sıradan” Failler
5 Ekim 2022 Çarşamba
Nazilerin başarısız olması ve savaştan sonra yeni hükümetin kurulmasının ardından gelen “sembolik” yargılamalarda, Griesinger gibi “sıradan” bürokratların bahsi geçmiyor tabii; onlar “suçlular arasında suçsuz” olarak kalıyorlar. Aileler, “hafıza duvarları” yaratıyor ve toplum “yüzleşiyormuş gibi” yaparak, günlük koşuşturmaları ve meşguliyetleri ile, bugüne değin bu duvarların ardında yaşamaya devam ediyor…
Yunanistan’ı Okuyamamak
30 Eylül 2022 Cuma
Kronik bilgi ve analiz eksikliği sonucunda Türkiyeliler 1974 sonrası Yunanistan’ın dönüşümünü, demokrasiye geçişini (metapolitefsi) ve AB yolunu atlarlar. Öyle olunca da bugünkü Yunanistan’ı okuyamazlar. Mesela, “2011’de başlayan derin iktisadi ve mali bunalım sonrasında, diğer bir deyişle popülist sağın semirmesine son derece müsait bir siyasi ortamda, Yunan aşırı sağı neden mecliste üç sandalyeden fazlasını kazanamamıştır?” sorusunun cevabı Türkiye’de bilinmez.