Liste Tartışması
5 Nisan 2023 Çarşamba
TİP yanlış yapıyor. Ama bunun nedeni sadece “ortak listenin kazandıracak” olması değil; TİP’in olguyu dönüştürmek yerine onu kendi parti çıkarlarının dayanağı kılması, siyasetin alanını daraltanlarla aynı dalga boyunda düşünüyor olması. Doğrusu bu şaşırtıcı. TİP listelerini en az 41 ilde ayırarak aslında HDP’nin (bu seçimlerde Yeşil Sol Parti) Türkiye partisi haline gelme çabasına fiilen ket vuruyor. Yıllardır meşru siyaset zemini daraltılmış toplumsal bir hareketin, demokratik siyasetin meşru ve kurucu unsurlarından biri haline gelme çabasını zora sokuyor.
Kederden Kayıtsızlığa: 21. Yüzyıl Öznesi
3 Nisan 2023 Pazartesi
İnsanların yaşama, olup bitene dair kayıtsızlığı, iktidarın güç için kullandığı haldir. Bu kayıtsızlıkla oynar iktidarlar. Kayıtsızlık, bir üzüntü veya keder değildir. Kayıtsız oluşa dahi kayıtsız kalmaktır. Tüm duygulanım biçimlerinin yitmesidir. Üzüntü ve keder başka bir şeye dönüşebilme kapasitesine sahipken, kayıtsızlık, herhangi bir duygulanımın, dönüşebilme kapasitesinin yok edilmesiyle sonuçlanır. Merak kapasitemizin son bulmasıdır.
Hiç Düşündünüz mü, Kapuçin Maymunları Neden Salatalık Sevmez?
1 Nisan 2023 Cumartesi
Bir yurttaş, bütün büyük şirketlerin de tıpkı kendisi gibi vergi ödediğinden emin olsun ki vergi dairesine her ay tıpış tıpış vergi yatırmaya gidebilsin. Çünkü yasaya göre, şartları taşıyan her yurttaş vergi vermekle yükümlüdür. “Sözleşme özgürlüğü” kapsamında işçi ve işveren eşittir, Medeni Kanun kapsamında kadın ve erkek eşittir ve her işçi ile işverene, her kadın ve erkeğe aynı yasa uygulanır. İlk güç ilişkisinde sağlanan üstünlükler, ekonomik talanlar ve erkeğin ezici baskısı yasalarda yer almaz; aksine üzeri “eşitlik” adı altında, yasa ile örtülür.
Afetin Duygupolitiği: Hüsran ve Etkileri
31 Mart 2023 Cuma
Halbuki iktidar, her şeye rağmen ve her zaman olduğu gibi helallik veya sabır istediğinde halkın kendisini affedeceğini, kendisine yüz çevirmeyeceğini düşündü. Dolayısıyla halk, hüsrana uğratılan kendisiyken, kendisinden bekleneni yerine getirmeyerek iktidarı hüsrana uğratmış oldu. İktidarın çılgına dönmüş tavırlarının, tehditlerinin altındaki sebep budur. Yine bu sebeple bölgeye yardım için gelen insanlardan yapmayı istedikleri/yapmaları gereken şeyi yapmamaları istendi. İktidar gerekli yardımı yapmadığı gibi başkalarının yapmasını da engelledi. Yapılmak istenen yardımlar kendi güçsüzlüğünü ortaya koyduğu için bu durum iktidar için nefret ve intikama dönüştü.
“Başkanlık Harabe”
29 Mart 2023 Çarşamba
Emeklilik bir serap haline geliyor. Şunu söyleyen bir ruh hali ile: Emekli olduğumda, bu sosyalizmdir, benim sosyalizmim; emeklilik kendi kaderini tayin etme özgürlüğü demektir. Sonunda istediğim gibi yaşayabileceğim. Ve Macron’un, benim bu hayalimi, “özgürlüğümün” iki yılını benden çaldığı hissediliyor.
Deprem Felaketinin İçinden Notlar (III): Yaşama Hakkı ve Devlet
28 Mart 2023 Salı
Bu ve benzeri sistem sorunlarının düzelmesi için öncelikle şu bilinmelidir ki “yaşama hakkının” korunması devletin ve onun kurumlarının görevidir. Yapılması gereken bu sistemi oluşturan kurumların tümüyle yeniden inşa edileceği süreçte, yaşamın kutsallığı ilkesinden hareketle insanların “yaşama hakkını” en öne alan bir anlayışı benimsemektir. Çünkü, yaşama hakkının varlık nedeni, insanları doğal olmayan ölümlere karşı koruma ve insanların yaşamlarını sürdürmesini güvence altına almaktır.
Odaklanmaya Doğru Bir Yürüyüş: Çalınan Dikkati Geri Kazanmak
26 Mart 2023 Pazar
Dikkat dağınıklığından kurtulmanın yegâne yolunu ilk etapta kendi akışını bulmak olarak görüyor yazar. Ancak sadece uzaklaşıp rölantiye almak değil, peşinden koşulan olumlu bir hedef belirlemek gerekiyor. Telefondan, internetten, Twitter’dan uzaklaşıldığında dikkat dağınıklığından kurtulmamış oluyorsunuz. Ona göre bir şeyi başka bir şeyle ikame etmek gerekiyor. Dikkat dağınıklığını yaratan neyse onu çıkarıp yerine akış kaynakları koymak: sözgelimi kitap okumak, yazmak gibi. Sadece kendini yalıtmak ise bir boşluğa tekabül ediyor.
“As Bestas”: Anlatılan Bizim Hikâyemiz
26 Mart 2023 Pazar
İspanyol yönetmen hepimizin içinde yaşadığı dünyayı, umut, umutsuzluk, inat, çaresizlik, mücadele, adaletsizlik, öfke ve şiddet sarmalı etrafında olanca karmaşıklığıyla portreliyor. Belki de türdeş filmlerinden farkı, iyilerin eninde sonunda kazandığı kolaycı bir romantizme kapılmaması. Evet, doğayı her durumda talana karşı, adaleti her zaman zorbalığa karşı savunacağız ama karşımıza dikilen toplulukların da aslında sistemin başka taraflarının kurbanı olduğunu bir an durup düşünmemiz gerektiğini salık veriyor As Bestas. Filmin bizi davet ettiği ahlâki yolculuk hiç de kolayca tüketilebilir bir yol değil, zaten mücadelenin kendisi de öyle.
Millet İttifakı ve Sağlık Hizmetleri
24 Mart 2023 Cuma
COVID-19 pandemisinin ilk dönemlerinde alkışlanan, ancak sonrasında yeniden yoğun iş yükü ve şiddet ile baş başa bırakılan ve en son Hatay başta olmak üzere güvensiz sağlık kurumlarında çalıştıkları için enkaz altında kalarak yaşamını yitiren sağlık emekçilerine yönelik politikalar da Mutabakat Metni’nde kendisine yer bulmuştur. Bu kapsamda ifade edilen vaatlerin hemen hepsi sağlık emekçilerinin uzun yıllardır ifade ettikleri sorunlara karşılık gelen ve sonuç alıcı adımlardır. Fakat metinde yer alan ve sağlık çalışanları arasındaki iş barışını bozan, onları tükenmeye ve sağlığı ticarileştirmeye neden olan performans sisteminin kaldırılmak yerine yeniden düzenleneceğinin ifade edilmesi hem çalışanlar, hem toplum sağlığı açısından büyük bir sorundur.
Hangi İttifak, “İttifak”?
23 Mart 2023 Perşembe
Cumhur İttifakı ne kadar Reis-merkezli, simbiyotik ve monolojik -monoloğa, tek sesliliğe varan- bir ittifak ise, Millet İttifakı da o kadar diyalojik -hatta bazen de “horozu çok olan köyün sabahı geç olur” kabilinden cacophonic- bir ittifak olarak tanımlanabilir. Şöyle ifade edeyim: “İttifak” adını verdiğimiz ve bugün siyasi literatürümüzün en çok “tüketilen” kavramlarından biri olan “ittifak”a nikah/alyans kavramlarını eklediğimizde Cumhur İttifakı’nın simbiyotik ittifakına; ittifak kavramına diyaloji ve müzakere kavramlarını eklediğimizde ise Millet İttifakı’nın kırılgan/problemli ittifakına ulaşıyoruz.
Uyan Kazakistan (II): Uyanış
22 Mart 2023 Çarşamba
Kazak halk isyanı adaletten yana önemli ve kalıcı sonuçlar doğurdu. Birincisi Nursultan Nazarbayev’in ülkenin modern kurucu babası elbaşı unvanı ile ortalıkta dolaşmasını ve tarihe böyle geçmesini engelledi. Onu kuşaklar saygın bir lider olarak değil, mala mülke tapan aç gözlü yaşlı bir adam olarak hatırlayacak. Nitekim Tokayev geri adım attı ve başkentin adı Nur-Sultan yerine tekrar Astana olarak değişti.
Bizler Sayı mıyız Anketler?
20 Mart 2023 Pazartesi
Anketler tümüyle mi faydasız? Tabii ki hayır. Sadece yöntemlerini sorgulamamız, şeffaflık talep etmemiz gerekiyor. Anketlerden faydalanabilmek için neler yapabiliriz? Öncelikle anket yerine şirket sözcüğünü kullanabiliriz. Eğer bir siyasi partiysek ve maliyeti biz karşılıyorsak, araştırmanın her safhasına dahil olmaya çalışmak iyi bir başlangıç olabilir. Kamuoyu anketlerini medyadan takip ediyorsak da kaç kişiyle yapıldığını, o kişilerin nasıl seçildiğini ve sorulan soruları merak ederek işe başlayabiliriz.
Böcek ve Kurbağa Öldürmek Arasındaki Sınır
19 Mart 2023 Pazar
Böcek ile ifade edilen ve bu yüzden kurbağaya kıyasla onun ölümünü doğal kılan, böylece vicdanen rahat olmamızı sağlayan şeyin herkesçe kabul edilmiş bir ölçütü yoktur. Bu ölçüt kişiden kişiye değişmekle birlikte, insanların buluştuğu en kesin ortak gerçek, bunun dünyanın işleyişinin bir parçası olduğu gerçeğidir. Bu gerçeği oybirliği ile kabul eder, dünyanın kanunu bu, deriz.
Deprem Felaketinin İçinden Notlar (II)
17 Mart 2023 Cuma
Bu coğrafyada yaşayanlar hepimiz biliyoruz ki bir gün böyle bir depremin olacağını bile bile kentleri rant alanına dönüştürüp inşaat rantıyla zenginleşenlerin, depreme dayanıklı binalar yapmayan ve gerekli düzenlemeleri, kontrolleri yapmayanların yüzünden, kurtulanlar, sadece şans eseri kurtuldu, yani öldürülemedik. Deprem gibi bir doğa olayını, önlem almadıkları için felakete dönüştürenler sorumluları bu kayıpların.
16 Mart 1964 Tehciri'ni Edebiyatın İçinden Düşünmek:  Kafamda Bir Tuhaflık’ta Nostalji ve Yas
16 Mart 2023 Perşembe
Yağmalamaktan duydukları hazdan çarpılmış yüzler, şehvetle yırtılan kumaşlar, kâğıt gibi yırtılan kepenkler, üst kat penceresinden atılan bebek arabası, saldırganlıkla ya da can havliyle Türk bayrağı, Atatürk büstü, Fatih resmine sarılanların yüzleri tam da böyle. 50 yıllık ara tuhaf bir zaman makinesi etkisi de yaratıyor. Bir kere, bu görüntüler büyük ölçüde, 50 yıl öncesinin fakirliğinin, fakir kalabalıklarının görüntüleri.
Artık Kıyamet Antakya'dır, Adıyaman'dır, Maraş’tır
15 Mart 2023 Çarşamba
Bir sabah uyanamayabilir, tüm sevdikleri enkazlarda kalabilir dahası topyekûn bir çaresizliğe mecbur bırakılabilirler. İnsan haysiyeti ile insanlığın ortak değerlerini eriten bu tahribatın ancak buralardan kurulacak bir kolektif siyasal tasarıyla üstesinden gelinebilir. Herkes için adil bir ölüm, en azından adil bir gömülme hakkı teslim edecek bir hakikat siyaseti olanaklının sahasına girmezse seferber edilen çaresizlikten veya retorik bir yakınmadan ötesi olmayacaktır.
Hatay’ın İhyası
14 Mart 2023 Salı
Zamanı ve mekânı çarpıtan ihyalar, şehirlerin ve binaların ölmüş oldukları gerçeğiyle yüzleşme olanağını elimizden alır. Hatta hiç ölmediklerine, Hatay’da, Kahramanmaraş’ta Adıyaman’da, Gaziantep’te, Malatya’da tarihin kesintiye uğramadığına dair bir yanılsama yaratır. “Asrın felaketinin” yaşandığına dair ama insanların ölümünden hiçbiri yetkilinin sorumlu olmadığını kanıtlamaya yönelik bir gayret!
Uluortaya Çekilenler
13 Mart 2023 Pazartesi
Evin içinde kurulan dünyaların, farazi bir şekilde üretilen iç/dış tasavvurlarının, son kertede insanın var olma arayışında, zihninde kurguladığı cümlelerdeki noktalara, virgüllere tekabül ettiği bir gerçek. Kendini bu cümlelerin öznesi kılmaktan, başkaları ile bir araya gelme olasılığını durdurmaktan kaçınan insanların gelişigüzel vurgulanmış kesikli cümleleri, sonunda, harabeler halinde bir kent, harabeler içinde insanlar getirip koyuyor egemenlerin karşısına. Bu dağınıklığın hükmedenin literatüründeki karşılığı gayet sarih; bir avuç “yığın”...
Bu Savaş Daha Ne Kadar Devam Edebilir?
12 Mart 2023 Pazar
Ekmek teknelerini kaybeden aileler, öldürülen kocaları ve oğulları için yardım almaktan içtenlikle mutlu oldular, çünkü bunlar borçların ödenmesini ve diğer ev sorunlarının çözülmesini mümkün kıldı. Rusya'nın iç bölgelerinden gelen erkekler hayatlarını riske atmaya ve Putin için ölmeye hazır değillerdi ama aileleri için hayatlarını vermeye kaderci bir şekilde hazır olduklarını gösterdiler.
Depremin Ardından: Toplumsal Eşitsizlik Halleri ve Çingene Karşıtlığı
11 Mart 2023 Cumartesi
Depremin ilk gününden itibaren bölgedeki dondurucu soğuk hava, Dom ve Abdallar için zaten hep var olan barınma, beslenme, temiz suya erişim gibi ihtiyaçlar açısından bir sorun yarattı; onları bir duyarsızlıkla karşı karşıya bıraktı. Evleri yıkılan, hasar gören, ya da artçı sarsıntılar sebebiyle evsiz kalan bu insanlar herkes gibi günlerce hiçbir hizmete ulaşamadılar. Zaten günübirlik geçinebilen bu insanlar açlıkla, susuzlukla ve soğukla baş etmeye çalıştılar. Kayıplarını kendileri gömdüler, yaralarını kendileri sardılar.
Milliyetçilerin Gilead Cumhuriyeti
10 Mart 2023 Cuma
Milliyetçiler kendi Gilead cumhuriyetlerinde keyfî yönetime dayanan tek adam rejimine yer olmadığını söylüyor. Hukuksal ve bürokratik yapısı paramparça olmuş bir devleti kurtarmak için yola çıktıklarını iddia ediyorlar. Milliyetçilerin Gilead rejiminde başka neler var? Son günlerde anlıyoruz ki, milliyetçilerin Gilead’ında beyaz toroslar var. Linç var. Nefret var. Mutlak bir ırkçılık var. Ötekilere yer yok.
Deprem Felaketinin İçinden Notlar
9 Mart 2023 Perşembe
Biz burada yaşayanlar, eskisiyle yenisiyle, yıkılıp harabeye dönen kentler, ilçeler, köyler, mahalleler ve sokaklarda nasıl bir yaşam kuracağız? Her şeyin eskisi gibi olmayacağı muhakkak, yitirilen canların daha yasını tutmadık, o geceden sonra göremediğimiz, bulunamayan kayıplarımızın fotoğrafları asılı kamp ve toplanma anlarının duvarlarında, bir umut, belki yaşıyorlar diye, haber bekliyoruz.
Naciye Hanım'ın Doğu Halkları Kurultayı (1920) Konuşması
8 Mart 2023 Çarşamba
Tam hak eşitliği. Erkekler için kurulmuş eğitim ve meslek kurumlarına kadınların koşulsuz erişiminin sağlanması. Evliliğin her iki tarafının da eşit haklara sahip olması. Çok eşliliğin koşulsuz olarak kaldırılması. Kadınların yasama ve idari kurumlarda koşulsuz olarak istihdam edilmesi. Her yerde, şehirlerde, kasabalarda ve köylerde kadınların hakları ve korunması için komiteler kurulması.
Kurtuluşumuzun Şafağı: Uluslararası Komünist Kadın Hareketi'nin İlk Günleri
8 Mart 2023 Çarşamba
Kadınların özgürleşmesi uzun zamandır sosyalist gündemin önemli bir noktasıydı. Komintern'in programı, yasalarda ve uygulamada kadın ve erkek arasında tam hak eşitliğini, kadınların siyasi hayata entegrasyonunu, kadınlar için ücretsiz eğitim ve tıbbi bakımı, ev işleri ve çocuk bakımının yükünü hafifletecek sosyal önlemleri ve kadın ve erkekler için cinsel çifte standardı ortadan kaldıracak önlemleri içeriyordu.