Birikim: Bir Öğrenme Zemini

Birikim ile tanışıklığım aslında çok eski yıllara dayanıyor. Birikim’in eski sayılarını okuduğumda çok genç olduğumdan, şimdi 1980 Nisan’ına kadar olan Birikim’i değerlendirmem veya 1989 sonrası Birikim ile bir karşılaştırma yapmam kendi açımdan zeminsiz ve cüretkâr bir tutum sergilemek anlamına geleceğinden, böyle bir hakkı kendimde göremiyorum.

Birikim, bu dönemde siyasal bir çevrenin yayın organı olmaktan öte, Türkiye’nin sorunlarını kendilerince çözmek için ortaya çıkmış çok çeşitli siyasal grubu etkilemiş; hazırladığı özel sayılarla Türkiye’nin sorunlarının neler olduğunu ortaya koyarak, çok farklı çevrelerde tartışmalar başlatmış önemli bir sürecin adıdır.

Birikim, sanıldığının aksine çok fazla okunan ve gizli okuyucuları da bulunan önemli bir öğrenme ve beslenme zeminidir. Birikim ile benim okuyuculuğum dışında tanışmam 1994’ün son aylarında gerçekleşti. 71-72. sayıda yayımlanacak olan “Etnik Kimlik ve Azınlıklar” adlı özel sayı için Lazlarla ilgili makale vermem istenmişti. O zamandan beri, Birikim’le yazar olarak ilişkim kurulmuştur.

Anadolu coğrafyasında binlerce yıldır varlıklarını koruyan farklı dil, kültür ve inançları 21. yüzyıl çizgisiyle kucaklayan Birikim’e daha nice 100. sayılar...